Ramazan içinde irdelemeler üzerinde yazmak istemediğimi söylemiştim ama
Okuyucuların telefonla konu ettikleri hususları dasıcağı sıcağına yazmak gerekiverdi.
Zaten okuyucunun istek ve söylemlerini yazmak. Yazarların vazifesi içindedir. Önem verilmezse ne yazarlık nede gazeteciliğin gereğini yapmama durumuna girilir
***
E. B. KURUMU
İlk gönderim yapan okuyucum şöyle diyordu.
“Rahmetli Başbakan Adnan Menderes’in Konya için halka hizmet olarak yapılmasını kararlaştırdığı ve bizzat açılımını yaptığı Et Kombinası (E.B.K) bina ve sahaları bir Rant için değil. Halka daha sıhhatli kaliteli ve düşük maliyetli Et ve Balık verebilme hizmeti için yaptırmışlardı. Onlar halkı düşünüyordu ama şimdileri tam tersine!
Halk için değil Belediye rantı için galiba! Bakın bu yöndeki düşünceleri bunu ispatlamıyor mu?
Sizde, Millet üstünden sarfla Basına verilen Kameralı haberlerle halkada duyurulan işlemi o iftarda dinlemişsinizdir muhakkak.” Deyince sözünü kestim.
“Hayır, davet gelmediği ve haberim olmadığı için orada yoktum. Sadece sizin gibi medyadan duydum ama.
Daha önce Meram Belediyesi Başkanı Sayın Dr. Serdar Kalaycı ile bu konudaki söyleşimi mi yazmıştım.
Sayın Kalaycı’ya, burada ne yapılacağını ve E.B.K.’nun nereye kurulacağını sormuş, burada iskan binaları yapılacağı ve EBK tekrar kurulmasına gerek görülmediğinin cevabını almıştım.
(https://www.merhabahaber.com/Ahmet_Guldag+Yesil_Merm_ve_Meramda_Neler_Oluyor_yazi5301.html)”
Sözümü kesen okuyucu.
“Desenize memnun olunmayan noktayı yazınca iftardan kalmışsınız.” Sözüne biraz da sinirlenerek.
“Ben böyle bir şey düşünmedim ve zannetmemde. Öyle gerek görülmüştür. Saygı ile karşılarım. Lütfen böyle düşünmeyin de konuya devam ediniz” dedim.
Okuyucu devam ederek“Bak aynen okuyorum basındaki sözlerini mutlaka yazın ki vatandaşlar duyabilsin.
Basının sorusuna Kameralar karşısında Başkan Sayın Kalaycı bakın ne diyor.
“O alanı Belediye hizmet binası, ticari merkez, konutlar, sosyal donatılar ve yeşil alanıyla Meram’ın bir alt merkezi haline getirmek istiyoruz. Belediyemizin kasasına 86 trilyon(milyon TL) gibi bir para girecek. Böyle bir rakamı hayal bile etmek mümkün değildi. İhaleyi alan firma 200 – 300 milyon liralık bir yatırım yapacak. Bu Konya’ya bir katma değer sağlayacak. İşsizliğin çözümü noktasında önemli katkı sağlayacak. Ama bu alan boş olarak kaldığında hiç kimseye fayda sağlamayacak. Belediyemizin kasasına girecek para ile şehrimizi güzelleştirecek farklı projeleri hayata geçireceğiz.”
Eeee. Basına yemek vererek tanıttırdığı yeni yapılan ve belki trilyonlar giden binayı neye tefriş ettik. Yenisi yapılıncaya kadar büyükşehirde otursalardı da hastane yapılması kararlaştırılan binaya oturmak için milletin parasını çarçur yapmasalar daha göze girmezler miydi?
Keza, burayı Rant ederlerken Belediyenin kasasına girecek para hayal bile edilemezmiş!
Belediyeler tüccar mı? Yoksa halka kolaylık sağlayacak işlemlerle mi uğraşması mı lazım?
O büyük sahayı Kombine yapmakla Rahmetli Menderes demek çok yanlış düşünmüş. Bu günküler daha iyi düşünüyor!
Başka diyeceğim yok anlayana sivrisinek saz anlamayana davul zurna az gelirmiş.
Eğer yazmazsanız sizi de aynı küfeye dahil etmiş olmayım.”
Ne diyeyim şimdi. Arada kaldık. Okuyucunun da haklı yönü var. Cevabını Reis Sayın Kalaycı’ya bırakıyorum.
***
STADYUM
Misafir gelen dostla konuşuyorduk. Konu Konya Atatürk stadyumuna geldi.
Dost “Yazarlar olarak ne yazıp müjdeliyorsunuz Allah aşkına!
Muhalefete mensup milletvekili basına verdiği açıklama yanında TBMM’ne verdiği önergelerle buranın Rant haline getirilmekte olduğunu belirtirken…
Siz. Konya Büyükşehir Başkanı Sayın Tahir Akyürek’in burada bina yapılmasına taraftar değilim demesinden esinlenip hakikatler yerine müjde veriyorsunuz.
Arkadaş oraya iki tane blok halinde seksen katlı alış veriş merkezi yapımı geliyor. Siz uyumaya devam edin…” deyince
Hayret ettim. Hem de “seksen kat” inanamadım tekrarlattım. Demek ki olmaz diye bir şey olmuyor!
***
ETKİNLİKLER
Bir okuyucumuzda telefon da şöyle diyordu.
“Bize Ramazan günlerinin daha çok ibadet etme günleridir diye öğretmeleri bir yana. Gerek Kur’an gerekse hadisler yanında vaizlerimiz böyle anlatır.
Hal böyle iken acaba belediyelerimizin yaptıkları Konser hatta festivalli eğlenceleri demi ibadet faslına mı girmekte ki? Meydan ve gösteri yerlerinde müzik konserleri verilmekte ve ilanlar donatılıp duyurulmakta!
Milletin parasını bu kadar bol sarf etmek için mi geldiler ve seçildiler yoksa Beledî hizmet için mi?
Hele birde, hadi şehitler, engelliler bir yana ama
Asıl fakirlere iftar verecekleri yerde Muhtarlar, Basın, Sivil toplum ve protokol vb. gibi olanlara bol keseden iftar verip birde buluşuldu haberlerini Medyada yayınlatmalarını siz iyi karşılıyormusunuz ki? Değinmeniz yok da!.”
***
Ne diyeyim okuyucular. Her iki tarafında kendine göre bir yoğurt yiyişi olmakta elbette.
Bendeniz sadece sizlere ve ilgililere anlatımları aktarmış olmaktayım.
Sürçü lisan etmişsek af ola…
***
Sağlık ve esenlik içinde hayırlı iftarlar ve yaşam dileğimle…