Nurten Selma Çevikoğlu

Nurten Selma Çevikoğlu

Ey Batı Ey Dünya İki Elimiz Yakanızda Olacak

Ey Batı Ey Dünya İki Elimiz Yakanızda Olacak

Son yapılan Paris saldırısını kınıyoruz, tasvip etmemiz mümkün değil. Müslümanların bir kez daha terörist damgası yemesi tabi bizleri derinden yaralıyor. Kim bilir belki de gerçekleşen saldırılar Avrupa’da ve dünyada “Müslüman=terörist” imajını zihinlerde iyice perçinleştirmek için mi icra ediliyor acaba diye düşünmeden edemiyoruz? Bunun misillemesinin izleri misliyle nerelerden çıkacak?

Bir yandan teröristlerin –background-ına yâni geri planına baktığımızda, çoğunun anne-babasının olmadığını sıcak bir aile ortamı yaşayamadıklarından yâhut problemli bir aile hayatlarının olmasından dolayı kendilerini sokaklara attıkları gerçeğiyle karşılaşıyoruz. Bâzı art niyetli odaklar, böyle zayıf karakterli kişileri kendi ağlarına düşürerek planladıkları tuzakları rahatlıkla uygulayabilecekleri ortamı sağlıyorlar. Sonra da istediklerini kolaylıkla yaptırabiliyorlar. Bu tespit edilmiş tescilli bir vakıadır.

 Bizim dağa çıkan gençlerimizde de ayni şeyler yaşanıyor. Gerek aile gerekse maddi yönden zor durumda olan gençler bir takım vaatlerle kandırılıyor. O arada da menfur odaklar kimi zaman milliyetçilik kimi zaman dînî motifleri, kutsi değerleri öne çıkararak bu gönülleri yaralı kişileri kendi emelleri çerçevesinde, beyinlerini yıkayarak kendine, insanına, içinde yaşadığı topluma, memleket malına zarar verir hâle getirebiliyorlar. Zaman zaman bâzı yerlerde onlara silah eğitimi de verilerek ve adına ‘El-Kâide/ Taliban/ İşıd/ PKK’ gibi isimlerle piyasaya sürüyorlar. Mevcut silahlı terör örgütlerinin temelleri böyle böyle atılıyor. Bu yapılan faaliyetlerin CIA, Mossad, KGB, MI-6 gibi yabancı servis ajansları tarafından kotarıldığı biliniyor. Genelde bu kotarılan örgütler hali hazırda veya ileride kullanılmak üzere Müslümanların kucağına bırakılıyor. Kumandası elinde olanlar nerede bir şey çıkarmak istediklerinde derhal yaftaladıkları örgütleri vasıtasıyla Müslümanları birbirlerine kırdırdıkları yetmiyor sonra da kendileri devreye girerek bu kirli işte rol alıyorlar. Son olarak İşıd’da gördük bunu değil mi?

Paris’teki mizah dergisine saldırıyı yapan kardeşlerin dindar bir kimlikleri yok bir tanesi eski bir repçi. Cezayir kökenli, Fransız kimlikli bu şahısların yaptıkları saldırının İslam ile dinle hiçbir alakası yok. Hemen yapılan her bir yanlışlığın Müslümanlıkla ilişkilendirilmesi son derece hatalı bir yaklaşımdır, adamların istedikleri de bu zaten. Bilinçli bir Müslüman haksız yere bir cana kıymaz, Allah Teâlâ’dan korkar. Dünyâda devamlı horlanan, aşağılanan, ezilen, sömürülen Müslümanlar uzun süredir bilinçaltına yerleştirdikleri öfke birikmesi altındalar. Sosyal medya üzerinden bazı gençler icra edilen yanlışlıkları yapan teröristleri kendilerine –rol model- olarak alabilecekleri yanlışlığıyla da karşı karşıyayız. Bilinmelidir ki rol model alınacak tek şahsiyet Rebiyülevvel ayının kahramanıdır.

Şunları da buradan vurgulamamız lâzım. Yine Batının çifte standardıyla karşılaştık bu menfur olayda. Fransa’da ölen 17 kişiden biri Müslüman polis zaten, bunlardan 10 tanesi gazeteci tüm dünya ayağa kalktı, demeçler, lânetlemeler, protesto yürüyüşleri… Ölenler Müslüman olmayınca ehemmiyet arz ediyor efendilere göre. Eee peki geçen sene Gazze’de 16 gazeteci öldü, hani nerdeydiniz? Haydut-terörist İsrâil yıllardır acımasızca Filistinli Müslümanları katlederken gıkınız çıkmadı hep o kâtil devletin arkasında durdunuz. Şu an binlerce aile evsiz-barksız, bâzıları mezarlıklarda yaşıyor. İsrâil’in geçen sene Temmuz ayında bir İsrailliye karşılık binlerce Müslüman’ı öldürdü haksız yere ey Batı neredeydiniz?

Biz sizin ikiyüzlülüğünüzü iyi biliriz bilhassa da Yugoslavya’nın dağılma sürecinde barbar-vahşi Sırplar Bosna’da 200 bin Boşnak’ı katlettiğinde bu sahteliğinizi daha iyi anlamıştık dile kolay 200 bin kişiyi öldürdünüz ve 2 milyondan fazla kişi evlerini terk etti. Bunlar Batı’nın gerçek yüzüdür. 11 Eylül saldırısı oldu, Amerika’da ikiz kulelere, hemen ardından ABD nükleer silah üretiyor bahanesiyle Irak’a girdi ve 650 bin Müslüman’ı katletti geride 3 milyondan fazla dul ve yetim kaldı. Suriye’de son dört yılda 250 bin Müslüman öldürüldü, binlerce insan evini barkını terk etmek zorunda kaldı. Mısır’da darbe süresince Batı’nın desteklediği zâlim Sisi mârifetiyle 5 binden fazla Müslüman insan öldürüldü. Ruanda’da tam bir günde 530 bin insan öldürüldü. Daha yazamayacağım o kadar çok ki dünyanın dört bir yanında katledilen milyonlarca Müslüman için Batı, ABD ve dünya hep sessiz kaldı ve âdeta ‘yeyin birbirinizi’ dedi. Ama dur bakalım, ey dünya! Bir gün sıra sana da gelecek. O haklarını yediğiniz, sömürdüğünüz, baldırı çıplak gördüğünüz, aşağılık yaratıklar var ya,  pek yakında onların o beğenmezlik ettiklerinizin iki eli yakanızda olacak…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nurten Selma Çevikoğlu Arşivi