En Sevgilinin Sevgilisi
İlâhi aşkın odak noktası, sonsuzluk âleminin güneşi, gönüllerin sönmeyen meş’alesi sensin ya Râsullallah. Kâinat ufkunun aydınlık geleceği, yüreklerin nur hâlesi, ruhların bitmeyen şûlesi sensin yâ Nebîyallah. Kutsal kitâbın övdüğü, ‘El-Vedûd’ isminin merkez temsilcisi, Hakk’ın en Sevgilisi sensin yâ Habiballah.
Dünya dünya olalı beri hiçbir beşer Sen’in kadar sevilmedi, sevdirilmedi. İnsanlık en çok Sen doğduğun için sevindi. Hiçbir peygamber Sen’in eriştiğin ‘makâmı Mahmûd’a yükseltilmedi. Sen’inle câhiliye karanlıkları aydınlandı, âdeta çağa bahar geldi. Gelişinle insanlığın yüzü güldü. Acılar neşeye, üzüntüler sevince döndü, Herkes nûra uyandı. Dünya nûra boyandı.
Ey yüce Resul aleyhissalâtu vesselam! Sen kutsî sevdânın merkezisin. İsmin yüce Yaratıcı'nın yanında anılır ve yazılır. Çünkü Sen bunalan ruhları, kararan kalpleri imânın nûru ile tanıştırdın, insanlığı ‘en doğru yolda’ buluşturdun. Gafil kalpleri daldığı uykudan uyandırdın, yorgun çehrelere ışık oldun, çatlayan sinelere gerçek aşkı tanıttın. Sahabe arkadaşlarına öyle bir aşk iklimi yaşattın ki onları ulvî âlemlere kucak açtırdın. Sen yaşadığın asrı iyiliklere, güzelliklere, nûra gark ettin. Sen hiç sönmeyen güneşimizsin. Sen solmayan gülümüzsün…
Sevgiler Sen’inle taçlandı. Gerçek sevginin hakikatine erişildi. İlâhî sevgiye hasret yürekler Cenâb-ı Hakk’ı Sen’inle tanıdı ve Sen’inle sevgiyi aşk boyutunda tattı. Fâni şeylere duyulan sevgiler basitleşti, ulvi sevgiler yüceldi. Sevgiyle mânâ âlemlerine yelken açıldı, derûnî boyutlar kucaklandı. Sen’in sevginle günahlar içinde bocalayan en gaddar insanlar melekleşti. Sen en güzel sevgi âbidesi idin ey ‘Sevgi Peygamberi’.
Sen’i sevmek farzdır. Kur’ân-î bir emirdir. İmânın şartındandır. Kur’ân-ı Azûmuşşan’da Allah Teâlâ bizlere buyuruyor ki: “...(Ey Resûlum!) De ki; Eğer Allâh’ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah’da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın..” (Kaf, 37) Seven sevdiğine itaat eder. Sevginin en bâriz göstergesi sevdiğinin hâliyle hallenmektir. Cenâb-ı Hak buyuruyor ki: “…Her kim Allâh’a ve Resûlüne itaat eder, Allâh’a saygı duyar ve O’ndan sakınırsa, işte asıl bunlar mutluluğa erenlerdir…” (Nur, 52) Demek ki gerçek mutluluk San’a ittiba etmekle kazanılıyor. Sen’i her şeyden çok sevmek gerekiyor. “…Müminlerin, Peygamberi kendi nefislerinden çok sevmeleri gerekir..” (Ahzab, 6) Onun için Sen’in güzide ashabının; ‘Anam babam, malım mülküm, varım yoğum, tatlı canım San’a feda olsun ey Allâh’ın Rasûlu’ diye Sen’i sevdiler. Zâten Sen bu sevgiyi perçinlemek adına; ‘Sizden biriniz beni anasından, babasından, çocuklarından ve bütün insanlardan daha çok sevmedikçe kâmil mânâda iman etmiş olamaz.’ Buyurdun. ( Buhârî, Ahkam 19)
Sen’i Allah (c.c) sevdi, melekler sevdi, bütün peygamberler sevdi. O yüce Yaratıcı Sen’i âleme sevdirdi. Şânını yüceltti. (İnşirah, 4) Sen’i sevmemizi bize emretti. Biz de Sen’i sevdik, severiz, seveceğiz. Sen ki bütün insanlığa doğru yolları gösterdin. Sen’in sevgin ufuk açan, ebedî saadet kazandıran, her güzelliği içine alan anahtar bir sevgidir. Gerçek sevgiye ulaşmak Sen’in sevgine erişmekle mümkündür. Sen en büyük sevdâ sultânısın. Sen’i sevmek en büyük dileğimiz, isteğimiz ve duâmızdır ey en Sevgilinin Sevgilisi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.