Süleyman Küçük

Süleyman Küçük

Futbol spor mu, oyun mu yoksa afyon mu?

Futbol spor mu, oyun mu yoksa afyon mu?

Yukarıdaki başlığı çok abartılı bulanlar için yazımıza bir soru ile başlayalım:

20 Kasım - 18 Aralık 2022 tarihleri arasında Katar'da düzenlenecek olan 22. FIFA Dünya Kupasına ev sahipliği yapan Katar futbolcu Messi ye transfer için 220 milyon dolar verirken Tank Palet Fabrikasına kaç para vermişti?

Hatırlayamayanlar için hatırlatmış Tank Palet Fabrikası için verilen miktarın 50 milyon dolar olduğunu hatırlatmış olalım.

50 milyon dolar bedeli normal kabul edenlere bir sözümüz olamaz.

Ancak normal değil dedikten sonra her gün televizyon karşısına geçip maç seyretmekten vazgeçemeyenlere başlıktaki soruyu bir daha soralım.

Gerçekten futbol sizin için ne ifade ediyor?

Futbol, sahada oynayan siz olmadığınıza göre sizin için spor olmaktan uzaktır.

Futbol, uluslararası düzeylerde üzerinde milyarlarca lira kumar oynanan bir oyun olması dolayısıyla da sizin için bir oyun da olmayacaktır.

Futbol, “Ben Elhamdülillah Müslümanım” diyenler için hiç bir şekilde bir inanç meselesi olmadığı zaten bütün açıklığı ile ortadadır.

Futbolu sözcük anlamı ile belli kurallara sahip olan ve belli bir oyuncu sayısıyla oynanan bir takım oyunu olarak tarif edenlerin tariflerindeki eksiklik futbol oyununun sahanın içindekinden çok karmaşık ve farklı bir kültürel yansıması olmasından kaynaklanmaktadır.

Futbol oyunu öyle bir kültür yansıması haline getirilmiştir ki oynanan oyunla ilgili olsun olmasın dünyanın dört bir tarafındaki ülkelerin farklı kültür yapısındaki topluluklarının gündelik yaşantılarında belki de en önemli olay haline getirilmiştir.

Futbola yönelik bu ilginin en önemli nedeni oyunun spordan öte bir taraftar popülerliğinin oluşturularak toplumların kabullenmelerinin sağlanmış olmasıdır.

İster bizzat oynayan olsun, isterse sadece sıradan bir taraftar olsun insanlarda futbola yönelik bir ilgisinin oluşturulabileceğini anlayan siyaset adamları ve devlet kurumları oyunu üzerinde kumar oynayarak gelir elde edebileceklerine inandırarak daha da popüler hale getirmişler ve böylece futbolun bir spor olmaktan çıkarılarak ekstra kazanç kapısı haline getirerek kendileri için daha da anlamlandırabilmişlerdir.

Futbolun en popüler küresel spor dalı olduğunu ve bu Futbolun popülerliğinin arkasında yatan en önemli nedenin bir takım oyunu olması olduğunu söyleyenlere inanabilirsiniz.

Ama bu kişilere soracağınız bazı sorular da olmalıdır.

Mesela neden takım oyunu olduğu halde bütün oyuncuların eşit statüde olmadıkları gibi.

Mesela takımdaki en golcü olarak kabul edilen oyuncunun neden yerine göre oyunun asıl stratejisti olan teknik direktörü bile alaşağı edebildiği gibi.

Mesela futboldan bahsederken bazen kulüp yöneticisinin bazen da oyunu oynayandan çok oyunu izleyen taraftarların neden birbirleri ile savaştığı gibi.

Mesela Hindistan’da kriket, Belarus’ta buz hokeyi, Karayipler’de beyzbol, ABD de ise amerikan futbolu en popüler spor dalları olduğu halde neden futbolun küresel popülaritesi yükseltilmiştir gibi.

Bu soruların tek bir doğru cevabı vardır. 

Maalesef futbol 20. Yüzyılda yenidünya dini olarak kitlelere kabul ettirilmiş ve spordan endüstriye çevrilmiştir.

Eskilerin dedikleri doğrudur ve futbol yenidünyanın dinidir. 

Bu mabetleri, rahipleri, inananları ve savaşçılarıyla uğruna ölünecek olan tam anlamı ile bir dindir. 

Hele bir de işin içine milli duygular ilave edilirse.

Bunun en açık örneği Portekiz’i 36 yıl dikta ile yönetmiş olan diktatör Salazar Portekizlileri futbol ile fado /türkü ve fiesta /şölenin baş harflerinden oluşan 3 F ile meşgul ettiğini söylemekten çekinmemesinde gördük.

Çünkü futbol millileştirildiğinde yani milli takım hüviyetine büründürülürse fertler milletleştirilebilir milletler ise devletleştirilebilir futboldan başka her şey önemsiz hâle gelir. 

Statlarda oturdukları yerler farklı olsa da yönetenlerle yönetilenlerin, zenginler ile yoksulların farklılıklarının yok olduğunu iddia edenler de sömürülerini devam ettirmiş olurlar.

FARKINDA MIYIZ?

Futbolun yerel ve ulusal düzeyde milli birlik ve dayanışma aracı olduğunu iddia edenlerin kendi milli sorunlarını yok sayarken, rekabet ve öfkelerini holiganlaştırarak insanları ölüme bile götürdüğü gerçeğini göz ardı edenler, bizim dostlarımız mı düşmanlarımız mıdır? 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
Süleyman Küçük Arşivi