Nurten Selma Çevikoğlu

Nurten Selma Çevikoğlu

Her şey O’nu haykırıyor (-2-)

Her şey O’nu haykırıyor (-2-)

Kâinâtın mutlak sâhibini anlatan deliller, işâretler mi arıyorsun? demiştik bir önceki yazımızda. Kaldığımız yerden devam edelim. Ey kardeş! Kendi vücûdunun dengesine, duygularına, tabiat ahengine, insanlığın genel yapısına, hayvânat-nebâtat âlemine, etrâfında cereyan eden hâdiselere alıcı gözüyle, tefekkür niyetiyle, ibret almak, hikmete nazar etmek maksadıyla bakıldığında bu incelikler bizi O Allah Azze ve Cel’in vâr olduğu hakikatine götürür. Emin ol, bu her çağın en değişmez hakikatidir.

Şu mesaj yüklü, aslı vâr olan doğa gerçeğinin yaratılmasındaki özü anlatması bakımından ilginç âyetlere bir bakalım:

“Acı ve tatlı sulu iki denizi birbirine kavuşmamak üzere salıvermiştir. Aralarında bir engel vardır; birbirinin sınırını aşamazlar. Öyleyken, Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlarsınız? Bu iki denizden de inci ve mercan çıkar. Öyleyken Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlarsınız? Denizde yürüyen dağlar gibi gemiler O'nundur. Öyleyken Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlarsınız? Yeryüzünde bulunan her şey fanidir. Ancak, yüce ve cömert olan Rabbinin varlığı bâkidir. Öyleyken Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlarsınız? Göklerde ve yerde olan kimseler her şeyi O'ndan isterler; O her an kâinata tasarruf etmektedir. Öyleyken, Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlarsınız? (1)

Cenâb-ı Hak denizlerdeki tatlı su-tuzlu suyun birbirine karışma dengesindeki ölçüyü anlatırken bu gerçek bizi Allah Teâlâ’nın “Âlim” ismine teslim olmamıza götürüyor. ‘Bu âyet tuzlu okyanus sularından buharlaşma ve yağmur yoluyla tatlı su kaynaklarının oluşumun anlattığı gibi yer altı sularının denizlere aktığı yerlerde bizzat iki su kütlesinin ayrı duruşlarını da ifâde eder.’ (2) Yine ayni hakikati ifâde eden Furkan Sûresindeki şu âyete de bakabiliriz:

“Birinin suyu tatlı ve kolay içimli, diğerininki tuzlu ve acı olan iki denizi salıverip aralarına da, karışmalarına engel olan bir sınır koyan Allah'tır. (3)

Araştırmalara göre; Allah Teâlâ’nın yarattığı binlerce meyve çeşidinden yalnızca elmada birbirinden farklı tam 300 ayrı tat yaratan ve her sene yetişen elmanın aromasını bir öncekinden daha farklı lezzetle kullarına sunan ‘Zül-Celâl-i Ve’l İkram’ hakkında var mı-yok mu endişesi duymak akıl sâhiplerine hakikaten yakışmayan bir vakıadır. Yüce Kitap da bahsedilen şu âyete bakmak da yarar var:

“Gökten suyu ölçülü indirdik de, onu yerde durdurduk. Şüphesiz onu gidermeye de kâdiriz.

Onunla içinde, yediğiniz birçok meyveler bulunan hurmalık ve üzüm bağları, Tur-i Sina'da yetişen, yiyenlere, yağ ve katık veren zeytin ağacını var ettik.” (4)

Hakkında bizzat sûre bulunan “Nahl” Sûresinde bahis konusu edilen yarım kilo ‘bal’ yapmak adına tam 4 milyon çiçek dolaşan arı için ne demeli? Dokuz yüz çeşit hastalıktan en az beş yüz tanesine şifa olan kehribar taşı renginde, enfes tadı olan balın yapıcısı arıyı kim yaratmış olabilir? Hiç şüphesiz aynen karınca misâli çok çalışkan olan muhteşem arı Cenâbı Hakk’ın ayrı bir marifetidir. Peki, yaşları kırk olunca büyük bir değişimle gagaları ve pençeleri değişen göklerin kartallarının o görkemli hayâtını tesâdüflere bağlayabilir miyiz?

Yâhut: “Bu insanlar, devenin nasıl yaratıldığına, göğün nasıl yükseltildiğine, dağların nasıl dikildiğine, yerin nasıl yayıldığına bir bakmazlar mı?” (5) hitâbına muhatap develerin çölde esen rüzgarlardan korunmak için deriden yapılmış olan göz kapağını açarak şeffaf bir perde indirilmesiyle görüş ve hareket alanında herhangi bir darlık yaşamayan, hörgücündeki suyla aylarca yolculuk yapabilen deveye o ölçütleri koyan yüce Yaratıcıya teslim olmaktan başka çıkar yol yoktur.

Daha verilecek sayısız misaller vardır ancak biz sözün özü sadedinde şu âyetle yazımız noktalayalım:

“Kesin olarak inananlara, yeryüzünde ve kendi içinizde Allah'ın varlığına nice deliller vardır; görmez misiniz?” (6)

---------------

1- Rahman, 19-30

2- Pr.Dr.Güler İlhâmi-Pr.Dr.Özsoy Ömer, Konularına göre Kur’an (Sistematik Kur’an Fihristi), 2009, Ank, s.17

3- Furkan, 53

4- Mü’minun, 18-20

5- Gaşiye, 17-20

6- Zâriyat, 20-21

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nurten Selma Çevikoğlu Arşivi