Galip sayılır bu yolda mağlup!
Yıllarca sütçü beygiri muamelesi gördük...
Evin cümle kapısı olduk...
Orada vurdular, burada vurdular...
Kum torbasına çevirdiler yıllarca...
Kendi borularını öttürmek için, herşeyi yaptılar...
Güçlerinin yetmediği ya da zorlandıkları zaman mı?
Gahi zorbalıkla, gahi hakemlerle...
Yani futbol dışı eylemlerle ezdiler Anadolu takımlarını...
Sırtımızdan inmediler...
“Sütçü beygiri” demem ondan...
Fenerbahçe'den bahsediyorum...
Bayramın birinci günü çöplüklerinde ötüp, el öptürdüğümüz, “bitse şu maç” diye dualar ettirdiğimiz, “acz” içinde bıraktığımız Fenerbahçe'den...
Yatan kalkamayan...
Kalkıp yürüyemeyen...
Yürüyüp koşamayan...
Torku Konyaspor önünde “zavallı”ları oynayan Fenerbahçe'den...
Diyeceksiniz ki, ya sonuç?
Hiç önemli değil Fenerlilerin 2-1 kazanması...
Dedim ya, “galip sayılır bu yolda mağlup”
Yıllarca bu anı görmek istemiştim...
Fenerbahçeli oyuncuların yerlerde sürünmeleri, maçın bitmesi için dualar etmeleri, hakeme 'bitir artık şu maçı” yalvar yakar olmaları, oyuncu değişikliklerinde ağırdan almaları vs...
Yenilmemize rağmen, çok keyifli bir maç izledim...
Kartal karşısındaki Kanarya'nın “pısırıklığı, teslimiyetçiliği, acizliği” görülmeye değerdi...
Kaya kötü gol yemiş...
Yiyebilir...
Savunmacılar hata yapmış...
Yababilir...
Hleb iyi değilmiş...
Olabilir...
Mesut Bakkal, oyuna müdahil olmamış...
Olmayabilir...
Bunlar benim için çok önemli değil...
Benim için önemli olan, Fenerbahçe'nin yerlerde sürünmesidir...
Torku Konyaspor için önemli bu fotoğraftır...
Gerisi masaldır masal...
Bakın şu fotoğrafa...
Bana göre özel bir fotoğraf...
Torku Konyaspor'lu yöneticilerin yerinde olsam, bu fotoğrafı büyütür, kulübün görülebilecek en güzel yerine asarım...
Bu fotoğraf bana Muhammet Ali'nin Liston'u tek yumrukta yerlerde süründürdüğü fotoğrafı hatırlattı...
Yeşil-beyazlılar, Fenerli rakiplerine, İstanbul Kadıköy Şükrü Saraçoğlu sinemasında, pardon stadında TORKU filmini KORKU içinde izlettirmeyi başardı...
Daha ne olsun ki?
Neyse...
Bu kadar ironu yeter...