Taksim İstiklal Caddesi'nde Ö.K. isimli kadını takip ettiği kameralara yansıyan S.T. polis tarafından 20 Eylül'de gözaltına alınmış, karakoldaki işlemlerinin ardından serbest bırakılmıştı.

Ancak ertesi gün hakkında çıkan haberlere yönelik suç duyurusunda bulunmaya geldiği İstanbul Adalet Sarayı'nda, genç kadının bacağına dokunduğunu söyleyerek şikayetçi olması üzerine polisler tarafından yeniden gözaltına alınmıştı.

Savcılık, şüpheli S.T. hakkındaki soruşturmayı tamamladı. Şüpheli S.T. hakkında "cinsel saldırı" ve "cinsel taciz" suçlarından 13 yıla kadar hapis istemiyle iddianame düzenlendi. İddianame kabul edilirse şüpheli S.T. önümüzdeki günlerde İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıkacak.

Söz konusu olay, bütün basın-yayın organlarında geniş çapta yer aldı. Ekseriyetle adamcağızı sapık olarak lanse ettiler. Yaptığı olayın elbette takdir edilecek bir  yanı yok ama linç etmenin de manası yok. Ünlü sinema ve dizi oyuncusu Nebahat ÇEHRE bir röportajında şimdiki kızların plajda giyecekleri kıyafetleri sokaklarda giyiyorlar diye serzenişte bulunuyor. Hani haksız da değil, insanlarımızın kadın yada erkek olsun hangi kıyafeti nerede ne şekilde giyeceğine dikkat etmesi gerekiyor. Zira tahrik edici, kışkırtıcı kıyafetler bizim kültürümüzle bağdaşmıyor.

İnsan hakları evrensel beyannamesi 29.maddesi şu şekilde  izahatta bulunur;

Madde 29

1. Herkesin, kişiliğinin serbestçe ve tam gelişmesine olanak veren topluma karşı ödevleri vardır.

2. Herkes haklarını kullanırken ve özgürlüklerinden yararlanırken, başkalarının hak ve özgürlüklerinin tanınması ve bunlara saygı gösterilmesinin sağlanması ve demokratik bir toplumda genel ahlak ve kamu düzeniyle genel refahın gereklerinin karşılanması amacıyla yalnız yasayla belirlenmiş sınırlamalara bağlı olur.

Batı hayranlığını bırakıp, bizi biz yapan değerlerimize sımsıkı sarılmalıyız. Biz onlardan farklıyız ve çok daha öndeyiz. Bundan hiç şüpheniz olmasın.

Cumanız mübarek olsun. Allah’a emanet olunuz.