S.1) Hocam; Serbest piyasadan döviz alıyoruz. Yüksek fiyat bulup satıyoruz. Bunda İslam’a göre bir sakınca var mı? Açıklama bekliyoruz.

C.1) Döviz alım ve satımı İslam’da sarf akdine girer. Bu da bir yabancı paranın diğer parayla satın alınmasıdır. Bu paraların değişmesinin şartı peşin alış-veriş yapılmasıdır. Yani Euro veya dolar alırken, peşin alınması şarttır. Veresiye döviz alınıp satılması caiz değildir. Buna göre peşin almak şartı ile yabancı paraları alıp satabilirsiniz. Euro, dolar, altın, gümüş alırken veresiye alınması satılması haramdır. Buna göre çok iyi dikkat edilmesi lazımdır.

Hz. Ömer (R.A) Halife iken bir gün Medine’de pazarda geziniyordu. Yemenli bir iş adamı yemen parasını hicaz parasına değiştirecekti. Hicazlı adamın parası yetişmedi, evine gitti. Hz. Ömer (R.A) bekliyordu. Evine giden adam hemen geldi paranın üstünü verdi. Hz. Ömer (R.A) şöyle der: “Eğer paranın üzerini getirmesiydin, seni cezalandırırdım. Çünkü paraların değiştirilmesi peşin olmalıdır ”

Sonuç olarak döviz, altın ve gümüşün değiştirilmesinin alınıp satılmasının peşin olması şarttır. Değilse veresiyesi caiz olmaz.

S.2) Hocam; Sihir ve büyü ne demektir? Evimizde, arabamızda Arapça yazılmış kâğıtlar buluyoruz. El değmeyen yerlerde muska buluyoruz. Bu nasıl oluyor? Açıklar mısınız?

C.2) Sihir; sebebi gizli, ince olan bir şeydir. Sihrin tarihçesi binlerce sene öncelerine dayanır. Türkçede buna büyü denir. Sihrin çeşitli yolları vardır. İslam sihri büyüyü haram kılmıştır. Cinler vasıtayla o yerlere muska yumurta koydurabilirler.

S.3) Hocam; Bazı kahvehanelerde kumar oynanıyor. Buralara gidip arkadaşlarla buluşuyoruz. Ancak biz kumar oynamıyoruz. Buralara gidip oturmanın bir çay içmenin dinen bir sakıncası var mıdır? Açıklar mısınız?

C.3) İslam içki içilen, kumar oynanan haram işlenen yerlerde bulunmayı, oturmayı yasaklamıştır. Buralarda bulunmak oradakilerin günahlarına ortak olmak demektir buda haramdır. Nitekim Peygamber Efendimiz (S.A.V) şöyle buyurmuştur: “Kim Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsa üzerinde içki bulunan ve sunulan sofraya oturmasın.” (Tirmizi)

Allah (C.C) Nisa Suresinin 140. Ayet-i Kerimesi’nde şöyle buyurmaktadır: “Gerçekten Allah size kitapta indirmiştir. Allah’ın ayetlerini veya onlarla alay edildiğini işittiğiniz zaman artık onlarla beraber oturmayın. Taki başka bir söze dalsınlar. Yoksa sizde onlar gibi olursunuz. Muhakkak ki Allah (C.C) münafıklarla ve kâfirlerin hepsini cehennemde toparlayacaktır.”

Evet, Dinin emirlerinin inkâr edildiği haramların işlendiği bir yere kendi isteği ile gitmek haramdır. Müslüman ve iman sahibi olan kimseler böyle yerlere gitmemelidirler. Yoksa çay içerek onların günahlarına ortak olmak caiz olmaz.

S.4) Hocam; Son günlerde erkeklerde kolye takıyor. Kulaklarına küpe takıyorlar. Bu Dinî açıdan doğru mudur? Açıklar mısınız?

C.4) İslam’da; erkeğin kadına, kadının erkeğe benzemesi ve özenmesi caiz değildir. Kolye ve küpe gibi şeyleri takmak kadınların halidir. Bunları takarak benzemek kadınlık halidir. Erkeğin böyle yapması günahtır. Peygamber Efendimiz (S.A.V) şöyle buyurmuştur: “Kadına benzeyen erkeğe lanet olsun.” Maalesef gün geçtikçe Avrupalılara benzemeye çalışıyoruz. Bu bir kültür erozyonudur. 

S.5) Hocam; Sosyal medyada bir haber var. İzmir’de iki erkek birbirleri ile evlendiriliyor. Düğün salonunda alkışlarla nikâh kıyılıyor. Bu neyin nesidir? Bunun sonucu ne olur? Açıklar mısınız?

 C.5) İslam buna livata der. Erkeğin erkekle çirkin iş yapmasıdır. Bunlar çok şiddetli bir azaba duçar olurlar.

Allah (C.C) Şuara Suresinin 165 ve 166. Ayet-i Kerime’lerinde şöyle buyurur: “Siz Rabbinizin sizin için yaratmış olduğu eşlerinizi bırakıp ta, insanlar içinden erkeklere mi gidiyorsunuz? Doğrusu siz haddi aşmış bir kavimsiniz.” Peygamber Efendimiz (S.A.V) şöyle buyurmuştur: “Sizin için en çok korktuğum şey Lût kavminin kötü amelidir.” (Hâkim) Diğer bir Hadis-i Şerif’te ise; “Lût kavminin amelini işleyenlere Allah lanet etsin” diyerek 3 defa lanet etti. (Nesai)

Bu erkeklerin rezaleti İstanbul Sözleşmesinin 4. Maddesinden kaynaklanıyor. Bunun önlenmesi lazım, bütün Müslümanlar sosyal medyada İstanbul Sözleşmesinin iptal edilmesi için oy kullanmalıyız. El ile dil ile mücadele edemezsek, imanın en zayıfı kalben buğuz etmektir.

Lût kavminin 400.000’lik nüfuslu 2 şehrinin nasıl yere battığını görüyoruz. Biz birkaç defa Lût Gölü’nün olduğu bölgede belgesel yaptık. Eriha Bölgesi Akdeniz’den 384 metre daha aşağıdadır. Bunu küçümsemeyelim. Yarın buna özenen genç bizim yakınımız olabilir. Allah (C.C) Müslümanlara şuur versin. Tekrar edelim. Sosyal medyada paylaşalım, yazışalım bunu iptal etsinler. 

Fi emanillah maas Selame

Dua ve Selamlar. 15.09.2020

Ali Galip DOĞAN/ İrşad Dayanışma Vakfı Başkanı

İletişim-Tel: 0 (332) 3524213 veya 0 (505) 772 15 93-94

Posta:[email protected]

Facebook: Ali Galip Doğan