Fırat’ın doğusu ihmal edilmemeli; vakit geçirmeden Türk ordusu, ÖSO birlikleri ile birlikte Fırat’ın doğusuna girmeli. Çünkü güneyimizde ABD güdümünde PKK / PYD / YPG devletçiği kurulmak üzere…

Basından öğrendiğimize göre şimdiye kadar ABD, Türkiye'nin tüm tepkilerine rağmen bu güne kadar PKK / YPG’ye 19 bin tır, 3 bin kargo uçak dolusu silah gönderdi.

 ABD bu silahları niçin gönderdi? PKK / YPG’nin karakaşına ve ela gözüne hayran olduğu için mi? 

ABD’nin, İran’a karşı İsrail’i korumak için bu bölgede bulunuyor denilmesi bir blöftür. Asıl hedef Türkiye’dir. Dolayısıyla bu silahlar İran’dan önce Türkiye’ye yöneliktir.

 Türkiye hizaya getirilmeden ABD’nin ve Suriye’de bulunan diğer emperyalist güçlerin Akdeniz’e hâkim olması mümkün değildir. Beş yıl önce gerçekleşen Gezi Parkı olayından günümüze kadar gerçekleşen olayları bu çerçevede değerlendirmede fayda vardır.

Emperyalist güçlerin bu bölgede bulunmasının sebebi, Akdeniz’e hâkim olup Akdeniz havzasındaki enerji kaynaklarını kontrol etmektir. Türkiye güçlü iken bu mümkün olur mu? Türkiye’nin silah sanayinde güçlü olmasını istememelerinin sebebi bu değil mi?  

 İsrail Batı’nın ileri karakoludur. ABD başta olmak üzere Batı ileri karakolunu tahkim etmeye çalışmaktadır. ABD’nin Kudüs’ü İsrail’in başkenti kabul etmesinin ve büyük elçiliğini Kudüs’e taşımasının sebebi budur.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Putin’in, 19 Eylül 2018’de  Soçi'de görüşmesinin ardından İdlib’de mutabakat sağlanmıştır. Bu mutabakatta tarafların Fırat’ın doğusunun da terörden temizlenmesi konusunda bir fikir birliğine varmışlardır; İran’da aynı fikirde olduğu hepimizin malumudur..

 Bu bağlamda Türkiye elini çabuk tutmalı, Sincar’a girmeli, ardından Kandil’e girmeli. İran, Kandil’in Türkiye tarafından teröristlerden temizlenmesini istemez. Çünkü Türkiye’nin bu bölgede nüfusunun artması İran’ın nüfusunun azalması anlamına geldiğini İran çok iyi bilmektedir; tarihte buna şahittir.

İran hiçbir zaman İslam dünyasının yanında yer almamıştır, sürekli çelme atmıştır. Buna rağmen Türkiye başta olmak üzere İslam dünyası Batı’nın yanında değil, İran’ın yanında yer almıştır. ABD’nin İran’a uyguladığı ambargo karşısında Türkiye İran’ın yanında yer almıyor mu? İran’ın İslam dünyasının yanında yer almasının sebebi mezhepsel ve ideolojiktir. İran Pers İmparatorluğu peşinde…

Biz Türkiye’nin ateşe girmesini, bataklığa saplanmasını asla istemeyiz; barıştan yanayız. Fakat ABD’nin tutumu ortadadır; güya stratejik ortak, güya NATO ülkesi ne ise ABD, Fırat’ın doğusunu işgal ederek Suriye’nin petrolüne enerji kaynaklarına hâkim olmuş durumda.

Bunu önlemenin yolu, Türk ordusunun, ÖSO ile birlikte Sincar’a, akabinde Kandil’e girmesi gerekir. Bu bölgede güvenlik sağlandıktan sonra Rakka’ya girmesi gerekir. Çünkü her ulusun kendi güvenliğini sağlama hakkı vardır.

ABD, ta kilometrelerce uzak bölgeden gelerek bölgemizi karıştırmaya hakkı var mı? Ne arıyor ABD bu bölgede?  ABD’nin, PKK / YPG eliyle Fırat’ın doğusunu işgal edip, Suriye’nin bu bölgede enerji kaynaklarına sahip olmaya ne hakkı var? ABD, bu bölgenin demografik yapısını da değiştirebilecek kadar ileri gitmiştir.

Efendim, ABD, İŞİD için bu bölgede, yahu DAEŞ’i kuran, besleyen, belli bölgeleri almasına yardım eden kendisi değil mi? Bazı çevreler bu gerçeği dile getirmiyor, efendim ABD İŞİD için bu bölgede.  

DEAŞ ile de mücadele eden Türkiye’dir. ABD, bu bölgede terörün bitmesini istemez, çünkü biterse bu bölgede varlık sebebi sona erer. Onun için bu emperyalist devlet, bu bölgede terör bitse bile o terörün bu bölgede tekrar çıkması için çalışır….

Türkiye’nin, her ne kadar döviz dalgalanmasından dolayı ekonomik sıkıntısı olsa da sıkı para politikası sayesiyle bunun üstesinden gelebilecek durumdadır. O nedenle Türkiye’nin Sincar’a ve yukarıda adı geçen bölgelere girmesiyle ekonomik yönden sıkıntı çekeceğine inanmıyorum.  Bu gerçeği de burada söylemiş olalım.

 Sonuç olarak diyoruz ki, Türkiye elini çabuk tutmalı,  Fırat’ın doğusuna girmeli…. Hoşça kalın.