Kerem İşkan

Kerem İşkan

Duyuyorum ama…!

Duyuyorum ama…!

Bugünkü konumuzu bir fıkra yazarak çok kısa anlatmaya çalışacağım…

***

Adamın biri kazada kulaklarını kaybetmiş… Araştırmaları sonucu iyi bir plastik cerrah bulmuş ve ameliyata girmiş…

***

Ameliyat sonrası bandajlar açıldıktan bir süre sonra: “Aman Allah'ım, Doktor! Bana kadın kulakları takmışsınız!" diye bağırmaya başlamış...

***

Doktor bu duruma çok şaşırmış… “-Evet, yeni ölmüş bir kadından naklettik kulağı ama kulak kulaktır! Neyini beğenmediniz ki?” demiş…

***

Hasta söz almış; “-Yanılıyorsunuz! Beğendim gayet iyi de duyuyorum" demiş hasta...

***

Doktor üstelemiş; “Ee duyuyorsan problem ne? Kadın kulağı olsun ne olacak?”

***

Hasta yanıt vermiş; "Duyuyorum ama hiçbir şey anlamıyorum!"

***

Bu fıkrayı neden paylaştık? Maalesef günümüzde Konya’da kadın kulağı vakaları çoğaldı…

***

Aramızda, her şeyi duyan ama hiçbir şey anlamayanların sayısı arttı… Çoğunun işine gelmiyor… Tilki uykusuna yatıyor…

***

Herkesin her şey hakkında bilgisi var… Anlama ve muhakemede maalesef aynı ilerleme yok…Her şeyi duymak için inanılmaz çaba sarfediliyoruz…

***

Duymak için sarf edilen çabanın onda biri anlamak için sarfedemiyoruz…

***

Ön yargılı, dedikodu meraklısı bir acayip toplum olduk… Birbirimizi çekiştirmekten, birbirimizden gizli kapaklı haberler almaktan zevk alır duruma düştük…

***

Birimizin darlığı ve sıkıntısı diğerimizin neşesi oluveriyor… Allah esirgesin… Bugün konuyu Ahmet Yesevi Hazretleri'nin bir kıssasıyla bitirelim…

***

Ahmet Yesevi Hazretleri, mecliste sohbet ederken talebesinden biri edeple sordu; “Hocam, savaş hali yok ama ben şehit sevabı kazanmak istiyorum nasıl bir ibadet tavsiye dersiniz? diye…

***

Ahmet Yesevi soruyu soran talebesine dönerek soruyla cevap verdi; “Sana ben bir değil, yüz şehit sevabı kazandıran bir amel söyleyeyim mi?”

***

Talebenin heyecandan eli ayağı titredi… “Elbette hocam lütfedersiziniz

***

Ahmet Yesevi meclise dönerek yüksek sesle; “Gıybet eden birini görürsen, konuşturma, sustur hemen!” diye buyurdu…

***

Talebe çekinerek söze karıştı; “Nasıl susturayım ayıp olmaz mı hocam?”

***

Hazret sesini daha da yükseltti; “Açıkça Sus! diyeceksin.”

***

Sonrada Peygamber Efendimiz (S.A.V) o hadisini meclise yüksek sesle okudu;

***

“Gıybet edene ‘Sus!’ diyene, yüz şehit sevabı verilir”

***

Rabbim günahlarımızı affeylesin, gıybet meclislerinden hepinizi uzak eylesin inşallah…

***

Amin diyin Müslümanlar

Önceki ve Sonraki Yazılar
Kerem İşkan Arşivi