S.1) Hocam; İslam’da sihir ve nazar var mıdır? Sihir yapmak günah mıdır? Nazar geçti deniyor bunu açıklar mısınız?.

C.1) Sihir olayını İslam kabul eder. Fakat sihir yapmayı yasaklamıştır. Sihrin tarihi 4 bin yıla dayanır. Yahudiler Kabala kitabından sihir yapıyorlardı. El’anda yaparlar. Peygamber Efendimiz (S.A.V)’e de sihir yapıldı, Felak ve Nas Sureleri bunun üzerine nazil oldu. Felak Suresi’nin 4. Ayet-e Kerimesi’nde Allah (C.C) şöyle buyurur:

“Düğümlere üfleyenlerin şerrinden (Allah’a sığınırım)” :الْعُقَدِۙ فِي النَّفَّاثَاتِ شَرِّ وَمِنْ

Allah (C.C) Bakara Suresi’nin 102. Ayet-i Kerimesi’nde ise şöyle buyurur: “Ve Süleyman (A.S)’ın saltanatı aleyhine, şeytanların okudukları şeye (sihre) tabi oldular. Hz. Süleyman sihir yapıp kâfir olmadı. Fakat şeytanlar insanlara sihri öğrettiklerinden kâfir oldular. Onlar Babil’deki harut ve marut isimli iki meleğe indirilenleri öğretiyorlardı.” Taha Suresi’nin 66. Ayet-i Kerimesi

تَسْعَىٰ أَنَّهَا سِحْرِهِمْ مِن إِلَيْهِ يُخَيَّلُ وَعِصِيُّهُمْ حِبَالُهُمْ فَإِذَا ۖ أَلْقُوا۟بَلْ قَالَ

“Mûsâ: “Yok, (önce) siz atın” dedi. Bir de ne görsün, onların ipleri ve değnekleri yaptıkları sihirden dolayı kendisine hızla sürünür gibi görünüverdi (görüntüsü verildi).” 

 (İbni Mace, Buhari, Tirmizi, Müslim – Selam) “Nazar Haktır.”   حَقٌّ اَلْعَيْنُ 

Nazar değmesi haktır. Deveyi kazana, insanı mezara sokar. Ashabı İkramdan Amr bin Rabia Sehl bin Hunefe’yi yıkanırken görür. Sehle çok dikkatli ve kıskançlıkla bakar, Sehl hemen yıkılıverir. Alıp Peygamber Efendimiz (S.A.V)’e getirilirken Efendimiz (S.A.V) sorar: “Kimden şüphe ediyorsun.” Sahabeler Amr derler. Efendimiz (S.A.V) Amrı azarlar ve şöyle buyurur: “sizden biriniz neden Din kardeşini öldürüyor. Biriniz kardeşinizde beğendiği bir şey gördüğü zaman ona mübarek olması için dua etsin. Maşaallah – Barekallah gibi sözler söyleyin.”

Kalem Suresi’nin 51. ve 52. Ayet-i Kerimelerinde Allah (C.C) şöyle buyurur: “O inkâr edenler zikri (Kur’an’ı) işittikleri zaman neredeyse seni gözleri ile devireceklerdi. Hala da kin ve hasetlerinden hiç şüphe yok ki o bir delildir derler. Oysa o (Kur’an) âlemler için ancak bir öğüttür.”(51) 

“Oysa o akıl sahibi bütün âlemler için halis bir öğüttür.”(52) 

Yusuf Suresi’nin 67. Ayet-i Kerimesi’nde ise Allah (C.C) şöyle buyurur: “Babaları ‘Ey Yavrularım’ aynı kapıdan girmeyin. Ayrı ayrı kapılardan girin. Bununla beraber ne yaparsam yapayım Allah’tan gelecek bir takdiri sizden uzaklaştıramam. Hüküm ancak Allah’ındır. Ben O’na tevekkül ettim ve bütün tevekkül edenlerde O’na tevekkül etsinler dedi.”         

S.2) Hocam; Biz Almanya’da yaşıyoruz. Komşumuz bir Hristiyan alman öldü. Onu biz yıkadık, siz günah işlediniz dediler. Açıklar mısınız? 

C.2) 

Hanefi, Maliki ve Hambeli Mezheplerine göre; Müslüman bir kimse gayri Müslim birini yıkaması haramdır. Yıkayacak kimse bulunmazsa yıkamadan bir mezara konulur.

Şafii Mezhebine göre; yıkamak bir temizlik içinse yıkanabilir denir. (Ebu Davud, Tirmizi)

S.3) Hocam; Mezarlara gidiyoruz. Mezar üzerine oturmak caiz midir? Açıklar mısınız? 

C.3) 

Hanefi ve Şafii Mezheplerine göre; mecbur kalmadıkça kabir üzerine oturmak mekruhtur.

Peygamber Efendimiz (S.A.V) şöyle buyurur: “Sizden birinizin ateş üzerine oturup elbisesini yakıp ateşin canına tesir etmesi kabir üzerine oturmasından hayırlıdır.” (Müslim, Ebu Davud, Nesei)

Yalnız İmam-ı Azam’a göre; kabrin bir kenarına oturmak mekruh değildir.

S.4) Hocam; Ölen bir kimse ziyaretine gelenleri tanır mı? Açıklar mısınız?

 C.4) Kabir ehli Müslüman olunca kendini ziyarete gelenleri Allah’ın izni ile tanırlar. Peygamber Efendimiz (S.A.V) şöyle buyurur: “Dünya’da tanıdığı Mümin kardeşini kabrini ziyaret eden ve ona selam veren hiç bir kimse yoktur ki kabirde yatan kimse onu tanımasın ve selamını almasın, selamını iade etmesin.” (Beyhaki)

Başka bir Hadis-i Şerif’te şöyle buyrulur: “Amelleriniz ölmüş akrabalarınıza gösterilir. Amelleriniz iyi olursa onlar sevinirler. Kötü olursa Allah’ım onları hidayete erdirmeden ruhlarını alma.” Diye duada bulunurlar. 

S.5) Hocam; Annem daha önce vefat etmişti. Babamsa 1 ay önce vefat etti. Annemizin yanına defnedelim, annem onu tanır dediler. Açıklama yapar mısınız?

C.5) Kabirdeki bir ölü yanına veya uzağına defnedilenleri bilir ve tanır. Yeni gelen ölüye dünyadaki ahvalden sorarlar. Bu hususta birçok Hadis vardır. Cabir (R.A) şöyle buyurur: “Ölülerinizin kefenlerini güzel seçin. Çünkü onlar kefenlerinden dolayı övünürler ve kabirlerinde birbirini ziyaret ederler.” Başka bir Hadis-i Şerifte şöyle buyrulur: “Sağ olanların amelleri ölülere gösterilir. İyilik görürlerse sevinir ve rahatlarlar. Eğer kötülük görürlerse Allah’ım ona hidayet ver derler.” (Taberani) 

S.6) Hocam; Bazı cenazelerde yakalarına fotoğraf takıyorlar. Bu doğru mudur? Açıklar mısınız? 

C.6) Âlimlere göre ölen kimselerin fotoğraflarını yakalarına takmak, ellerinde fotoğraflarla cenaze taşımak caiz değildir haramdır. Bu Avrupa’dan bize gelmiş bir batıl itikattır, Bidattir. Avrupalıların iş birlikçileri ile yaptıkları sapıklıktır.  

S.7) Hocam; Evimizde eski yırtılmış Kur’an-ı Kerim var onları yakabilir miyiz? Açıklar mısınız?

C.7) 

Hanefi ve Şafii Mezheplerinin görüşüne göre; Kur’an-ı Kerim bozulduğu yırtıldığı zaman yakmak caiz değildir. 

Yıpranmış bir Kur’an-ı Kerim’i ayak değmeyen bir yere veya bir kabre gömülmelidir.      

S.8) Hocam; Kerahet vaktinde namaz kılmak caiz midir? Kerahet vakitleri hangisidir. Açıklar mısınız?

C.8) 

Hanefi Mezhebine göre; güneş doğduktan sonra 45 dakika içinde, Öğle Namazına 45 dakika kala, Akşam güneş batarken namaz kılmak tahrimen mekruhtur. Yalnız İkindi Namazı gecikmişse o kılınır. Kâbe’de ve Ravza’da aynı kerahet vakti vardır. Yalnız oralarda 25 – 30 dakikalık bir zaman dilimi içinde kerahet vakti çıkar. Hac ve Umrede buradaki gibi kerahet vakti yoktur diyerek namaz kılınmasını söylüyor. Biz Kabe ve Ravza’da Bayram Namazları kıldık kerahet vaktinin çıkmasını beklediler. Kerahet Vakti çıktıktan 35-40 dakika sonra kılındı. Kerahet vakti yoksa neden beklendi.  

Dua ve Selamlar. 28.11.2019

İletişim-Tel:0332-3524213 veya 0505-7721593-94

Posta:[email protected]

Facebook: Ali Galip Doğan

Ali Galip DOĞAN /İrşad Vakfı Başkanı