Futbolumuz için deniz bitiyor mu?

Futbol heyecanı hafta sonunda başlıyor...

Hakemlerin başlama düdüğünü çalmalarına sayılı saatler kaldı...

Takımlar son ısınma turları için değil, ligde oynayacakları ilk maçların antrenmanları için start aldılar...

Maç haftasını girdiler yani...

Ama, şu bir gerçek ki, Avrupa ön eleme turlarında olmayan heyecan, Akhisar ile Galatasaray arasında oynanan kupa maçında “var!” gibiydi...

“Video Hakem Uygulaması” yani “VAR” muhabbeti, bu maçta pek işe yaramadı...

Yoktu yani...

Maçın hakemi çok fazlaca gale almadı “VAR”ı...

Yok saydı yani...

Neyse bizim derdimiz hakemlerin “VAR”ı değil, bu maçta futbol heyecanı var mıydı yok muydu?

Bu sorunun cevabını vermek kolay değil...

Televizyonlar ve gazeteler, sadece transfer haberleri pompalıyor, hayal satıyorlar...

Dertleri iyi futbol ya da iyi futbolcu değil...

Acayip bir yarış içerisindeler...

Traj veya reyting yarışı...

Türk futbolu nerede, nereye gidiyor, kimsenin, hele de bunların hiç umurunda bile değil...

TSYD Genel Başkanımız Oğuz Tongsir'i ağırladık...

Hem maç için, hem de dostlarını görmek için Konya'daydı...

Galatasaray'ın kaldığı otelde konakladı...

Galatasaray camiasının da yakından tanıdığı bir isim olduğu için, selam vereni çoktu haliyle...

Oğuz Başkan, Hasan Şaş ve Hamza Hamzaoğlu ile oturduk, bir iki satır futbol konuştuk...

Hem Hamza Hamzaoğlu'nu, hem de Hasan Şaş'ı dinleyince, Türk futbolu adına “eyvah” dedim...

Ortaya koydukları tablo, harbiden iç karartan cinsten...

Türk futbolunda olanı ve ileride olacağı, en çıplak haliyle masaya yatırdılar...

Benim bu futbol sohbetinden çıkardığım şu; kuyunun suyu bitmiş!

Durum vahim...

Biz hala transferleri uçurup kaçırıyoruz...

Ülkenin en büyük kulüplerinden birisi olan Fenerbahçe'nin karun gibi zengin olan başkanı Ali Koç bile kulübün ekonomisini yeniden yapılandıracaklarını açıklaması, bana göre Türk futbolunda birşeylerin kötü gittiğinin en büyük göstergesi ya da mesajıdır...

Atiker Konyaspor Başkanı Hilmi Kulluk'un da aynı Ali Koç gibi düşünmesi boşuna değil...

Açık konuşmak gerekirse, Türk futbolu bir “kurtuluş savaşı” vermeli ve bu “cendere”den çıkmalı...

Türk futbolunda milyon euroların, milyon dolarların havada uçuştuğu pembe günler geride kaldı...

Özellikle süper ligde ve süper ligden alt kümelere düşmüş takımların ekonomik anlamda bir çıkmazın içinde oldukları gün gibi ortada dururken, mevcutlar yoğurdu üfleyerek mi yerler, yoksa hiç mi yemezler, bilemem...

Durum gerçekten vahim...

Özellikle Hasan Şaş'ı ve Hamza Hamzaoğlu'nu dinledikten sonra...

Kulüplerin geleceğinin ipotek altına alınmaması için, devletin mutlaka bir yaptırıma gitmesi gerekir...

Dolayısıyla bütün kulüpler bu borç batağından sıyrılmalılar...

Bu sıkıntılardan nasıl kurtulurlar?

Kemerleri sıkmayla...

Milyon eurolarla yapılan transferlere nokta koymayla...

Sadece kulüpler mi?

Tabi ki değil...

Futbolla ilgilenen bütün kurumlar...

TFF'si, ASKF'si, TÜFAD'ı vs...

Ellerini taşın altına koymalılar...