Hanzala’yı bilir misiniz?

Müslümanların bu ramazan ayında hatırlamakta zorluk çekecekleri bir kişiliktir Hanzala.

Hanzala’yı tekrar hatırlamakta, hatırlatmakta fayda var.

Hanzala, Filistinli karikatürist Naci el-Ali'nin anlatımıyla şöyle takdim edilir bizlere.

Hanzala’ nın Babasının adı yoktur.

Annesinin adı ise Nakba’dır.

Nakba gerçek bir anne adı değildir.

Çünkü Nakba, büyük felaket günü anlamına gelir.

Filistinliler, topraklarının Yahudi tarafından işgal edilmesinin ardından Filistin topraklarında İsrail Devleti’nin ilan edildiği 15 Mayıs 1948′i Nakba, yani büyük felaket günü olarak tanımlamaktadırlar.

Hanzala’ nın kız kardeşinin adı ise Fatıma’dır.

Hanzala’ nın ayakkabı numarası bilinmemektedir. Çünkü Hanzala hep yalın ayakla dolaşır gezdiği yerlerde.

Hanzala 10 yaşında bir çocuktur ve hiç büyümez, büyüyemez.

Çünkü Hanzala’yı bizlere tanıtan Naci Ali, memleketi Filistin'i bu yaşta terk etmek zorunda kalmıştır ve işgal devam ettiği sürece de dön(e)meyecektir ülkesine.

Hanzala’ nın tüm çizimlerde sırtı hep okuyucusuna dönüktür ve dönük kalacaktır Filistin’de zalim Yahudi’nin işgali devam ettiği sürece.

Hanzala’ nın iki eli arkada birleşmiştir. Bu duruşuyla ülkesinin işgalini protesto etmektedir.

Hanzala Yahudi işgali nedeniyle pek çok ülkede basın yayın organlarında yer almıştır.

Pek çok okuryazar Hanzala’yı dergilerden kitaplardan bilmektedir.

Ama bizim memleketimizde durum biraz farklıdır.

Çünkü biz Hanzala’yı sadece dergi ve kitaplarda görüp tanımadık.

Bizim ülkemizde duvar resmi yapmak çok adet olmasa da biz Hanzala’yı asıl olarak duvarlara çizilmiş resimleri ile tanıdık.

Şehir meydanlarında, caddelerde ve sokak aralarında duvarlardaki resimleri ile de tanıdık Hanzala’yı.

Duyarlı gençler tarafından tanıtıldı bize Hanzala.

Ama artık Hanzala’yı unutur oldu bu millet ve bu şehir.

Ramazan ayının en yoğun yaşandığı bu günlerde bu millete Hanzala’yı unutturmak isteyen eller, Hanzala’yı duvarlardan silmeye cesaret ettiler.

Duvarlardaki Hanzala’ nın resmini sildirenler ister AVM yöneticileri olsun, ister otel idarecileri.

İsterse siyasiler olsun, isterse de apartman yöneticileri olsun.

İsterse, Yahudi ile anlaşmaya çalışan iktidar olsun.

Biz Hanzala’yı unutmayacağız ve unutturmayacağız.

Ta ki Filistin’deki işgal sona erene ve Hanzala bize yüzünü dönene kadar.

Çünkü, “Kardeşinin derdi ile dertlenmeyen, bizden değildir.”