Recep Çınar

Recep Çınar

Gençerler'e rağmen kazanmak

Gençerler'e rağmen kazanmak

Aykut Hoca'nın Kayserispor'a karşı sahaya sürdüğü 11 kişilik oyuncu kadrosu, bana göre en ideal kadro gibi durdu...

 

Belki Traore'nin yerine Kibong ya da Bajiç olabilirdi...

 

İkinci yarıda bu isimler oyuna girince, Konyaspor rakip kaleye gitmeleri sıklaştırdı...

 

İlk yarıda rakibe üstünlüğümüzü kabul ettirebilecek baskı kuramamıza rağmen, söylemek  gerekirse, soyunma odasına önde girecek pozisyonları buldu yeşil-beyazlı temsilcimiz...

 

Bu pozisyonların en önemlisinde ise maçın hakemine takıldı...

 

Traore'nin ilk yarının 43. dakikasında rakip kaledeki  eylemi, net bir faulle kesilirken ve penaltı olmasını gerektirirken, maçın hakemi Koray Gençerler, ne hikmetse bu pozisyona “devam” kararı vererek, kötü niyetli olduğunu tescillemiş oldu...

 

Çünkü, bundan önceki dakikalarda da benzer pozisyonlarda Konyaspor'un aleyhine düdükler çalarak, rengini belli etmişti...

 

İlk yarının 0-0 sona ermesinde belirleyici olan sahadaki 22 oyuncu değil, maçın hakeminin kendisiydi...

 

Herkesi çileden çıkardı...

 

Bu nasıl bir hakemdir, nereden bulup göndermişler?

 

Daha maç başlar başlamaz kendini de tarafını da belli etti...

 

Konyaspor kazandı ama sadece Kayserispor'u yenmedi yani...

 

Maçı bilmem ama Konyaspor'u katletmesi için özellikle seçip gönderildiği anlaşılan Koray Gençerler, resmen maçın önüne geçti...

 

Anlayacağınız ayağına top gelse, fırsatını bulsa Konyaspor'a gol dahi atabilirdi...

 

Allahtan bu fırsatı balamadı!

 

En sakin, en naif insanlar bile hakem kararlarına haklı olarak itiraz edip, seslerini  yükseltti...

 

Son dakikada verdiği peraltı kararında ise çizgi hakeminin uyarısıyla beyaz noktayı gösterdi...

 

Maçın hakemi Koray Gençerler kesinlikle sınıfta kaldı bu yönetimi ile...

 

Sahanın en  kötülerinden birisiydi...

 

xxx

 

Sahanın bir başka kötüsü olarak ise Kayserispor teknik direktörü Tolunay Kafkas'ı gösterebiliriz...

 

Varlık nedeninin Konya ve Konyaspor olduğunu inkar eder davranışları ile maçın önüne geçerek, itici bir görüntü sergiledi Tolunay Kafkas...

 

Tribünleri tahrik eder davranışları da cabası...

 

Maç oynanırken karşılaşmanın 4. hakemine ve Ali Çamdalı'na yaptıklarını görmezden gelen Tolunay Kafkas, maç sonunda yaptığı açıklamayla daha da kötüleşti...

 

Ali Çamdalı'na “Külhanbeyi” diyen Tolunay Kafkas'a ne demeli?

 

Hem de Tolunay'ın Tolunay olmasında önemli bir katkısı olan Konyaspor'a ve taraftarlarına yaptığı saygısızlıktan dolayı...

 

Olmadı...

 

Yakışmadı...

 

xxx

 

Daha önceleri de yazmıştım, bu takım futbol olarak herkesi tetmin etmese de, sahaya koyduğu    karakterli oyunla gönül almayı bilmiyor...

 

Hele de bu oyun tabeleya da iyi yansıyınca, “bundan iyisi şamda kayısı” tadında oluyor...

 

Konyaspor'daki en sevindirici olay, kazanmayı alışkanlık haline getirmeye başladı...

 

Kazanma alışkanlığını “kazanma kültürü”ne çevirdiğimiz zaman, Avrupa ve şampiyonluk cümlelerini daha yükses sesle kurabilir, haykırabiliriz.

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Recep Çınar Arşivi