Nurten Selma Çevikoğlu

Nurten Selma Çevikoğlu

Hz. Kur’ân’ın Hz. Muhammed Aleyhisselâm’ı övmesi

Hz. Kur’ân’ın Hz. Muhammed Aleyhisselâm’ı övmesi

Kutsal kitâbımız Hz. Kur’an’da, Rebiü’l-Evvel ayının nûru sevgili Peygamberimiz aleyhisselâm’ı öven, şânını yücelten pek çok âyeti kerime vardır. Bugün nasipse bunlara değinelim istiyoruz efendim. Biz müminler O Kâinâtın En Mükemmel İnsanı Peygamberimizi övmüşüz ne ki, O’nu Âlemlerin Rabb’i övüyor. İşte o mükemmel âyetler:

“Şüphesiz ki Allah müminlere büyük bir lütufta bulundu: Zira daha önce apaçık bir sapıklık içindeyken, onlara âyetlerini okuyan, onları günahlardan temizleyen, onlara kitâbı ve hikmeti öğreten kendi içlerinden peygamber gönderdi.” (Âli İmran, 164)

Ayni minval üzere bir başka âyet:

“O Allah ki, kitap ehli olmayanlar içinde, onlara âyetlerini okuyan, onları her türlü kirden arındıran ve onlara kitâbı ve hikmeti öğreten bir peygamber göndermiştir. Oysa onlar daha önce apaçık bir şaşkınlıkta idiler.” (Cuma, 2) Benzer bir diğer âyet:

“Nitekim size içinizden bir peygamber gönderdik. O size âyetlerimizi okur, sizi günahlardan arındırır, size kitâbı ve hikmeti öğretir, bilmediğinizi belletir.” (Bakara, 151)

Bu âyetlerde öne çıkan mesajlara bakıldığında; O aleyhissalâtu vesselam görünüş bakımından bize benzeyen kendi cinsimizden, içimizden biri yâni, buradan hareketle şu âyeti kerime hatıra gelebilir: “Peygambere itaat eden, Allâh’a itaat etmiş olur.” (Nisa, 80) O Allâh’ı kullara tanıtan, kitâbı ve hikmeti öğreten bir kutsi rehberdir bizim için ama ayni zamanda bizim gibi bir kuldur. 

O âlemlere rahmet olarak gönderilmiştir. Bu gerçeği teyid eden şu âyete bakalım: “Biz Seni âlemlere rahmet olarak gönderdik.” (Enbiya, 107) Endülüslü âlim Ebû Bekir İbni Tâhir bu hususta şöyle demiştir; ‘Allah Teâlâ Muhammed sallallâhu aleyhi ve sellem’i merhamet ziynetiyle süslemiştir. O’nun varlığı rahmettir. Bütün şemâili ve sıfatları (görünen ve görünmeyen güzel huyları) yaratılmışlara rahmettir. O’nun bu rahmetinden nasip alanlar dünya ve ahrette her türlü kötülüklerden korunur, her iki âlemde bütün güzelliklere nâil olurlar. Nitekim Allah Teâlâ: “Biz Seni âlemlere rahmet olarak gönderdik.” Buyurmuştur. Bu duruma göre O hayattayken de rahmet idi; vefâtından sonra da rahmettir.’ (Şifâ-i Şerif Şerhi, Kâdî İyâz, Tercüme ve Şerh: Prof. Dr. Mehmet Yaşar Kandemir, 2012, İst, s.74)

Yüce Kur’an bir başka âyetinde O nur Peygamberi ‘nur saçan bir kandil’ olarak nitelendiriyor: “Ey Peygamber! Biz Seni bir şâhit, bir müjdeci ve bir uyarıcı, O’nun izniyle Allâh’a çağıran bir dâvetçi ve nur saçan bir kandil olarak gönderdik.” (Ahzab, 45-46) buyuruyor.

Rabb’i Teâlâ O güzel peygamberin şânını yüceltti: “Biz Sen’in gönlünü ferahlatmadık mı? Belini büken o ağır yükü üzerinden kaldırmadık mı? Şânını da yüceltmedik mi? Zorlukla berâber şüphesiz bir kolaylık vardır. Evet, zorlukla berâber hiç şüphesiz kolaylık vardır. Öyleyse bir işi bitirince bir başka işe giriş. Ve yalnız Rabb’ine yönelip yalvar.” (İnşirah, 1-8)

Burada ‘göğsünü açmadık mı?’ ifâdesiyle müfessirler; ‘Allah Azze ve Celle O’nun göğsünü İslâmiyet ile ferahlatmıştır’ derler bâzıları da; ‘Rasûlullâh’ın göğsünü peygamberlik nûruyla ferahlattığını’ diğer bir kısım âlimler de; ‘Allah Teâlâ’nın O’nun kalbini doğru karar verme kâbiliyeti ve ilimle doldurduğunu’ söylerler. Bunlar ne güzel yorumlardır!

Âlimler âyette; “belin, büken yük” ifâdesindeki maksadın; ‘Peygamberimizin peygamberlikten önceki devirde yapabileceği hatâlardan O’nu koruduğu’nun kastedilmiş olduğunu belirtirler. Kimilerine göre de; ‘Resûli Ekrem Efendimizin üstlendiği ağır peygamberlik görevini insanlara tebliğ ettirmek sûretiyle O’nu bu yükten kurtardığını’ söylerler.

Neticede bu âyetler Cenâb-ı Hakk’ın Peygamber Efendimize büyük nimetler verdiğini, O’nun kendi nezdinde üstün bir değere sâhip olduğunu, O’na kıymetli ikramlarda bulunduğunu, şânını yücelttiğini’ buyurmaktadır. Kendisine gönderilen aziz ve yüce Kur’ân’ı insanlara tebliğ etme imkânı vererek üzerindeki risâlet ve nübüvvet yükünün ağırlığını gidermiş, değerini yükselterek, mertebesini yücelterek ve adını Kendi adıyla birlikte anarak O’nu methetmiştir. (a.g.e, s.80-81)

Hakikaten bu ne büyük saadet ve ikram bizlere! Rabb’im bu kıymeti bizlere bildirsin.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nurten Selma Çevikoğlu Arşivi