Bu yılki Ramazan’a siyaset gölgesi düştü. Daha önceleri iftar ve sahur yemekleri, teravih namazları konuşulurken, şimdi ise siyaset ve ekonomi sohbetleri yapılıyor.

Dedik ya, yaşadığımız bütün olaylar, dünya sınavının bir soru parçasıdır. Her şeyi ölçüsün de tutup, orucumuza halel getirmemeye dikkat etmeliyiz. Sanırım sosyal medyada eleştirilerin dozu abartılmış durumda, hakaretlerden tutun, gıybet, dedi kodu, iftira ne ararsan var. Bütün bunları oruçla nasıl bağdaştıracağız? Ne şekil bir oruç tutuyoruz?  Bunun idraki içinde olmak durumundayız.

“Sevgide nefrette Allah için olursa güzel olur” hadisine kulak verip bu düsturla hareket edersek, daha az hata yapar, tamiri mümkün olamayan olaylara sebep vermemiş oluruz.

Bir bektaşi fıkrasında şöyle anlatılır;

-Adamın birine sormuşlar Ramazan ayında kaç gün oruç tuttun? diye,  o da hastalığım nedeniyle ancak  bir gün tutabildim demiş.

-Aynı soru, orada bulunan Bektaşiye sorulunca, hiç istifini bozmadan cevap vermiş.

 -Bu arkadaş benden bir gün fazla tutmuş!.

Bektaşinin durumuna düşmemek için hal ve hareketlerimize, özellikle dilimize sahip çıkma mecburiyetimiz vardır. Oruçlu iken sese, söze,  yazıya rikkat getirerek, orucun manevi hazzını ve feyzini korumak durumundayız.

Elbette ekonomik sıkıntılar ciddi boyutta, dövizdeki artış hasebiyle, gıdadan tutunda, her türlü hammaddenin fiyatı yükselmiş vaziyette. Malumunuz iç ve dış düşmanlar boş durmayıp, üzerlerine düşen görevleri layıkıyla yapmaktadırlar.

Sabırlı olmak gerekiyor. İnşallah ülkemiz bu sıkıntıları da atlatacak. Birlik ve beraberliğimizi korumak zorunda olduğumuzu unutmadan, yapılacak seçimin milletimize hayırlar getirmesini temenni ediyoruz.

Yine bu hususta Peygamber Efendimize başvurup “İman iki kısımdır. Yarısı sabırda yarısı da şükürdedir.” sözünü hatırlamalıyız.

Pazar gün bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi. Allah’tan tüm Müslümanları bu özel gece hürmetine bağışlamısını niyaz ediyoruz.

Cumanız ve Kadir Geceniz mübarek olsun. Allah’a emanet olunuz.