Eğitimde Dönüm Noktası
Ortaokul ve Liselerde Kur’an-ı Kerim ve siyer derslerinin seçimlik ders olarak konulmasını Türk eğitim tarihinde bir dönüm noktası olarak kabul etmek gerekir. Günümüze kadar Kur’an-ı Kerim ve siyerin hiç adı geçmediği gibi laiklik dayatmacıları yüzünden din dersleri bile hep münakaşa konusu oldu.
Vatandaşın İmam Hatip Liselerine rağbeti, çocuklarının dinini diyanetini bilir insanlar olarak yetişmesi içindi. Diğer okullarda okuyan çocuklarımız bu imkândan niçin mahrum bırakılıyorlardı?
Osmanlı döneminin bütün güzelliklerine sırtımızı döndük. Bunlara bir kere olsun dönüp bakmadık. Bir zamanlar, rüştiyelerde okutulan bir ilmihal kitabı görmüştüm, kitap ikiyüz sayfayı aşkındı. Günümüzde İmam Hatip Liselerinde okutulan pek çok dersin toplamı gibi idi. Osmanlı Dönemi rüştiyelerinde yetişen gençler en az, İmam Hatip Lisesi mezunları kadar bilgili ve din kültürü ile mücehhez olarak yetişiyorlardı. İyi yetişmiş dindar insanın topluma ne zararı var.
Eğer ortaokul ve lise programları imam hatip lisesi programlarına yaklaştırılmış olsa idi, imam hatip liselerinde bu kadar yığılma olmayacak, birileri paranoyaya kapılmayacaktı.
Din, fıtrî bir ihtiyaçtır. Dinsiz toplumların ayakta kalmaları mümkün değildir. Bu sebeple din hissiyle ve Allah korkusuyla yetiştirilmiş nesillere büyük ihtiyaç vardır. Bugün modern toplumlar bile bunun farkına varmış bulunuyorlar. Toplumda gelinen nokta ortadadır. Başta şiddet ve yolsuzluk olmak üzere pek çok sosyal bozukluğun sebebi insanlarda Allah korkusunun olmamasından kaynaklanmaktadır.
Ortaokul ve liselerde Peygamber Efendimizin hayatı okutulmakla gençlerin kafasında bir model insan tipi yerleşecektir. Allah resulünden daha mükemmel örnek bir insan var mıdır dünyada?
Eğitim sistemimizde daha çok şeyin değişmesi lazım. Yeni neslin dil problemi var. Gençler 20-30 yıl önce yazılan kitapları bile okuyup anlamada zorlanıyor. Bu sebeple ders kitaplarımız zengin bir dille yazılması gerekir. Bu mesele de hâlâ halledilemedi. Daha yapılacak çok şey var.
Günümüzde üniversitelerde edebiyat ve tarih bölümlerinde Osmanlıca okutuluyor. Bu bölümlerde Osmanlıca bilmeyenlerin başarılı olmaları mümkün değildir. Günümüzde Türkiye’de pek çok sanat tarihçisi Osmanlıca bilmediği için bunun sıkıntısını yaşıyorlar.
Kur’an-ı Kerim ve siyer dersleri gibi ortaokul ve liselere Osmanlıca derslerinin de seçimlik ders olarak mutlaka konması gerekir. Yıllar önce Atilla İlhan ve Kemal Tahir gibi Marksizim’den gelen pek çok yazar bile Osmanlıca’ nın okullara mecburi ders olarak konmasını teklif etmişlerdi.
AKP ve MHP’yi Kur’an-ı Kerim ve siyer derslerinin seçimlik ders olarak okullarda okutulması için gösterdikleri hassasiyetten dolayı kutluyorum. Keşke CHP de bu dirayeti gösterebilmiş olsa idi. Hiç olmazsa bir zamanlar ki hatalarının kefareti olurdu.
Bir Müslüman Türk gencinin mensup olduğu dinin kitabını okumayı bilmemesi büyük bir eksiklik değil mi? Yine de bu isteğe bırakılmıştır.
Gelecek bir yazımda Osmanlıca konusu üzerinde uzunca duracağım.
Vatandaşın İmam Hatip Liselerine rağbeti, çocuklarının dinini diyanetini bilir insanlar olarak yetişmesi içindi. Diğer okullarda okuyan çocuklarımız bu imkândan niçin mahrum bırakılıyorlardı?
Osmanlı döneminin bütün güzelliklerine sırtımızı döndük. Bunlara bir kere olsun dönüp bakmadık. Bir zamanlar, rüştiyelerde okutulan bir ilmihal kitabı görmüştüm, kitap ikiyüz sayfayı aşkındı. Günümüzde İmam Hatip Liselerinde okutulan pek çok dersin toplamı gibi idi. Osmanlı Dönemi rüştiyelerinde yetişen gençler en az, İmam Hatip Lisesi mezunları kadar bilgili ve din kültürü ile mücehhez olarak yetişiyorlardı. İyi yetişmiş dindar insanın topluma ne zararı var.
Eğer ortaokul ve lise programları imam hatip lisesi programlarına yaklaştırılmış olsa idi, imam hatip liselerinde bu kadar yığılma olmayacak, birileri paranoyaya kapılmayacaktı.
Din, fıtrî bir ihtiyaçtır. Dinsiz toplumların ayakta kalmaları mümkün değildir. Bu sebeple din hissiyle ve Allah korkusuyla yetiştirilmiş nesillere büyük ihtiyaç vardır. Bugün modern toplumlar bile bunun farkına varmış bulunuyorlar. Toplumda gelinen nokta ortadadır. Başta şiddet ve yolsuzluk olmak üzere pek çok sosyal bozukluğun sebebi insanlarda Allah korkusunun olmamasından kaynaklanmaktadır.
Ortaokul ve liselerde Peygamber Efendimizin hayatı okutulmakla gençlerin kafasında bir model insan tipi yerleşecektir. Allah resulünden daha mükemmel örnek bir insan var mıdır dünyada?
Eğitim sistemimizde daha çok şeyin değişmesi lazım. Yeni neslin dil problemi var. Gençler 20-30 yıl önce yazılan kitapları bile okuyup anlamada zorlanıyor. Bu sebeple ders kitaplarımız zengin bir dille yazılması gerekir. Bu mesele de hâlâ halledilemedi. Daha yapılacak çok şey var.
Günümüzde üniversitelerde edebiyat ve tarih bölümlerinde Osmanlıca okutuluyor. Bu bölümlerde Osmanlıca bilmeyenlerin başarılı olmaları mümkün değildir. Günümüzde Türkiye’de pek çok sanat tarihçisi Osmanlıca bilmediği için bunun sıkıntısını yaşıyorlar.
Kur’an-ı Kerim ve siyer dersleri gibi ortaokul ve liselere Osmanlıca derslerinin de seçimlik ders olarak mutlaka konması gerekir. Yıllar önce Atilla İlhan ve Kemal Tahir gibi Marksizim’den gelen pek çok yazar bile Osmanlıca’ nın okullara mecburi ders olarak konmasını teklif etmişlerdi.
AKP ve MHP’yi Kur’an-ı Kerim ve siyer derslerinin seçimlik ders olarak okullarda okutulması için gösterdikleri hassasiyetten dolayı kutluyorum. Keşke CHP de bu dirayeti gösterebilmiş olsa idi. Hiç olmazsa bir zamanlar ki hatalarının kefareti olurdu.
Bir Müslüman Türk gencinin mensup olduğu dinin kitabını okumayı bilmemesi büyük bir eksiklik değil mi? Yine de bu isteğe bırakılmıştır.
Gelecek bir yazımda Osmanlıca konusu üzerinde uzunca duracağım.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.