Nurten Selma Çevikoğlu

Nurten Selma Çevikoğlu

Günahlar ve Biz -2-

Günahlar ve Biz -2-

Günah işlemeye devam eden kişi zamanla öyle bir hâle gelir ki, her türlü kötülüğü işlemekten çekinmez, nefsini hep kötülük vâdilerinde gezdirir. Günah kişiyi başka günahlar işlemeye sevk eder. Günahlar işlendikçe en çirkin günahlar, kötülükler kişiye doğal gelir. İşleye işleye o çirkinlikler kişinin şahsiyetinin ayrılmaz bir parçası olur böylece o kişi günahkar olarak anılır. Bu kişilere en çirkin günahlar görünür. Meselâ; cinsel sapmalar, homoseksüellik, tecâvüz, adam öldürme, soygunculuk gibi. Fakat bunun tam tersi günahlardan kaçınmak ise kişiyi Allah Teâlâ’ya yaklaştırır. Kötülük kötülüğü, iyilik de iyiliği çağrıştırır. Hayatlarında iyiliği yaşayan kişiler, Cenâb-ı Hakk’ın koyduğu ölçülere göre haddi aşmadan yaşamaya çalışırlar. Zâten günahlar toplumda sırıtır. Allah Teâlâ’nın âleme koyduğu ilâhi ahenge uymayan günahlı davranışlar o bütünlüğü bozar. Günaha dalmak kâinatta var olan birliğin dışına çıkmaktır. Bu durum kişileri sıkıntıya sokar, huzursuz kılar. Kişiler, haktan ayrılınca sapkınlıkların koynuna düşer. Hal böyle olunca birey küfre kayabilir, inkar bataklığına dalabilir, inanca muhalefet edebilir derken böylesi bir kişi inkarcılığa düşerek zâlimlerden olur. Cenâb-ı Hak bu konuda Kutsal kitâbında şöyle der: “(Allah, şeytanın böyle yapmasına müsaade eder ki) kalplerinde hastalık olanlar ve kalpleri katılaşanlar için, şeytanın kattığı şeyi bir deneme (vesilesi) yapsın. Zâlimler, gerçekten (haktan) oldukça uzak bir ayrılık içindedirler. (1)
İlâhi kuralları rahatlıkla ihlâl eden kişi dengesizliğe düşer. İnsan hayâtının en iyi şekilde düzene sokan îmâni kuralların dışına çıkan insanların iç dengeleri alt üst olur. Bunun tam tersi Rabb’inin emirlerini gönül rahatlığıyla yerine getiren insanlarda, iç huzur vardır. Bu tür insanlar, başlarına ne gelse onlara sabırla göğüs gerer, isyan etmez, Rabb’inden sevâbını umarak tahammül gösterir. İslâmi davranışlar, insan davranışlarına en güzel biçimi veren davranışlardır.
Günahlar yalnızca kişiye zarar vermez. Kişinin ailesini, akraba ve arkadaş çevresini etkiler, onlara da zarar verir. O günahkar kişinin yakınları onun için üzülürler, sıkılırlar, bunalırlar, huzursuz günler geçirirler. Şüphesiz insan davranışları bulundukları ortama göre şekillenir. Günahlı ortamlarda büyüyenler bâzen sonradan aldıkları eğitimle belki yanlışlıklarını düzeltebilirler. Fakat bu çoğunlukta değildir. Arpa ekilen yerden yulaf çıkmaz ise aynen bunun gibi kötülük ekilen şahsiyetten iyilik çıkmaz. Kötülükleri işleyen insanlar o günahlarını sürdürmeleri durumunda kişi isyâna ve iteatsizliğe sürüklenebilir. Bunun neticesinde kişi hem kendine hem ailesine zarar verir. Her zarârın, her menfi davranışın elbette bir bedeli vardır. Zararın doğurduğu üzüntü de bir bedeldir. Bunlar hayat imtihanındaki yenilgi ve hüsranlardır.
Günahlar, insanlar için imtihan sebebidir. Yüce Yaratıcının emirleri Kutsal kitap Kur’ân-ı Kerim’de belirtilmiştir. Müminler kendi hata ve yanılgılarından dolayı kendi hür irâdeleriyle günaha girerek suç işleyebilirler. Ne güzel ki onlar için her zaman açık bir kapı vardır. Aslında günahlar değerlendirmesi bilene bir diriliş ve bir yenilenme olabilir. Dua ile tevbelerle kişi Rabb’ine yönelebilir. Günah, kişiyi Cenâb-ı Hakk’ın huzûruna götürür, Allâh (c.c)’ı hatırlatırsa kişiye suçu terk ettirir. Günah işleyen kişi vakit geçirmeden o günahını affettirme çabasına girerek tevbe ve istiğfarla kendini temizlemelidir ki o günah kalbe girmesin, rûha yerleşmesin, alışkanlık kazanmasın.
İslâm’ın günah konusunda kendisine has prensipleri vardır. İnsanlar günah işleyerek dînin koyduğu sınırların dışına çıkıp hatâlar ve yanlışlıklar yaparlar, yanılgılara düşerler. Aslında günahlar küçük bile olsa Cenâb-ı Hakk’a karşı işlenen suçlardır. Fakat günahların hem kişi ve ailesi hem de toplumla ilişkili kısımları vardır. Kişiler bâzen öyle günahlar işlerler ki bunun direk toplumla ilişkisi bulunur. Meselâ günümüzde yaygınlaşan intihar bombacısı olma hâdisesinin, banka soyma, gasb yapma gibi hâdiselerin tüm insanlığa menfi etkileri ve kötü emsal teşkil eden boyutları vardır.
Hepimiz günahların menfi etkilerinden korunmaya çalışalım inşaAALLAH.
---------
1) Hac, 53

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nurten Selma Çevikoğlu Arşivi