4 aday var.

Vefa Grubu adına mevcut başkan Av. Mustafa Aladağ bey,

İlke Grubu adına Av. Murat Çiçek bey,

Birlik Grubu adına Av. Fatih Ruşen bey ve

Demokrat Avukatlar Grubu adına da Ramazan Fahri Ercan bey seçimde yarışacak.

**

Türk televizyon tarihinde örneğine nadir rastlanan bir program geçtiğimiz günlerde icra edildi.

4 aday, Kanal 42 Televizyonunda Ali Ayata'nın “Konuşmaya Değer” programına konuk oldu.

**

Medeni cesaretlerinden dolayı 4 adayı da kutluyorum.

Çok güzel bir görüntüydü adayların ortak canlı yayına çıkması, düşüncelerini dile getirmesi.

Nezaket çerçevesi içinde her aday eleştirisini, özeleştirisini yaptı.

Özlenilen bir tabloydu bu.

Seçim; hep kırmadan, vurmadan, tartışmadan mı ibaret?

İllaki adaylar arasında tatlı bir rekabet olacak, olmalı da.

**

Bu seçimi kim kazanırsa kazansın, net kazanan Konya Barosu olmuştur.

Göreve gelecek kişinin bugün olduğu gibi icraatlerine başladıktan sonraki süreçte de her meslektaşına kucak açması gerekir.

**

Bu birlikteliğin bir canlı yayın programıyla da sınırlı kalmaması gerekir.

Amaç, Avukatların hakkını savunmaksa ne pahasına olursa olsun onlar için mücadele etmektir.

Siyasi hesaplar uğruna, baskılar sonucunda meslektaşlarını bir başkasına ezdirmemektir, o zemini hazırlamamaktır.

Adalet, hukuk gerçekten ülkemizde çok yara aldı.

Adalete olan güven sarsıldı.

**

Seçim bu, kazanmak da var kaybetmek de.

Önemli olan güzel anılabilmek.

Ayak oyunlarına gerek yok.

Pollyannacılığa da gerek yok.

**

Sadece bir kesimin başkanı görüntüsü vermeye de gerek yok.

Bugün bir Avukatın hakkının heder edilmesi demek, bir mesleğin yok oluşu demektir.

Her insan, aynı şeyleri düşünecek diye de bir kaide yok.

Zaten baro bir çatıdır.

Farklı ideolojideki, inanıştaki insanları Avukatlık mesleğini yaşatmak adına bir araya getiren direk demektir.

Bu iş veballi bir iştir.

Korkarak yapılacak bir iş değildir.

Ne pahasına olursa olsun söylenecek bir söz varsa onu dile getirebilmektir.

Baro başkanlığı, meşakkatli ve psikoloji bozan bir iştir.

Bu iş ise sadece hangi görüşte olursa olsun bütün Avukatların desteğini alarak yürütülebilecek bir süreçtir.

Birlikten kuvvet doğar.

Yine diyorum, bir kesimin değil her Avukatın temsilcisi olabilmektir önemli olan.

Farklı görüşlere sahip Avukatlara da yalnız olmadıklarını hissettirmek şart.

İlk adım atıldı, adaylar kendilerini aynı programda ifade etti.

Bu birlikteliğin devamı gelmeli, yoksa Avukatlar çok ah vah edecek.

Baroların siyaset üstü kurumlar olduğu gerçeği de akıllardan çıkarılmasın.

Kalın sağlıcakla.