S.1- Hocam, Fetih nedir, işgal nedir? Açıklarmısınız?
C.1- Fetih: Arapça bir kelimedir. Fe Ta Ha fiilinden türemiştir. Kapıyı açmak, bir yeri açmak manalarına gelir. Esas anlamıyla FETİH: Zorlama olmaksızın, sükûnetle ve severek kalpleri açmak, kalpleri fethetmektir.
Mekke’nin fethinde Peygamberimiz (sav) Kıyım yapmadı, yaşlılara, kadın ve çocuklara masumlara dokunmadı. Kimseyi İslama girmeye zorlamadı. Herkesi kendi din ve inancında serbest bıraktı. Çünkü Kur’an'da “La ikrahe Fiddin: Dinde zorlama yoktur” (Bakara: 286) Buyurulur. Peygamberimiz (sav) herkesi affetti, ama kalpleri fethetti. Daha sonra grup grup İslama geldiler, iman ettiler.
İşgal: Bir yer işgal edilirse, ırz ve namus ayaklar altına alınır, insanlar öldürülür, vahşet olur, insanlar zorla dinlerinden döndürülür. Asılır, kesilirler... İşte bunun adı işgaldir.
Yakın tarihte Irak işgal edildi. Zulüm, katliam yağma, talan ve cinayetler oldu. Bitti mi? Hayır, hala devam ediyor.
İstanbul’un fethinden sonra da aynen Peygamberi metod uygulandı, kimse zorla Müslüman yapılmadı, ırz ve namusa dokunulmadı.
Selahaddin Eyyubi Kudüs’ü fethettiği zamanda bütün kâfirleri bağışladı, kan dökmedi. 90 yıl önce Kudüs’ü Hıristiyanlar işgal ettiklerinde kan gövdeyi götürmüştür. İşte İslam’ın fetih anlayışı, İşte Hıristiyanların işgali. Aradaki muazzam farkı görüyorsunuz.

S.2- Hocam, 6 Mayıs'ta Hıdrellez yapıldı, Hızır’ı aradılar, bulmaya çalıştılar. Hızır kimdir, yaşıyor mu yoksa efsane midir, Açıklarmısınız?
C.2- Hızır (as) Peygamber değil, İlm’i ledünne sahip bir zattır. Kehf Suresi'nde bahsedildiğine göre Musa (as) ile arkadaşlık yapmış. Deniz yolculuğu esnasında gemiyi delmiş, Musa (as) müdahale etmek istemiş Hızır (as): Sabır ya Musa demiş. Karaya çıkınca; oyun oynamakta olan bir çocuğu öldürür, Hz. Musa itiraz eder, yine sabır ya Musa der. 3.olay ise, yol üzerindeki viranenin yıkılmak üzere olan duvarını Musa (as)in itirazına rağmen tamir eder.
(Bu menkıbe ile ilgili bilgileri Kehf Suresi:70–71–74–82. ayetlerinden öğrenebilirsiniz.)
Merhum Halis Kestane’nin Hızır (as) Dilinden adlı eserinden okuduğum ve bizzat kendisinden dinlediğime göre, Hızır (as) Saba (Yemen’de) doğmuştur. İbrahim (as) ateşe atıldığında ben 7-8 yaşlarında bir çocuktum, Allah’ım O’nu yakma, koru diye dua ettiğim için babam bana bir tokat attı halen unutamıyorum diye bizzat Hızır (as) ın anlattığını haber verir. Hızır (as) hayattadır. Günümüzde bizzat görüşenler vardır. Halis Kestane Merhum da bunlardan biri idi. Beni Hocan ile bir görüştür diye ısrar ettim. Bir Ramazan günü Ravza’da iftar sofrasında dua etmiştim. Sofrada Entarasan, celalli, tanımadığım bir zat vardı. Bana “Hocam Duan güzel oldu amma gözler neden ağlamaz” dedi. Sanki dilim tutuldu, bir şey diyemez. Oldum. Ezan yakındı, hemen kalktı ve “Halis adında bir asker arkadaşım var bulabilirsem ona bakacağım” dedi, ayrıldı. Halis Amca: görmek istiyordun bak nasip oldu dedi
 İlyas; Hızır (as)ın dedesidir. Denizlerin reisidir. Peygamber olan İlyas (as)dan farklıdır. Aralarında bin sene vardır. Hıdırellez günü yapılanlar bidattir, batıldır, Hızır (as) ateşe, çığlığa, şamataya ve ateşe gelmez. Darda kalanlara, sıkışanlara yardıma gelir.
Yine Halis Kestane’nin eserinde bahsettiğine göre, “Hızır (as): Allah-u Âlem benim vefatım, İslam’ın sancağı yeryüzüne dikilip her şey sonuna doğru yaklaşınca olacaktır”. demektedir.
ÖNEMLİ: Hızır (as) madde boyutundaki biyolojik bedenden, Berzah denilen dalgasal boyutun ışınsal beden yaşamına geçmiş olmasına rağmen, istediği zaman bu ışınsal bedeni (ruhunu) biyolojik bedene dönüştürerek dünyamızda yer alabiliyor. Bir gün, İmam-ı Mehdi ile birleşerek gelecek olan İsa (as)ın da yardımcısı olacaktır.

S.3- Hocam, Sezaryenle dünyaya gelen bir torunumuz oldu. Ama ölü doğdu biz buna hiçbir işlem yapmadan mezara koyduk. Şimdi ise endişeliyiz. Bir şey yapmamız gereklimiydi?
C.3- Hanefi Mezhebine göre; çocuk doğduktan sonra canlılık alametleri; (ağlama, hareket etme, titreme vb.) varsa ana ismi konur, yıkanır, kefenlenir ve namazı kılınarak defnolunur.  Şayet canlılık alametleri yoksa bir beze sarılıp defnedilir. Şafi mezhebine göre de hüküm aynıdır.

S.4- Hocam Hollanda’da bir Hıristiyan komşumuz vardı. Çok iyi bir adamdı. Camimize yardım eder, bizlere selam verirdi. Bu ölünce biz yıkadık, dua ettik ve gömdük. Yaptığımızın yanlış ve günah olduğunu söylediler. Ne dersiniz?
C.4- Hanefi, Hambeli ve Maliki mezheplerine göre; kâfirin cenazesi yıkanmaz, namazı kılınmaz. Müslüman’ın onu yıkaması, büyük günah olup haramdır. Şu kadar var ki eğer kimsesi yok da ortada kalmışsa yıkamadan namaz kılmadan Hıristiyan mezarlığına gömülür. Şafi mezhebine göre ise, gayri Müslim bir ölünün yıkanması caiz olup namazı kılınmaz. Yıkanması temizlik içindir. Ebu Talib ölünce Peygamberimiz (sav) Hz. Ali’ye “babanı yıka, kefenle ve göm buyurmuştur.” (Ebu Davut, Nesei)

S.5- Hocam, mahallemizde biri intihar etti. Bunu yıkayıp cenazesini de kıldılar. Yapılanlar yanlış değil mi? Açıklarmısınız.
C.5- Hanefi ve Şafi Mezheplerine göre intiharda şuur yoktur. Onun için intihar eden yıkanır ve cenazesi de kılınır. Müslüman’dır, haram işlemiştir, haram işleyenin de namazı kılınır.

S.6- Hocam çocuğumuz olmadığı için bir erkek çocuğu evlat edindik. Büyüttük, evlendirdik. Bu bize mirasçı olabilir mi? Açıklarmısınız
C.6- İslam Dini evlat edinmeyi yasaklamıştır. Çünkü birtakım sakıncaları vardır. Onun için şeran (dinen) size mirasçı olamaz Ashabı Feraiz ve asabede değildir.

S.7- Hocam; bizler vakit geçirmek için tavla oynuyoruz haram diyenler var ne dersiniz?
C.7- İslam’da tavla oynamak caiz değildir. Zira bu oyunda; zaman israfı, hırs, iddia ve şans unsurları mevcuttur. Peygamber Efendimiz (sav)) “Kim tavla oynarsa ellerini domuz kanına batırmış gibi olur” buyurur. Oynayana Allah (CC) lanet eder. İddia üzerine bir menfaat elde edilirse veya bir şeyler yenir, içilirse haramdır.

S.8- Hocam; Görülen rüya ile amel edilir mi? Kendimi ölmüş gördüm.
C.8- Rüya ile amel edilmez. Rüyalar: a) Sadık rüya; seher vaktinde görülen, Rahmani rüyalardır. Genelde isabetli olurlar. b) Fizyolojik; tok karnına görülen rüyalardır. c) Şeytani olan rüyalar…

S.9- Nazar nedir, korunmak için neler yapmalıyız?
C.9- Nazar; göz değme olayıdır. Bazı insanların gözlerinden keskin şualar çıkar. Bazıları da haset olur. Bunların bakışları karşı tarafa zarar verir, hasta, eder, hatta yıkar. Nazardan korunmak için; Fatiha, Kalem suresi son ayeti (3 defa), İhlâs (3 defa ) Felak (3 defa) Nas (3 defa) bir suya okunup içilirse Biznillah şifa bulunur.

S.10- Büyü nedir? Korunmak için ne tavsiye edersiniz?
C.10- Büyü: Bazı Cifir ilmiyle, bazen rumuzlarla yapılan bir olaydır. Tarihçesi 4000 yıla dayanır. Hz. Musa döneminde, çok yaygın ve gelişmişti. Onun için Allah (c.c) Hz. Musa’ya asayı verdi. Asa bir anda büyük bir ejderha olup diğer sihirbazların düğümlerini yuttu. Bunu gören 72 sihirbaz Musa (a.s) ya iman ettiler. Firavun da bunların çaprazlama el ve ayaklarını kestiği halde imanlarından dönmediler. Efendimiz (sav)e de Lebid adında bir Yahudi sihir yaptı. Cebrail (as) yerini bildirdi de Hz. Ali bir kuyudan düğümleri, tırnak kemikleri ve sabunu çıkardı. Bunun üzerine Felak ve Nas sureleri nazil oldu. Dinimiz, büyü yapmayı haram kılmış, büyücüleri de lanetlemiştir. Mübarek Berat Kandili'nde bağışlanmayanlardan biri de büyücülerdir. Maalesef günümüzde çok yaygınlaşmıştır.
Korunmak için yapılacaklar: 1-Fatiha, 7-Ayetel-Kürsi, 21-Vedduha, 3-İhlas, 3-Felak, 3-Nas, sureleri ile 33 Salavat şeker veya tuza okunarak yemelidir. 23.05 2013
Dua ve Selamlar.             
Not: sorularınız için
Tel:352 42 13 Ali Galip DOĞAN
Posta:[email protected]      İrşad Vakfı Başkanı
Facebook: Ali Galip Doğan (İrşad Vakfı)