15-16 yıl kadar önce de merhum Mustafa Akın Bey’in sağlık müdürlüğü döneminde şehir dışında Yazır’da bir bölge sağlık kompleksinin kurulması projesi gündeme gelmişti. Bu projede devlet hastanesi, fizik tedavi ve rehabilitasyon merkezi, göğüs hastalıkları bölümü. Akıl ve ruh sağlığı bölümü ve onkoloji bölümü yer alıyordu. Kompleks tamamlandığında bin yataklık bir bölge hastanesi kurulmuş olacaktı. Bu proje, Konya için gerçekten gurur verici büyük bir projedir.

Şimdi bu projenin bazı bölümleri tamamlanmış, merkezdeki fizik tedavi ve rehabilitasyon bölümü ile ruh hastalıkları bölümü bölge hastanesine gitmek üzere. Diğer bölümler ne zaman tamamlanır bilemiyoruz.

Yazır’da kurulacak olan 250 yataklı devlet hastanesi, onkoloji ve diğer bölümler tamamlandıktan sonra numune hastanesi tamamen şehir içinden gitmiş olacak. Merkezdeki binalar da yıkılıp yerine 400 yataklı bir hastane inşa edilecek ve bu hastanenin 200 yatağı doğum ve çocuk hastanesine tahsis edilecekmiş. 45 bin metrekarelik geniş bir bölgede küçük bir hastane. Bu durum kafalarda acaba bu geniş saha iskâna mı açılacak sorusunun doğmasına sebep oluyor. Dün de ifade ettiğimiz gibi bugün numune hastanesi 700 yatak kapasitesi ile. bölgenin ihtiyacına cevap vermeye çalışan bir hastane.

Konya devamlı gelişiyor, büyüyor ve nüfusu artıyor. On beş yıl önceki Selçuklu ile bugünkü Selçuklu bir mi? O bölgenin daha da gelişeceğini düşünün. Yazır’da kurulacak olan Beyhekim Hastanesi bir süre sonra, kurulması düşünülen kapasitesi ile çevre illerle bulunduğu bölgenin ihtiyacını ancak karşılayabilecektir.

Burada üzerinde durulması gereken diğer önemli bir nokta da Konyalı, Numune Hastanesi’ne yürüyerek veya şehrin her tarafından tek vasıta ile ulaşabildiği halde, fizik tedavi ve ruh hastalıkları bölümü ve diğer bölümler Yazır’a aktarıldığı takdirde, 15- 20 kilometre yol tepmek mecburiyetinde kalacaktır. Ayrıca bu durumda hastanenin trafik sorunu nasıl çözülecektir? Yoğun talep ana giriş-çıkış yollarında büyük tıkanıklara sebep olmayacak mıdır? Bu bakımdan bölge hastanesi için merkez tamamen dağıtılmadan yeni hekim kadroları tahsisi cihetine gidilmesinin daha doğru olacağını düşünülebilir.

Numune Hastanesi’nde, yıkılması gereken çürük binalar olabilir (Sağlık Meslek Okulu binası gibi). Ama burada dün de bahsettiğimiz gibi iki de tarihî bina var. Bunlar mutlaka korunmalıdır. Yıka yıka Konya’da tarihî doku bırakılmadı. 80-90 yıllık bu tarihî binalar, Osmanlı’nın son dönemi ile Cumhuriyet’in ilk dönemlerinde yapılmıştır. Bu dönemler Türkiye için son drece buhranlı dönemlerdir. Bu sebeple bu binalar hatıra olarak korunmalı ve yıkımına mutlaka engel olunmalıdır.

Bakanlığın, hastanelerin şehir dışına çıkarılması ile ilgili prensip kararının istisnaları olduğu gibi, kararı delen vilâyetler de varmış. Önemli olan, bakanlığın kararından ziyade ihtiyaçların en iyi şekilde karşılanmasıdır. Yanıldığımız hususlar varsa lütfen yetkililer açıklasınlar. Ona da sütunlarımızda yer veririz. Arz ettiğimiz sebeplerle konunun enine boyuna bir kere daha düşünülmesi gerekir gibi geliyor bize.

Burada Konya basınına, sağlık kuruluşu yöneticilerine ve Konya milletvekillerimize büyük görevler düşüyor. İhtiyaçlar merkeze iyi aktarılmalı ve mesele Sağlık Bakanlığı’nın oldu-bittisine getirilmemelidir.

Bir bölümü biten Beyhekim Sağlık Kompleks’imiz Konya ve ülkemiz için hayırlı olsun diyoruz. Bu tesis tamamlandığında Konya çok şey kazanacak ve Konyalı tedavi için artık şehir dışına çıkmak mecburiyetinde kalmayacaktır.

Bu vesile ile büyük hizmet ve gayretlerinden dolayı Mustafa Akın Bey’i rahmetle anıyor. Emeği geçen herkese teşekkürler diyoruz.