Fıkıh soru ve cevapları
S-1: Hocam! Erkek torunumuz oldu 3 gün yaşadı vefat etti. Biz bunu yıkadık namazını kıldık. Yıkanmazdı namazı kılınmazdı diye bize uyarı geldi. Yanlış mı yaptık. Bizi bilgilendirir misiniz?
C-1: İslam Hukukuna göre; Canlı doğan nefes alıp veren bir çocuk bütün haklara sahiptir.
İmamı Azam’a göre; Çocuk doğduktan sonra ölmezse nefes alıp vermişse, hareket etmişse canlı ise o’na isim konur, sağ kulağına Ezan, sol kulağına Kamet getirilir. Yaşadıktan sonra ölürse cenazesi yıkanır. Namazı kılınır. Defnedilir talkına gerek yoktur.
İmamı Şafi’ye göre; Çocuk doğduktan sonra ses çıkarırsa, hareket ederse canlı doğduğu için, insanların tüm haklarına haizdir. Sonra ölürse cenazesi yıkanır, kefenlenir, namazı kılınır ve defnedilir.
Hanefi Mezhebine göre; Ölü doğmuşsa hiçbir hareket yoksa ses çıkmamışsa bir beze sarılıp mezara konur, yıkanmaz onun üzerine namaz da kılınmaz. (Fethül-Kadir; 1/465)
Şafi Mezhebine göre; Doğan çocuk hiç hareket etmemişse, ses çıkarmamışsa, ölü doğmuşsa cenaze namazı kılınmaz. Bir beze sarılır ve defnedilir.
Sizin yaptığınız doğrudur. İyi yapmışsınız. Hanefi ve Şafii mezhebine uygundur.
S-2: Hocam! Babamız vefat etti. Üzerine mermer yaptırıp yazı yazdırmak istiyoruz. Küçük kardeşimiz radikal, buna karşı çıkıyor. Mezar taşı koymayın, yazı yazdırmayın haramdır. Şirktir diyor. Ne dersiniz?
C-2: Hanefi Mezhebine göre; Yeri belli olsun, kaybolmasın diye önüne arkasına mermer yaptırıp sade yazı yazdırabilirsiniz. İsrafa kaçmadan yapılmalıdır. Mezarın üzeri kapanmamalıdır. Üzeri rahmet alsun, ot bitsin ağaç bitsin diye açık olmalıdır.
Bazı çok pahalı mezar yaptırıyorlar. Bunlar caiz değildir. Bir söz vardır: “Zenginin mezarı fakirin evinden daha güzeldir” diye. Böyle olmamalıdır.
Adam Ege Bölgesi’nde İtalya’dan mermer getirmiş, içini dışını yaptırmış. Ölünce gömmeye getirdiklerinde, mezarın içerisinde koca bir yılan çöreklenmiş yatıyormuş. Taş atmışlar yılan bir deliğe girmiş ve kaybolmuş. Yakınları korkudan başka bir mezara koymuşlar. Allah (c.c) ibret olsun diye dünyada iken göstermiş.
İmamı Şafii’ye göre; Kabir taşlarına yazı yazmak mekruhtur. Kabir sade olmalıdır. (Asrımız Meselelerine Fetvalar; Konevi C 1/148)
Aman ha! Mezarlar Hıristiyanların mezarları gibi olmasın. Burası çok önemli…
S-3: Müslüman olmayanlara selam verilir mi? Selam verse alınır mı? Açıklar mısınız?
C-3: Gayri Müslimlere selam verilmez. Onların dillerine göre söylenir. Yahut Günaydın. Tünaydın gibi selam ifade etmeyen cümlelerle selam yerine ifa edilir.
Ebu Hureyre (r.a) şöyle rivayet ediyor: Efendimiz (s.a.v) “Yahudi ve Hıristiyanlara selam vermeyiniz. Yolda onlarla karşılaştığınızda onlara iltifat etmeden yolunuza devam ediniz. Selam verirlerse ve aleyküm deyiniz. ” Buyurmuşlardır. (Müslim)
S-4: Hocam! Bizim evde kanarya kuşu var. Onları besliyoruz, çok anlayışlı ve zeki bir kuş. Bir Hacı Efendi bize misafir oldu: “Bunları beslemek günahtır, salıverin” dedi. Ne yapalım. Salıverilsin mi? Açıklar mısınız?
C-4: Bülbül, kanarya ve papağan gibi kuşlar yeme alışmış, doğaya bıraktığında uçamazsa ölür. Onları beslemek caizdir.
Nitekim Enes Bin Malik’in evinde Nugay adlı bir kuşu vardı. Peygamber Efendimiz (s.a.v) çocuğun evini ziyaret ettiğinde: “Nugay ne yaptı” diye sorardı. (Buhari)
Bu Hadisi Şerif; evlerde alışık, tabiata salındığında uçamayıp helak olacak kuşların beslenmesine müsaade edilmiştir.
Doğal hayattan yakalayıp, onları kafese hapsedip beslemekte doğru değildir. Çünkü onların ortamı tabiattır.
Peygamber Efendimiz (s.a.v) bir Hadisi Şerifte şöyle buyurur: “Bir kadın bir kediyi eve hapsedip (öldürdüğü) bir kedi yüzünden cehenneme gitti. Yeryüzünün haşaratını da yemeğe salmamış.” (Buhari ve Müslim)
Başka bir Hadis’te şöyle buyurulur: “Kötü bir kadın vardı. Bir kuyunun başında dili sarkmış bir köpek gördü. Ayakkabısı ile o köpeği suladı. Onlar o’nun ıslahına vesile oldu. O kadın cennete gitti.”
Burada Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in hayvanlara ne kadar merhametli ne kadar saygılı olduğunu görüyoruz.
S-5: Hocam! Bankalar promosyon adında bir para verecek, bunu alıp yiyebilir miyiz? Ulusal bir kanal; Devlet bankasından alırsanız helaldir dedi. Ne dersiniz?
C-5: Bankalar kapitalist sisteme göre kurulmuş, para alıp-satan şirketlerdir. Yani yapılan muamele faizdir. Faizde haramdır. Allah (c.c) Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır: “Kim faiz yerse Allah’a ve Rasülü’ne savaş açmıştır.” Promosyon devletin verdiği zam ve ikramiye değildir. Diyelim ki; Maaşınız 1.500.-TL. Size üç yılda bir 350.- TL fazla para veriyor. Bu verilen helal olmaz. Bunu veren ister özel, isterse devlet bankası olsun değişmez. Devlet Milli Piyango sattırıyor. Milli olduğu için helal mi diyeceğiz. Devlet geneleve ruhsatla izin veriyor. Buraya gidene haram olmaz mı denir. Haram haramdır değişmez.
S-6: Hocam! Biz Karaman’ın köylerinde oturuyoruz. Kanal 42’de sizi zevkle izliyoruz. Bizim bağlarımız var. Üzüm cins olarak ekşidir. İzmir’den bir tüccara veriyoruz. O’da şarap fabrikasına veriyor. Biz emeğimizin mahsulünü satıyoruz. Peşin de para alıyoruz. Bize bu üzümü şaraba vermeyin haramdır, günahtır diyorlar. Siz ne dersiniz?
C-6: Hanefi Mezhebine İmam-ı Azam’a göre; Şarap fabrikası sahipleri Müslümansa, Müslümanlara satacaksa üzümü şarap fabrikasına vermek caiz değildir. Alış-veriş haramdır. Fabrika gayri Müslime aitse gayri Müslimlere satacak, satmak caizdir der.
Şafii, Maliki, Hambeli, İmamı Ebu Yusuf ve İmamı Muhammed’e göre; Alıcı Müslüman da olsa gâvur da olsa satış caiz değildir. Satmak haramdır. Çünkü Allah (c.c) şarabı haram kılmıştır.
Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurur: “10 kişiye Allah (c.c) lanet eder. Şarap yapana, şarap için üzüm ekene, alana, satana, getirene, götürene Allah (c.c) lanet eder.”
S-7: Hocam! Biz yaz ayında esnafa buğday veriyoruz. Piyasa zamlanınca da parasını alıyoruz. Bu tür alış-veriş helal değil dediler. Ne dersiniz?
C-7: Bir malın fiyatı, miktarı belli olmadan satışı caiz midir diye soruyorsunuz.
Hanefi ve Şafii Mezheplerine göre; Bu yaptığınız alış-verişin fiyatı belli olmadığı için caiz değildir. Fiyatının belli olması lazımdır. Böyle bir alış-veriş haramdır. Fiyatını, alacağınız tarihi belirleyiniz.
S-8: Hocam! Ben birine mal sattım. & ay içinde ödeyecekti. Ödeyemedi, bir yıl sonra parasını ödedi. Biz danıştık vade farkı alın dediler. Biz de aldık. Fakat aldığımız fark helal olmaz dediler. Ne dersiniz?
C-8: Biz bu konuları açıklarken, ülkemizde yaygın iki ehlisünnet mezhebine göre cevap veriyoruz.
Hanefi ve Şafii Mezheplerine göre; borcunu söz verdiği zamanda ödemeyip daha sonra öderse, borçlu olan o insandan verdiğin paradan fazla para almak haramdır. Caiz değildir. Dolayısı ile vade farkı adında bir fark almak caiz değildir.
Maddi durumu iyi olup, borcunu ödemeyen kimse mesuldür. Zulüm yapıyordur, zalimdir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v) bir hadislerinde şöyle buyurur: “Zengin vereceğini erteleyip geciktirmesi zulümdür.” (Buhari, Müslim, Ebu Davud)
S-9: Hocam! Benim kocam öldü. Beş çocuğum var. İş aradım, namusuma göz diktiler. İstikrarlı bir işte bulamadım. Çocuklar aç kaldı. Çöpten ekmek topladım. Bir hastaya kan lazım oldu, parayla kan verdim. Bu para bana haram mıdır? Açıklar mısınız?
C-9: Hanefi ve Şafii Mezheplerine göre; İnsan organları muhteremdir. Kan satışı da haramdır. Allah (c.c) sizi ve bizi affetsin.
Sizi bu duruma sevk eden biziz, Müslüman geçinen toplum sorumludur. Yalnız siz de ehil kimselere durumunuzu açmazsanız, sizin bu durumunuzu kimse bilmez.
Kaldı ki Konya’da binlerce Suriyeli aile var. Konyalı onları gözetiyor. Halep’e tonlarca gıda yardımı gidiyor. Siz bize adresinizi verin. Biz vakıf olarak çarenize İnşaallah bakalım.
S-10: Hocam! Ziraat Bankası Devlet bankasıdır. Devlet çiftçilere düşük faizle kredi veriyor, ama bunu devlet veriyor. Bu kredi helal midir? Haram mıdır? Açıklar mısınız? Bir cemaat devlet bankası verdiği için, İslam Devleti olmadığı için alabilirsiniz faiz sayılmaz diyor. Siz ne dersiniz?
C10: İster devlet, ister özel sektör bankalar versin, her türlü kredi haramdır. Haramın azı da birdir, çoğu da birdir. Haram haramdır. Hiç kimse harama helal diyemez.
İmamı Azam’a göre; Haramı helal kabul eden dinden çıkar. Büyük İmam; Fıkhı Ekber adlı eserinin 450. sayfasında şöyle der: “Bir Müslümana faiz yeme, haramdır desen, o da cevap olarak; ohoo herkes yiyor, niye haram olsun derse dinden çıkar. Karısı da boş olur” der. Neden? Bakara Suresi’nin son ayetinde: “La yükellifullahu nefsen illa vüs’aha” “Allah (c.c) hiç kimseye kaldıramayacağı yük yüklemez.” (Fıkh-ı Ekber- s:450)
1984 yılında İran’daydık. Bankalar çalışıyordu. Yetkililere sorduk; yüzde 14 faiz alıyor, haram değildir. Humeyni’nin fetvası var. Helaldir dediler. Allah’ın haram kıldığını kim helal yapabilir?
08.03.2017
İrtibat Tel : 0332 352 42 13 – 0505 772 15 93
e-mail : [email protected]
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.