Ehli kitap deyince özellikle ve özellikle İsrail oğulları olan Yahudileri kastediyorum.Cenabı Allah Kur’an ı Kerim’de en çok Yahudilerden bahsederek: “Ya beni İsrail, ya ehle el kitap” ifadeleriyle bunları uyarır.Özellikle bunların Bakara Suresi’ndeki uzun-uzun anlatılmaları ve diğer surelerdeki olumsuz örneklerolarak gösterilmeleri bizim tüylerimizi ürperten, korkudan tir tir titreten bir hal almamıza sebep oluyor.

***

Çünkü bu karakter, bu tip her zaman her yerde ve her toplumda karşımıza çıkabilecek bulaşıcı tehlikeli bir hastalıktır.NasrettinHoca: “Korkarım ben cennete gideceğim.”Demiş. Bunu duyanlar da: “Hocam o ne biçim laf?”deyince. Hoca lafın altında kalır mı,Hoca: “ İnsanın korktuğu başına gelir.” demiş.

***

Şimdi bunun gibi korktuğumuz başımıza geldi. Firavun,İsrail oğullarının erkek çocuklarını öldürüyor, kızlarını hayasızlaştırıyordu. Kendilerini bu durumdan kurtaran Musa(As.)’a düşman oldular. Musa aleyhisselamı adeta çıldırttılar, delirttiler. Çünkü onlar iyilikten anlamazlar, iyiliği sevmezler, kötülük yapanı severler. Neredeyse tıpatıp aynısını şimdi biz yaşıyoruz. Kim bu insanlara kazık atarsa, kim bu topluluğa kötülük yaparsa; ölesiye onu seviyorlar.

***

İsrail oğullarıyla o kadar bir benzerlik arz ediyorlar ki; Allah inancı var mı var, peygamber inancı var mı var, ahret inancı var mı var.“Vehim yetlunel kitap”“Üstelikkitabı da okuyorlar” ama zalimin yanında yer almaktan zevk duyuyorlar.

***

Bunların bir diğer ve çok kötü bir özellikleri de iyiliğin ve iyilerin düşmanıdırlar. Mesela bunlardan birine hakaret etsen seni baş tacı yaparlar. İster korkudan olsun, isterse sevgiden olsun. Ama fakirse yardımetsen, yemek versen, işsizse iş bulup fabrikaya katsan ve başka diğer yardımlarda bulunsan onun yanında senden kötüsü yoktur. Bunları öyle hayali olarak falan söylemiyorum, bizzat yaşayıp gördüklerimi söylüyorum.

***

Bunlar fabrika yapanı değil, satanı severler.Gerçek Müslüman'ı değil, sahtesini severler. Özgürlükçü olanı değil bağımlı, işbirlikçi olanı severler.Gerçeği değil yalanı,(hayali) severler.Kur’an’ı değil Turan’ı severler,Allah’ı değil, kulunu severler...

***

Bunların konuşmaları hep mazeretli, kendilerince uydurulmuş kılıflıdır.Şöyle ki:“ Veriyorsa kendinden mi veriyor. Yaptığı yardım da bir işe yaramıyor. Bu fabrikayı özelleştirmek lazım...Vs. şeklinde durmadan nankörlük yapar durur. Ama kendisine kötülük yapana ise: “....... abi! Sayın müdürüm, liderim.”“Adamın dünyada eşi benzeri yok...”Bu anlattığım ya da kurdukları cümlelerinin örneklerini sunduğum kişileri avam halk falan zannetmeyin, sözde hoca, akademisyen Prof. öğretim görevlisi gazeteci halk...Vb.

***

Bunlarla alakası olmayan bunların bu durumlarını sevmeyen şahsiyetli insanların özellikle gençlerin psikolojik yapıları bozuluyor ve sürekli şunu söylüyorlar: “ Bunlara hiç iyilik yapmayacaksın, hep kötülük yapacaksın.(Onun için Hitler’in mezarına çiçek konuluyor ya.)

***

Durum bu, ancak ümitsizliğe yer yok. Yine aynı Bakara Suresi’nde Cenabı Allah: “Allah müminlerin yardımcısıdır, velisidir, onları karanlıklardan nura, aydınlığa çıkaracaktır.”Buyuruyor. Bir de “Sabrediniz, Allah sabredenlerle beraberdir.” buyuruyor.

Sabrın sonu selamettir. Allahümmessabirin!