Recep Çınar

Recep Çınar

Geç kalmış bir itiraf!

Geç kalmış bir itiraf!

“Bizi Raşit Çetiner yaktı” demiş, Konyaspor Başkan Yardımcısı Muammer Bingöl. Ve frene basmadan gaz pedalına yüklenmiş sevgili yönetici.  “Eski dönemden kalan çok fazla ödeme vardı, onları ödedik. Sezon başında açıkladığımız 22 trilyonluk bütçemizin kayba uğramasının en önemli nedeni de eski teknik direktörümüz Raşit Çetiner’dir. Raşit hocayı kıramadık. Bize verdiği 15 oyuncunun hepsinden verim alamayacağımızı söyledik. Ancak, bize ‘O zaman beni neden tuttunuz’ şeklinde cevap verdi ve biz de daha fazla ısrarcı olmadık kendisine”  buyurmuş. Daha da ileri giderek, “takımın geldiği noktada bizim suçumuz yok” demeye getirmiş. Yani, belden aşağı vurmaya uğraşmış, ama onu da becerememiş.  
Belli ki, kısmi bir cinnet, bir daralma, bir köşeye sıkışma haliyle sarfetmiş tüyleri diken diken eden bu sözleri. Kimilerince “mazur” kimilerince de “masum” görülebilir bu sözler. Ama yöneticilik sanatı “mazur” görür mü bunu, işte bu ciddi ciddi şüphe götürür. İdarecilik başarısızlığı sahiplenebilmektir, hatta arkasında dimdik durabilmektir.
“Doğrular benim, yanlışlardan haberim yok!” ya da “hocaya laf geçiremedik” şeklindeki bir çıkış, kurumsal bir kimlikte 5 kuruş etmez. O nedenle hiç yakışık almadı, hiç şık düşmedi Bingöl’ün bu açıklaması, geç kalmış itirafı veya timsah gözyaşları.
Üstelik bu açıklamanın sahibinin kartvizitinde,  “Konyaspor başkan yardımcılığı” ve “transfer komitesi üyesi” gibi bir titriyatı da var ise. Kriz anında akil bir duruştur aranan oysa ki. Kendi günahının vebalini Raşit Çetiner’e yükleme kolaycılığı değil! Yakışıklı bir tavır değildir çünkü o. Hele de aylar önce gidenin arkasından bugün konuşmak.
Diyeceksiniz ki, Çetiner günahsız mı?
Bu takımın buralara gelmesinin en büyük müsebbibidir kendisi. Bugün dünya, yarın ahret. Vebalin en büyüğü Raşit Çetiner’in kendisinde. Ama bu vebalin daha büyüğü ise işçisinin karşısında boynunu büken patronajda.
Yani “Raşit Çetiner’e söz geçiremedik” diyen, Başkan yardımcısı Bingöl ve Konyaspor’u yönetenlerde.
Aynı Muammer Bingöl konuşmasının son bölümlerinde ise, “Bundan sonraki dönemde Giray Bulak hocamızın tecrübesine güveniyoruz ve bu sıkıntılı günleri hep birlikte aşacağımıza inanıyoruz” demiş. Hafızam beni yanıltmıyorsa, sevgili Muammer Bingöl, buna yakın sözleri, bugün yerden yere vurduğu Raşit Çetiner için de söylemişti. Daha da ileriye giderek, Çetiner’in en ateşli savunuculuğunu yapmıştı.
Ne hüzün verici bir durum değil mi?
“Bu kadarına da pes doğrusu” dedirtecek düzeyde bir demeç. Hangi affedilmez hatanın bedelini ve kötü yönetilmenin günahını çekiyor Konyaspor. Elbette biz bilemeyiz. Bunun cevabını Allah bilir. Şüphe götürmez. Demek ki, bu kulübün günahı büyük ki, bedelini de böyle yöneticilerle ödetiyor!
Konyaspor’un kalemini kıran eller, bu takımın düzlüğe çıkması için umut taşıyanların şevkini de kırmıştır. Özellikle de Bingöl’ün Raşit Çetiner ile ilgili sözleri, bu takımın buralara nasıl geldiğinin de en büyük göstergesi olsa gerek.
Gerisi mi?
Sadece teferruattır ve de iki kere ikinin her zaman dört etmediğidir.
xxx
Pazartesi günü “Şimdi tam zamanı” başlıklı bir yazı kaleme almıştım. Bu yazıya olumlu tepkiler olduğu kadar, az sayıda da olsa olumsuz tepkiler de geldi. Olumlu tepkileri Konyaspor adına sevgiyle, olumsuz tepkileri ise saygıyla karşıladım.  Olumsuzların yüzde 99’u Belediye Başkanı Sayın Tahir Akyürek’in Nuri Mehtap ile ilişkilendirilmesine geldi. Yazımın bir paragrafında “İki yanlış bir doğru etmez. Belediye Başkanı Tahir Akyürek ve Sayın Akyürek’in kendisine yakın olanlar da, duyumumuza göre, Konyaspor’a omuz vermemelerinin tek müsebbibi Nuri Mehtap’ı göstermişler. Dolayısıyla da Konyaspor’un futboldan bihaberleri de buna inanmışlar ve Nuri Mehtap ile yollarını ayırmışlar. Karara bakar mısınız? Ligde, adeta savaş tam tamlarının çaldığı bir dönem” diye yazmıştım.
Büyükşehir Belediye Başkanına yakın olan bazı dostlar aradı. Ve Tahir Başkanın Nuri Mehtap ile ilgili asla bir tasarrufunun olmadığını, özellikle Akyürek’in bu konuda çok hassas olduğunun altını çizdiler.
Umarım öyledir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Recep Çınar Arşivi