Evet-Hayır ve tribünlerde sigara içilmesi!
Referanduma geri sayım devam ediyor...
37 gün sonra sandık başına gideceğiz...
50 milyona yakın seçmen oy kullanacak...
18 yaş ve üstü milyonlarca insanımız belki de geleceklerini tayin edecekler...
Evet-Hayır meselesi Türkiye'de gündemin birinci maddesi...
Salı günü izin yaptım...
İzin günlerimde ekseriyetle Türbe Önü, Aziziye civarı, Kapu cami ve Bedesten içinde turlarım...
Elimi arkamdan bağlar, biraz da salağa yatar, dolaşırım Konya'nın kalbinin attığı mekanlarda...
12 gibi evden çıktım...
Öğle yemeğini Kılcı'nın altı masalı salaş lokantasında hallettikten sonra, attım kendimi sokaklara...
İnsanların kalabalıklaştırdığı açık ya da kapalı her mekanda siyaset konuşulmasını açıkçası yadırgadım...
Konu tamamen evet-hayır meselesine bağlanmış vaziyette...
Konya sokaklarına kulak verdiğinizde "Evet cepte" gibi duruyor...
Kimse işlerin kesatlığını ya da işsizliği konuşmuyor...
Elektrik, doğalgaz, su gibi faturaların yaktığı cepler kimsenin umurunda değil...
Son durumları içgüveysinden hallice...
Böyle oluncu da, bırakmışlar aksatayı, düşmüşler "evet-hayır” derdine...
xxx
Yer Aziziye Camiinin bulunduğu alan...
İki hacıemmi sohbet ediyorlar aralarında..
Biraz kulak misafiri oldum...
Daha yaşlı olan Hacıemmi, "o kararsızlar da bize gelecek" diyor...
Diğeri de “inşallah” diyor...
Hacıemmiler öyle kaptırmışlar ki kendilerini, "Allah bizim ömrümüzden alsın Reise versin" diyecek kadar inanmışlar Cumhurbaşkanına...
Anlayacağınız ikisi de kararlı "evet"çilerden...
Bu Hacıemmiler Aziziye'nin müdavimleri belli ki...
Belki de Ahmet Efendi Çarşısının esnafları...
Kendileri gibi sohbetleri de güzeldi...
Allah onlara da uzun ömürler versin.
Hacıemmileri başbaşa bıraktıktan sonra ayrıldım yanlarından...
Tuhafiyeciler, Konfeksiyoncular ve sarrafların iç içe olduğu sokaklardan, Kapı camiine doğru yürümeye başladım...
Kapı önlerinde 2'şerli, 3'erli gruplar halinde oturan esnaf ahalisinin de, gündeminin "evet-hayır" olduğunu gördüm...
Bundan 3-5 ay önce Bedesten içinde gezerken, daha çok Konyaspor mevzusu kulaklarımızı tırmalardı....
Şimdi gençlerde, siyaset, özellikle referandum konuşuyorlar...
Tesbihçi esnaflarının yoğun olduğu, Kapı Caminin Batı kapısı tarafına yoğunlaştım...
Banklardan birisine oturdum...
Yine aynı muhabbet...
Yaşları 65-70 arası olan iki Hacıemmi...
Hacıemmilerin daha genç olanın gözü sürekli bende...
Aralarında sohbet ediyorlar...
Daha genç olanın çenesi biraz düşük...
Konudan konuya geçerken, meseleyi Konyaspor'a, daha doğrusu stattaki sigara konusuna getirdi...
Durup durupken, "Vali'ye gidecem" dedi...
Diğer Hacıemmi merakla, "hayırdır?" diye sordu...
"Tribünlerde sigara içenleri Valimize şikayet edeceğim."
Hem konuşuyor, hem de gözünün ucuyla da beni süzmeye devam ediyor...
Ya beni tanıdı, "kızım sana söylüyorum gelinim sen anla" mesajı verdi ya da gerçekten, tribünlerde sigara içenlerden rahatsız ve bu rahatsızlığını dile getirdi...
İkisinden birisi...
Ancak, televizyonculara ve gazetecilere inceden inceden sallayınca, Hacıemminin beni tanıdığını, bu vesileyle de konuyu açtığını anladım...
Sonuç mu?
Tribünlerde sigara içildiğini ve insanların bundan rahatsızlık duyduğunu yazdıysam, Hacıemminin istediği oldu...
Maalesef sadece tribünlerde değil, stadın kapalı alanlarında bile sigara içiliyor...
Yöneticilerimiz, sigara yasağına sahip çıkmadıkları gibi, sigara yasağını bizzat kendileri ihlal ediyorlar...
Anlayacağınız, ön tekerlek nereye gidiyorsa, arka tekerlekte oraya gidiyor.