Sabah işe gelirken, yolda Gençlik Dershaneleri Müdürü Yavuz Aydın aradı...

***

Tanışmıyoruz... Ama ortak dostlarımız var, ümmetin müttakilerinden...

***

Dünkü köşe yazımızla ilgili şerhler düştü...

***

Zekatı konusunda değinmiştik...

***

Mehir Vakfı Başkanı Mustafa Özdemir “Konya'da fakir yok” demişti...

***

Yavuz Aydın itirazlarını bildirdi...

***

Onu dinleyince, gerçekten son derece haklı olduğuna inandım...

***

GONYA tabiriyle bir önceki köşe yazımız da “Gevrek arpa çiğnediğimize” ikna oldum...

***

Sanayide herkes işçi arıyor cümlemize Ayhan, “Doğru ama sanayide insanlara teklif ettikleri maaş miktarı 500 ila 700 lira arasında” diyor...

***

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu, Türkiye’deki yoksulluk sınırını, 3.121.TL olarak açıklarken, açlık sınırını da 958 TL olarak belirlemiş...

***

Buna göre aylık 958 liranın altında mutfak gideri olanların çoluğu-çocuğu beslenemiyor aç...

***

Aylık geliri 3.121 TL'nin altında olanların hepsi de FAKİR statüsünde yer alıyor... Zekat geçer...

***

Sanayide ya da fabrikada 500 lira maaşla çalışan insan, ev kirasını, okul ihtiyacanı bir yana bırak çoluğun çocuğun karnını nasıl doyuracak?

***

Aydın'ın, zekatın dağıtım şekline de haklı Kur'an-ı Kerim'den ve Hadislerden aldığı talimatlarla itirazları var...

***

Konya'da toplanan 200 trilyon zekatın kahhar ekseriyeti vakıf ve derneklere gidiyor...

***

Tövbe Süresinde zekatın adresi net belli...Dağıtım sırası da öyle...

***

Zekâtlar, Allah'tan bir farz olarak ancak yoksullara, düşkünlere, (zekât toplayan) memurlara, gönülleri (İslâm'a ısındırılacak) olanlara, (esirlik ve kölelikten kurtulmak isteyen) esir ve kölelere, (borcuna karşılık malı olmayan) borçlulara, Allah yolunda olanlara, (harçlıksız kalmış) yolcuya mahsustur. Allah alîm ve hakîmdir." (Tevbe:60)

***

Zekât; cami, çeşme, yol ve köprü gibi yerlere de verilmez... Çünkü zekâtta temlik şarttır...

***

Yani fakirin eline verilerek mülkiyetine geçirilmesi gerekir... Cami ve benzeri şeylerde ise böyle bir durum yoktur...

***

Zekat için ayetlerden yola çıkarak dağıtım sıralamasına göre ilk üç şöyle;

Fakirler: Nisap miktarından az bir malı olan, dinen zengin sayılmayan kimselerdir...

Miskinler: Hiçbir şeyi olmayan kimselerdir. Bunlar fakirlerden daha düşkün durumda olanlardır...

Borçlular: Borcundan fazla nisap miktarı malı bulunmayan ve borcunu ödeyemeyecek durumda olan kimselerdir...

***

Sayın Aydın haklı olarak şunu da ilave ediyor; “Şimdi vakıf ve derneklere zekatlar topluca veriliyor... Fakir tam manasıyla gözetiliyor diyemeyiz” diye ekliyor...

***

Hükümetten Ali Babacan'da geçtiğimiz günlerde benzer bir açıklama yapmıştı...

***
“Bu tür yardımların çoğunluğu vakıf ve derneklerin cari harcamalarına gidiyor” diye...

***

KONUNUN ÖZETİ

Dün bir gevrek arpa çiğnemişiz...

***

Tüm fakir-fukaradan özür diliyoruz...

***

Konya'da fakir yok kelimemizi tashih ederek ; “Konya hala ağzına bir fakir dolu” cümlesiyle düzeltiyoruz...

***

Zekatlarınızı, elinizle gözeterek görerek fakir ve fukaraya öncelik vererek dağıtınız...