Nasıl Tahrip Edildiler
Mimar Sinan’ın şaheseri Edirne Selimiye Camisi’ni yapmak için bir Mimar Sinan lazım. Ama onu yıkmak için bir işçinin eline bir balyoz vermeniz yeterlidir. Ağır Sanayi hamlemizde de bu şartları görmemiz gerekir.
1973 seçimlerinde 48 milletvekili çıkaran MSP (Milli Selamet Partisi) meclise girince hedefi olan Bakanlar kuruluna da girdi ve CHP’nin 18 Bakanına karşı 8 Bakanla Bakanlar kurulunda temsil edilmeye başlandı.
Ve hemen yıllarca ihmal edilen konular üzerine yürüdü. Bu konulardan birisi de hiç şüphesiz sanayileşme konusuydu. Gecesi ve gündüzü belli olmayan milli görüşçüler, kısa zamanda 325 fabrika yapan fabrika yani ağır sanayinin temellerini atarak bunların işletmeye geçmesi için çalıştılar.
Bu fabrikalardan birisi de Ankara/Polatlı Ağır İş makineleri fabrikası idi. Programında silindir, buldozer, grayzer gibi iş ve inşaat makineleri bulunan bu fabrika MSP hükümetten düşürülmeden önce çalışmalarına başlayan fabrikalardan birisidir.
1977 yılında Başbakan olarak CHP’nin başında Bülent Ecevit bulunmaktaydı.
Bana verilen bir görev sonucu her ay muntazaman Ankara’dan Denizli’ye gitmem ve ilçe çalışmaları yanı sıra aylık il divan toplantısına katılmam gerekiyordu. Bu yolculuğu bazen kendi arabamla yapıyor ve Polatlı Topçu Okulu karşısında ki iş makinaları fabrikasının önünden geçiyordum.
Bu fabrikaya benim sınıf arkadaşım makine mühendisi Bekir Uysal atanmıştı. Arabamla fabrika önünden geçerken fabrikaya da uğruyor, hem fabrikayı ve hem de Bekir Beyi ziyaret ediyordum.
FABRİKA İFLAS ETTİRİLİYOR
Yine bir fabrika ziyaretimde Genel Müdür Bekir Bey, “Nevzatcığım, bu fabrikayı batırıyorlar” dedi. Ben de “üretim yapmıyor musunuz? Ürettiklerinizi satamıyor musunuz?” dedim. Bana “Üretim yapıyoruz ama maalesef bunları satamıyoruz” dedi. Niçin, dedim. Bekir Bey bana; “Biz ağır iş makinalarının bütün parçalarını yapıyor ama silindir bloku, krank mili ve ayna mahruti dişlilerini henüz kendimiz yapamıyor, onları yurt dışından ithal ediyoruz.
Hükümet bir ithal rejimi yayınladı. Bu rejime göre ağır iş makinalarının kendisini ithal ederseniz gümrük vergisi % 0 ama aynı makinaların yedek parçalarını ithal ederseniz % 100 gümrük vergisine tabi oluyorsunuz.
Bu uygulama bizim maliyetlerimizi artırıyor. Bu alacak olanlar pahalı yerli malı almaktansa daha ucuz olan ithal mallarını almayı tercih ediyorlar.
Bu uygulama bir müddet sonra bizim iflasımızla gerçekleşecek” dedi.
Vay canına… Bir fabrika (325 adet) kurmak yetmiyor. O fabrikanın çalışmasını ve satışını sağlayacak ortanın da hazırlanması gerektiğini acı acı görüyoruz. Rahmetlik Hocamız, Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın; “At sahibine göre kişner” demesi boşuna değilmiş.
Ve bu milletin ayağa kalkmasını istemeyen iç ve dış güçler maalesef bu ve benzeri fabrikaları yıktılar, yok ettiler ve sattılar.
Not: Bu yazı basıma hazırlanmakta olan “AĞIR SANAYİ – Yapanlar ve satanlar” kitabımdan alınmıştır. Nevzat Laleli – 13 Kasım 2024
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.