Nevzat Laleli

Nevzat Laleli

Erken Seçim ve AKP

Erken Seçim ve AKP

Güncel olaylar yazı serisi

 

7 Haziran seçimleri öncesi özelikle iktidar partisi AKP’nin büyük bir propagandası ile geçti. Bunlar, bir taraftan Başbakan Davutoğlu, diğer taraftan, tarafsız olması gereken Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yoğun miting programları ile halkın huzuruna çıktılar. Cumhurbaşkanı halka seslenecek diyerek kaç tane parti mitingi iptal edildi, sayısını bilemiyorum. Özellikle de Saadet Partisi’nin Uşak mitingi başta olmak üzere.

İktidar partisi devletin bütün imkânlarını kullandı. Hazineden “Parti yardımları” adı altında çok büyük paralar aldı. Milletvekili aday adayı müracaatlarından, ticaret sahiplerinin bağışlarından (bunlar için bir telefon yetmekteydi) büyük bağışlar aldılar. TRT başta olmak üzere, özel televizyonlar (Kanal 7, Kanal 24, Beyaz kanal ve 20 kadar TV kanalı) her gün, her saat mitingleri canlı olarak vatandaşın evine, iş yerine, köy ve kasaba kahvehanelerine taşıdılar. Büyük gazeteler (Akit, Yeni Şafak gazeteleri) başta olmak üzere hemen bütün gazeteler, iktidarın konuşmalarını sür manşetten ve cazip fotoğraflarla verdiler.

Bu seçimlerde ki önemli olaylardan biri de “taşımalı eğitimde” olduğu gibi iktidar mitinglerinin taşımalı insanlarla doldurulması oldu. Mesela Adana mitinginde, miting meydanına 25 km. ötede bulunan “Suriyeli sığınmacılar kampından” otobüslerle insanların getirilmesi olmuştur. Miting bitince bu sığınmacılar, tekrar kamplarına dönebilmek için saatlerce bekletilmişlerdir.

SEÇİM SAHNESİNDE DÖRT PARTİ

Bu seçimde iktidar partisi bir taraftan Kılıçdaroğlu’nu ve CHP’yi hedef alırken diğer taraftan HDP ve Selahattin Demirtaş’ı ve MHP ve Bahçeli’yi ve hedef tahtasına oturttu ve bu partilerin üzerine halkın dikkatlerinin toplanmasını sağladı. Yani kurulan seçim sahnesi, baştan sonra dört partinin üzerine kuruldu.

 Saadet Partisi bu sahneye hiç mi hiç sokulmadı, devlet yardımları verilmedi ve hatta birçok yerde afiş ve bayrakları indirildi, mitingleri uydurma bahanelerle iptal edildi ve onun halkın nezdinde yok olduğu imajı verilmeye çalışıldı.

Bu seçimlerin en önemli söylemi, iktidar partisinin “Anayasayı değiştirmek ve Başkanlık sistemini getirmek” üzerine kuruldu. 13 senedir tek başına iktidar olan ve her seçimde rey oranını artıran bir iktidar partisi bu seçimde halktan 400 milletvekili istiyordu. Seçimlerde beklenilen netice, iktidar partisinin gösterdiği hedeflere yani AKP oylarını tekrar artıracak ve meclise 400 milletvekili sokacak şeklinde, halkımız şartlandırıldı.

Yukarıda anlattığım yoğun seçim çalışmaları sonunda AKP oylarından % 10 civarında oy kaybetti ve oy oranı % 50’lerden % 40’lara düştü. Millet tek başına iktidar olan AKP’ye değil 400 milletvekili vermek, onun tek başına iktidar olmasını istemedi.

KOALİSYON YAPACAKSINIZ

Seçim neticesi ülkenin idaresi için koalisyon yapılması ve birkaç partinin bir araya gelmesi şeklini gündeme getirdi.

Değerli Mustafa Nevruz Sınacı, “Kaçmak yok, vaatlerinizi yerine getireceksiniz” başlıklı yazısında; “Kılıçdaroğlu yan mı çiziyor? Demirtaş "MHP ile asla bir araya gelemeyiz" mi diyor? Bahçeli erken seçim mi istiyor? Bir dakika beyler! Kaçmak var mı? Halkın huzuruna çıkıp bu hükümetin başarısız olduğunu söyleyen sizler değil misiniz? Seçimde halkımızdan hükümet kurmak için icazeti aldınız. Şimdi nereye kaçıyorsunuz?

Hani emekliler çifte ikramiye, asgari ücretliler yüksek maaş, çiftçiler ucuz mazot, çocuklara püskevit, fakirlere hilal kart, işsizlere iş, evsizlere ev verecektiniz? Hani söz namustu. Bu vaatleri gerçekleştirmeden nereye kaçıyorsunuz? Bahane üçlü koalisyon kurulamazmış. Erdoğan nefreti sizi bir araya getirmedi mi? Pek âlâ da ortak çalışabilirsiniz.”

ERKEN SEÇİMDE NE OLUR

Anayasaya göre Meclis Başkanının seçildiği günden itibaren 45 gün içinde eğer bir hükümet kurulamazsa, ülke erken seçime gider denmektedir. Nitekim Yüksek Seçim Kurulu daha şimdiden erken seçim için takvimini hazırlamış ve ön çalışmalarına başlamıştır.

Peki, erken seçim olursa, sandıktan tek başına bir iktidar çıkar mı?

Bu mümkün görünmemektedir. Her ne kadar AKP’liler, tek başlarına iktidar oldukları günlerin hayalini yaşasalar da, artık bir daha o günlere dönmeleri mümkün değildir.

400 milletvekilliğine giden bir AKP, tek başına bir iktidarı bile kaybetmişse, gelecek erken seçim, bu oylarında daha çok kayıp olacak demektir. Zira “bunlar oy kaybetmez gözü ile bakılan” bir AKP, oy kaybetmiş ve aşınmıştır. Halk bir erkek seçime giderken, böyle bir şartlanmışlıkla gitmeyecek, daha salim düşünecek ve daha salim hareket edecektir.

Erken seçimde AKP’nin hedefleri de gerileyecek ve “400 milletvekili ve Başkanlık sistemi” hedefi yerine, “bizi yeniden tek başımıza iktidar yapın” şekline inecektir. Hedef küçülmesi ise AKP’nin vatandaş nezdinde itibarının kaybolmasını sağlayacaktır.

Yapılacak bir erken seçimden en karlı çıkacak partiler, HDP ve Saadet Partisi olacaktır. HDP’nin barajı aşıp aşmama endişesi, 7 Haziran seçimlerinde büyük kitlelerin tereddüdünü ortadan kaldırmıştır.

Mecliste vatandaşın gerçek gündeminin ele alınmasını sağlayacak tek parti ise SP’dir. Onun meclise girerek, milletin işsizlik, geçim sıkıntısı, ahlaksızlıklar, üretim ve imalatın artırılması, vatandaşın banka borçları, devlet israfının önlenmesi, şahsiyetli dış politikalara geçilmesi gibi gerçek gündeminin meclise girmesi olacağından vatandaş, bir erken seçimde bu alternatifi de mutlaka göz önüne alacaktır.

AKP’liler, mevcut yapılarını muhafaza etmek istiyorlarsa, ne edip etmeli ve mutlaka bir şekilde bir hükümetin kurulmasını sağlamalıdırlar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nevzat Laleli Arşivi