FAİZ FAİZ ÜSTÜNE…
Yılın son faiz kararı açıklandı.
Uluslararası finans kuruluşlarının beklentileri doğrultusunda 200 baz puanlık bir artış gerçekleşti. Böylelikle politika faizi %15’ten %17’ ye yükselmiş oldu.
Dolar kurunda son bir haftadır, faiz artış beklentisi ile düşüş vardı ve kurun sadece bir miktar daha aşağı yönlü hareket ettiğini gözlemledik.
Önceki haftalarda parasal sıkılaştırmanın devam edeceğini söyleyen Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal, alınan bu karar ile süreci devam ettirecekleri sinyalini zaten vermişti.
Dolar kurunun 8.40 TL civarlarına çıktığı dönemde, enflasyonla mücadele etmemiz gerektiğini belirten ekonomi yönetimi, faiz kurşunu ile doları baskılamaya devam ediyor.
Dolar düşünce enflasyon oranlarında düşüyor mu peki?
Firmaların en önemli gider kalemlerinden birisi faiz gideri.
Paranın maliyetini hesaplamayı hep unutuyoruz…
Bir tercih yapılması gerekiyor tabi.
Hem doları hem faizi sadece para politikalarını kullanarak aşağı çekemezsiniz. Son 2 aydır tercih doların aşağı çekilmesi yönünde oluyor.
Yükselen enflasyon gerekçe gösteriliyor ve dolar baskılanıyorsa ülkenin ithalata ne kadar bağımlı olduğunun da itirafı geliyordur.
Şimdi bu yazımı okuyan birçok kişi şunu diyecektir.
‘’Doların yükselmesi hammadde fiyatlarını da yükseltiyor.’’
Haklılar tabi. Bu soruyu soranlara bende bir soru yönelteyim;
‘’Faizin yükselmesi maliyetleri yükseltmiyor mu?’’
Matematik yalan söylemez. Alınan kararlarda reel sektörün zerre düşünülmediği gün gibi ortada.
Hammadde girdisini bahane edip doları düşürürken, gümrük vergilerini sıfırladığınız için üretimden vazgeçmek zorunda kalan yerli üreticiye nasıl bir açıklama yapacaksınız?
‘’İthal yem sebebi ile zarar ediyoruz, süt fiyatlarını yükseltmemiz gerekiyor’’ diyen süt üreticisine enflasyon yükselir gerekçesi ile ‘’hayır’’ derken, ülkenin nasıl bir çıkmaza girdiğini görerek, nasıl haksızsınız diyebiliriz?
Enflasyon ile mücadele, sadece tüketici fiyat endeksi ile olmaz, üretici fiyat endeksi ile arada uçurum oldu. Bu yükü üreticinin sırtına yükledik gidiyoruz.
Talebi azaltarak, tüketici enflasyonunu düşürme politikası bu.
Geçtiğimiz günlerde BDDK’ nın bazı meslek gruplarına taksit sayısını sınırlandırma kararı da bu tespitimin ispatıdır.
Her zaman söylediğim gibi;
Döviz kurunu sağlıklı bir şekilde düşürmek istiyorsak, yapmamız gereken, elimizdeki döviz miktarını artırmaktır. Bunun yolu da üretmekten ve ihracat yapmaktan geçiyor.
Saygılarımla…