Filistinlilerin İsrail hapishanelerindeki zorlu yaş

Filistinlilerin İsrail hapishanelerindeki zorlu yaş

Filistin'in kuzeyinden güneyine yaklaşık 5 bin Filistinli 17 İsrail hapishanesinde sağlıksız şartlarda yaşam mücadelesi veriyor.

Vaid Esirler ve Özgürler Derneği tarafından yayımlanan rapora göre Filistinli tutuklular, İsrail hapishanelerinde sağlıksız şartlarda yaşamak zorunda kalıyor.

Rapora göre, tutuklular 20 metrekarelik soğuk hava şartlarının hakim olduğu küçük koğuşlarda, kalabalık nedeniyle geceyi yerde uyuyarak geçiriyor.

Hapishanelerde tutuklulara karşı fiziki ve psikolojik işkence yapıldığı iddia edilen raporda, İsrail'in ülkenin güneyinden kuzeyine, özellikle de yönetimini elinde bulundurduğu 1948 topraklarında yeni hapishaneler inşa ettiği belirtiliyor.

Kuzeyden güneye İsrail hapishaneleri

Raporda yer alan bilgilere göre, çöl bölgesi Beersheva (Bi'r Seba) kentinin doğusunda yer alan hapishane iki kısımdan oluşuyor. İşel hapishanesinde 570, Ohlikidar hapishanesinde ise 480 tutuklu bulunuyor. 1970'te inşa edilen Beersheva hapishanesi, İsrail'in 1948 yılında kuruluşundan sonra inşa ettiği ilk hapishane olma özelliğini taşıyor. Söz konusu hapishanede ölen ilk Filistinli ise İshak Muraga olarak biliniyor.

Beersheva'nın 100 kilometre uzağında ülkenin güneyindeki Nakab Çölü'nde 1980'de açılan Nafha Hapishanesi'nde ise 820 Filistinli kalıyor. Nafha, "tutuklulara yönelik en ağır işkencelerin yapıldığı hapishane" olarak anılıyor.

Ürdün Vadisi olarak bilinen bölgede 1953'te kurulan Şatta hapishanesinde 370, Şatta'ya yakın bir bölgede 2004'te açılan Celbu'da 780, 2006'da inşa edilen Rimon hapishanesinde ise 540 Filistinli tutuklu bulunuyor.

Filistin topraklarının Osmanlı hakimiyetinden sonra İngiliz mandasıyla yönetildiği zamanlarda hangar olarak kullanılan Damon, 1948'den sonra hapishaneye çevrildi. Uzun yıllar kapalı kaldıktan sonra 2002 yılında İsrail Damon'u tekrar Filistinli tutuklular için kullanmaya başladı.

"İşkenceye karşı açlık grevi"

Rapora göre, Ramle kentinde bulunan ve içinde Filistinli tutuklu kadınlar için hastane kurulan Ramle hapishanesi 1968 yılında tutukluların uzun süreli açlık grevlerine sahne oldu. Fiziki işkenceye son verilmesi amacıyla başlatılan grev, tutukluların farklı hapishanelere dağıtılması ile son buldu. Bu olaydan sonra Ramle hapishanesi tutukluların sıkça diğer hapishanelere nakledildiği bir geçiş kapısı olma özelliği kazandı.

Ramle hapishanesinin bölümlerinden biri olan ancak zamanla bağımsız bir hapishane haline gelen Nitsan ve yine iki kısımdan oluşan Hedarim hapishanesi Amerikan cezaevi sistemine uyumlu olarak 1999 yılında faaliyete başladı.

Rapora göre, Hedarim de Filistinli tutukluların "en fazla işkence gördükleri" hapishanelerden biri. Haşaron hapishanesi ise Filistinli kadın ve çocuk mahkumları barındırması yönüyle diğer hapishanelerden ayrılıyor.

Hayfa kentinin güneyindeki Kferyona hapishanesi, 1948 topraklarındaki Tulkerm ve Netanya kentleri arasında bulunuyor. Daha önce askeri karargah olarak kullanılan mekan, 1968-de hapishaneye çevrildi.

Hayfa ve Cenin kentleri arasında kalan Meciddo hapishanesi 1400 tutuklu ile İsrail hapishaneleri arasında tutuklu sayısı bakımından ilk sırada yer alıyor. Daha önce İsrail ordusunun yönetiminde olan hapishane 2005-teki "Aksa İntifadası" olaylarından sonra Hapishaneler İdaresi'ne devredildi.

Ramallah'ın güneyinde yer alan Ofer hapishanesi ise 900 tutukluya ev sahipliği yapıyor.

İnsan hakları raporları ve uluslararası çağrılar

Rapora göre, hapishanelerin dışında İsrail İç Güvenlik Teşkilatı'na (ŞABAK) ait soruşturma ve gözaltı merkezlerinde de onlarca Filistinli tutuklu bulunuyor. Cemle, Btahtikfa bu merkezlerden sadece birkaçı.

Öte yandan 1993 yılında İsrail ve Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) arasında imzalanan Oslo Barış Anlaşması'ndan sonra, İsrail-in çekildiği bölgelerde bulunan hapishaneler kapatıldı.

Bölgesel ve uluslararası insan hakları derneklerinin hazırladığı raporlar, Filistinli tutuklulara sürekli baskı ve işkencelerin yapıldığı ve hapishanelerdeki sağlık şartlarının elverişsiz olduğu yönünde yoğunlaşıyor.

İsrail yönetimi ve Hapishaneler İdaresi ise uluslararası çağrılara rağmen, hapishanelerdeki sağlık şartlarının düzeltilmesi ve tutuklu haklarının gözetilmesi konusunda iyileştirmeye gitmemekle suçlanıyor.

Tercüme: Ömer Faruk Şimşek

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.