Ülkeyi, üzerinde yaşayanları yakından ilgilendiren referandum nihayet sonuçlandı...

Bütün seçmenler demokratik haklarını kullandılar...

Foto finişle de olsa “Evet” oyları, “Hayır” oylarını solladı...

Kesin olmamakla birlikte % 51.25 Evet, % 48.75 Hayır...

Belki 1-2 puan daha artabilir ya da eksilebilir...

Öncelikle ortaya çıkan sonuç vatana, millete hayırlı olsun...

Bırakalım “Gamlı Baykuş”luğu, yaşadığımız bu cennet vatanın kıymetini bilelim artık...

Sandıktan çıkan sonuçlar neticesinde, bir taraf sevinecek, bir taraf üzülecek...

Belki de bu çıkan rakamlar iki tarafı da üzecek!

Beni en çok rahatsız eden konulardan birisi, bu süreçte kimsenin kimseye saygı duymadığı, belaltı vuruşların gırla gittiği, insanların birbirlerine tahammül edemediği, fikir ayrılıklarının tavan yaptığı ve  vatan evlatlarının birbirlerine en ağır küfürlerle karşılık verdiği bir yarış yaşandı...

Ne din kaldı, ne iman...

Ne şeref, ne namus...

Resmen kutuplaştık.

Bu yaşıma kadar bir çok seçim gördüm, ama böylesini görmedim...

Hiçbir seçimde bu seviyede bir kutuplaşma olmamış, hiç bir seçim,  bu seviyede “hayat memat meselesi” haline dönüştürülmemişti...

Özellikle “Sosyal Medya”da insanlar, cinnet haliyle resmen çıldırdı, akıl tutulması yaşandı...

Referandum tarihi 16 Nisan değil de, 16 Mayıs olsaydı acaba ne olurdu?

Düşünemiyorum bile...

xxx

KILIÇDAROĞLU YİNE MAĞLUP

CHP  Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu  malum...

Rakamlar ne olursa olsun, yenilgiye doymuyor...

Ama, burnundan da kıl aldırmıyor!

Bu kaçıncı yenilgisi bilen ya da hatırlayan var mı?

O kadar çok ki, say say bitmez...

Yenilgiye doymayan pehlivan gibi...

Kıspetini  bir türlü duvara asmak bilmiyor...

Ömrünü, bir dahaki güreşlerin hayalini kurarak geçiriyor...

Hoş, bu bir seçim olmadığı için de, parti içinden ya da seçmenlerden bir eleştiri de gelmeyeceği için oldukça rahat...

Eleştiri gelse bile, kazanan tarafa çamur atacak, oluşacak tepkileri de kolayca bertaraf edecek...

Yani...

Oyunu kuralına göre oynayacak...

xxx

ADİL GÜR DE PATLADI!

Bu referandumun bir yenileni daha var...

Adil Gür'ün şirketi A&G'nin geçtiğimiz hafta içinde açıkladığı anket sonuçları sosyal medyayı sallamıştı...

1 Kasım seçim sonuçlarını doğru tahmin eden Adil Gür, “Evet” oranının yüzde 60.8, “Hayır” oranının yüzde 39.2 olduğunu açıklamıştı...

Bu sonuçlardan sonra patladı...

Yani sınıfta kalanlardan birisi de Adil Gür ve şirketi.

xxx

RECEP TAYYİP ERDOĞAN GEREĞİNİ YAPACAKTIR

Bu referandumda çıkan sonuç bir başarı mıdır?

Yoksa başarısızlık mıdır?

Ne denilebilir bilemiyorum...

Fotoğraf flu...

Ancak, iyi ki Cumhurbaşkanı sahaya inmiş...

Ya sahaya inmeseydi?

Durum daha berbat olurdu...

Bana göre tek başına kavga etti, neredeyse yalnız başına mücadele etti...

Tribünde olmadı hiç...

Sahaya indi...

Maçı hem oynadı, hem de takım arkadaşlarını oynattı... 

Buna rağmen, sonuç istediği gibi olmadı...

Bu saatten sonra ne yapar?

Mutlaka gereğini yapar.

Ve...

MHP...

Yani Devlet Bahçeli...

Bu sonuçlara göre, sanki tabanını ikna edememiş gibi...

Fotoğrafın bana anlattığı bu.

xxx

DAVUTOĞLU GÖNÜLDEN DÜŞMÜŞ!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bana göre,  referandumun final mitingini şehrimizde yaptı...

Konya'dan yüksek moralle ayrıldı...

Bu şehrin gönlündeki yerini de “Konya ile aramıza hiç kimse giremez” diyerek açıkladı...

Bir mesajdı bu...

Kime mi?

Tabi ki Ahmet Davutoğlu'na...

Şunu net olarak anladım ki, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere, hemen hemen AK Parti'nin tüm ileri gelenleri ve seçmenleri, Ahmet Davutoğlu'nu, hem gözlerinden hem de gönüllerinden düşürmüşler...

Hoş, Ahmet Davutoğlu için de aynı şeyler geçerli...

Bu süreçte kimse Ahmet Davutoğlu'nun ağzından “evet” kelimesini duymadı...

Konya mitinginde de telaffuz etmedi...

Çünkü inanmamış...

İnanmadığı için de, referandum sürecinde ağzından “evet” kelimesi çıkmadı...

Bu kadar net...

Ve şunu bir defa daha çok iyi anladım ki, sporda olduğu gibi siyasette de “vefa” yok.

xxx

BEN DE VATANDAŞLIK GÖREVİ YAPTIM

Başka bir heyecanla gittim sandık başına...

Hem ben, hem keyfim, hem de kahyası...

Elime “evet” ve “hayır” yazan bir oy pusulası verdiler...

Ben, keyfim ve kahyası, dört tarafı denizlerle, pardon bezlerle çevrilmiş kaplı bir mekana girdik, besmele çekerek, gönül rahatlığı ile bu ülkenin ve çocuklarımızın geleceği ve istikrarı için mührümüzü vurduk...

Oyumuzu kullanırken, sandık görevlisi bir kardeşten de, bir kare resim alması için ricada bulunduk...

Sağ olsun kırmadı...

“Yassak gardaşım” triplerine girmeden bastı deklanşöre!

Oy kullanmanın en güzel tarafı da, eskisi gibi, “harala-gürele” bir durum yoktu sandık başlarında...

Şip-şak bir durum söz konusu yani...

Saat tutmadım ama, sanırım 1 dakikada hallettik oy verme işlemini...

16 Nisan referandumu vatanımıza, milletimize hayırlı ve uğurlu olsun.