Adem Turan

Adem Turan

Eski Ramazanlar daha mı güzeldi?

Eski Ramazanlar daha mı güzeldi?

Başı rahmet, ortası bereket, sonu günahlardan arınmaya vesile olan Ramazan ayının ilk bölümüne girmiş bulunuyoruz. Ramazan ayının tüm yönleriyle en iyi şekilde yaşandığı, gelenek, görenek, adet ve törelerin uygulandığı, bunun yanında yoğun bir manevi atmosferin de yer aldığı Konya Ramazanları eskiden daha bir farklı, daha bir anlamlıymış.

Ramazan deyince akla zaten Konya gelir. Konya’nın yemekleri, adetleri, görenekleri, misafirleri, gelenleri, gidenleri başkadır. Bir kere misafirlerimiz, Allah için misafirlerdir. Eskiden her mahallede bir komisyon kurulurdu. Fakirler tespit edilir, onları kırmadan, incitmeden ihtiyaçları giderilir. Sonrasında da sırasıyla iftarlara misafir edilirdi. Çocuklar ‘ha topum ha güm diyivir, sıcacık mamaya ham diyivir’ tekerlemeleriyle iftar saatinin gelmesini beklerdi.

İftar sofralarına bakıldığında da farklı bir zenginlik olurdu. Mesela en güzel çorba bugünkü mantıya benzeyen kıkırdaklı çorbaydı. Toyga veya tutma aşı da iftarda iyi giderdi. Ana yemekte ne olacağı malum bol etli yemekler, sarmalar, dolmalar, karnıyarıklar. İç yağı, kuyruk yağı ve hakiki tereyağı kullanılırdı. Bir kavurma yapıldığı zaman ise kokusu 7 ev ötedeki komşuya kadar giderdi.  Tatlı deyince ise akla ya asıda ya höşmerim ya da salaman tatlısı gelirdi. Eskiden Ramazan geldiği zaman Konya’daki bütün evlerde sofralar tamamen değişirdi. Bu bahsettiğim yemekler Ramazan’a özeldi. Ramazan geldi diye herifler her gün alışveriş yapar, hanımlar her gün farklı farklı yemekler yaparlardı.

Sahur vakti geldiğinde ise akşamdan artan yemek varsa boşa giderilmez ısıtılır o yenirdi. Her gün de aynı şekilde akşamdan kalma yemekleri verirsen herif mırın kırın eder. Bazen erişte pişireceksin, bazen akşamdan ıslattığın şebidin içine küflü peynirle taze tereyağını sürüp eline vereceksin. Gecenin bir vakti kalkıp mahalle mahalle, sokak sokak dolaşan davulcuları da unutmamalı tabi. Ramazan’ın 15’i geldi mi, hemen kapını ve kafanı dövmeye başlar davulu dövdüğü gibi. ‘Hadi bana para ver’ dercesine. Amma davulcular da belli başlıydı. Her mahallenin kendi davulcusu vardı her sene o davulcu gelirdi. Akşam iftarda yiyecekleri, sahurda yiyecekleri mahalleli tarafından karşılanırdı.

Şimdi bunları bilen kalmadı. Nerde o eski Ramazanlar, Ramazan topunu bile iptal ettiler. Konya’ya çok yabancı geldi. Konya bundan 30 sene önceki Konya değil. Zamana karşı durmamak lazım tabii ki değişecek amma değişim bazen sizden bir şeyler alıp götürüyor. Geleneklerimizden bir bir uzaklaşıyoruz. Sanırım oruç tutma oranlarımız da düşüş gösteriyor. Hele bir de her gün gelen zamlar, insanlarımızı çileden çıkartıyor. Eskiden insanlar bugün iftara ne alalım diye sohbet ederken, şimdiler de sadece zamlı sebze ve meyve fiyatları konuşuluyor. Marketler derseniz hak getire. Allah sonumuzu hayır etsin inşallah.

Cumanız mübarek olsun. Allah’a emanet olunuz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Adem Turan Arşivi