Nurten Selma Çevikoğlu

Nurten Selma Çevikoğlu

Edepsizlik,  hayâsızlık

Edepsizlik,  hayâsızlık

Edep ve hayâ sâhibi kişiler her yerde takdirle anılır. Edepsiz ve hayâsız kişilere ise lânet edilir. Müslümanların bugün titizlikle muhafaza etmesi gereken vasfı edep ve hayâsıdır. Ecdâdımız bizlere mukaddes bir mirâs olarak bıraktığı mânevî değerlerimiz, ilim-irfan, terbiye-ahlak, edep-hayâ gibi güzel örf ve âdetlerimiz mutlaka hassâsiyetle korunmalıdır. Bâzı televizyon dizileri, basın yayın-internet ortamları bu güzel değerleri ne yazık ki ifsâd etmiş erkekleri vakarsızlığa, kadınları bayağı ve iffetsiz davranışlara, gençleri de ahlaksızlık bataklığına sürüklemiştir. Çocuklarda ve yaşlılarda ise eski mâsumiyet ve saygınlık kalmamıştır. Son zamanlarda çok üzücüdür ki, zerâfet ve nezâhetten nasibi olmayan hiçbir mânevî değeri takmayan her canının istediğini ortam ne olursa olsun alenen yapma yarışında olan bir nesil türemiştir. Edeb-hayâ-iffet ölçülerinin çiğnenmesi bir neslin tükenişidir. Unutulmasın ki insanı insan yapan, milletleri millet yapan değerleridir. Bir milletten değerlerini söküp aldığınızda o millet çöker, batar, yıkılır. Ne idüğü belirsiz bir hâle dönüşür.

Senelerdir yapılan müstehcen neşriyat; ‘hayâtını yaşa’, ‘kimseye aldırış etme’, ‘Özgür ol’, ‘kır zincirlerini’ gibi hadsiz, mesnetsiz, âdi sloganlarla insanlarımız, hem dünyâda hem ahrette perişan edecek karanlık mecrâlara sürüklenmiştir. Özgürlük lakırdılarıyla yeni nesil nefislerinin kulu ve kölesi hâline getirilmiştir. Edepsizlik ve iffetsizlik insanın rûhunda tedâvisi zor hastalıklar oluşturur. Bu gün ne yazık ki  rûhî dengesizlikleri, psikolojik sıkıntıları olan bir gençlik çıkmıştır karşımıza. Bu bir ahlâkî sefâlettir…

İffet ve hayâ, kişileri yücelten, karakterine değer katan ahlâkî faziletlerdir. Bu duygular insanın hislerini, arzu ve isteklerini, aklın ve inancın disiplininde tutarak kişiyi hem Hak katında hem insanlar nazarında küçük düşürecek her türlü menfîlikten, şeref ve haysiyetini zedeleyecek durumlardan sakındırır. Böylece kişi vakarlı ve erdemli bir şahsiyet kazanır.

Nefsânî duyguların peşinde koşmak, arzularının tutkunu olmak, kişinin insânî vasıflarını zayıflatır hayvânî tarafını teşvik eder. Kur’ân-ı Kerim’de arzu ve hevesleri peşinde koşanlar için: “Hevâ ve hevesini tanrı edinen, bilgisi olduğu halde Allâh'ın şaşırttığı, kulağını ve kalbini mühürlediği, gözünü perdelediği kimseyi gördün mü? Onu Allah'tan başka kim doğru yola eriştirebilir? Ey insanlar! Anlamaz mısınız?” (Câsiye, 23) deniyor. İnsanlığın Efendisi Peygamber aleyhisselam’da; ‘En kötü kul, hevâsına kul olup da dalâlete düşen kimsedir.’ (Tirmizi, Kıyâme 17) buyuruyorlar.

Bilinmelidir ki her türlü hayâsızlık şeytandandır. Bu gerçeği Kutsal Kitâbımız bize haber veriyor: “O size ancak kötülüğü, çirkini ve Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri söylemenizi emreder.” (Bakara, 169) Yüce Kur’an’da hayâsızlığı yayanlara karşı da ciddi bir uyarı vardır: “İnananlar arasında çirkin şeylerin yayılmasını arzulayan kimseler için dünyâda da ahrete de çetin bir azap vardır. Allah bilir siz bilmezsiniz.” (Nur, 19) Çirkin işler nedir peki? Elbette çirkin işler, edebe aykırı Allah Teâlâ’nın istemediği günah işlerdir, haramlardır. Zâten hayâ, çirkin işlerden utanmaktır.

Bütün güzel ahlak özelliklerinin hepsini şahsında toplayan Peygamberimiz aleyhissalâtu vesselâm’ın bu husustaki sözlerine baktığımızda; ‘Hayâ bütünüyle hayırdır?’ (Müslim, İman, 61) ’Hayâ sâdece iyilik getirir.’ (Buharî, Edeb, 77) ‘Her dînin bir ahlâkı vardır; İslâm’ın ahlâkı da hayâdır.’ (İbn Mace, Zühd, 17) buyuruyorlar. İnsanların en hayâlısı Peygamber Efendimizdir. ’Hz. Peygamber’in kendisi de evinde edebiyle oturan bir genç kızdan daha hayâlı ve iffetliydi.’(Buhârî, Menâkıb 23) Yusuf aleyhisselam Züleyhâ’nın edebe yakışır olmayan talebi karşısında iffetini koruyup senelerce zindanda kalmaya râzı olmuştur. Edeb ve hayâ sâhibi insanlar her yerde îtibar görürler. Nitekim Hz. Yusuf (A.S) edep ve hayâsı sâyesinde îtibar gördü ve Mısır melikinin başdanışmanı oldu. Hayâ ve edep öyle bir şan ve şereftir ki, o nice bilinmeyen ayıpları örter. Edep ve hayâsız insanlar toplumda aşağılanan, rezil ve perişan kimselerdir. Böylelerinin îtibârı olmaz.

En Güzele Emânet olunuz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nurten Selma Çevikoğlu Arşivi