Tarihler 2012 gösterirken Başbakan Recep Tayyip Erdoğan  ; 

“Bu ŞEHİT haberlerini medya çok büyütüyor… Böylece terör örgütünün reklamı oluyor… Bu haberleri küçük verin!” demedi mi ?

***

Ardından Zaman Gazetesi ve Samanyolu Televizyonu başta olmak üzere, PKK teröristlerinin şehit ettiği yüzlerce vatan evladının, şehit edildiği haberleri birinci sayfalardan çıkartılmadı mı? O günden taa bugüne 20 küsur gazeteden sadece üç beş tanesi birinci sayfadan duyuruyordu şehit haberlerini…

***

Bugün ne değişti…?

***

Dün birinci sayfalarından sekiz şehidi dahi veremeyen, Havuz Medyası, bugün şehit edilen asker için neredeyse 48 saate  varan canlı yayınlar yapıyor… Stüdyolara uzman(!)  stratejistler çağırarak, dikkat buyurun KANDİL’e değil,  “Suriye’ye nerden girilebilir..?” sorusunun yanıtını yayınlıyor…

***

PKK’yı terör ile anmayı yayın kurullarında, sayfalarında, ekranlarında yasaklayan Havuz Medyası, bugün sabah akşam canlı yayınlarla, terörist  faaliyetleri anlatarak, kaos, umutsuzluk, iç savaş, karışıklık havası estirmiyor mu ?

***

Dün biz PKK’yı eleştirdiğimizde, şehit haberlerini manşetlerden duyurduğumuzda “HAİN, ÇÖZÜM SÜRECİNİ BALTALIYORSUNUZ” diyenler bugün ; “Hadi ya, niye canlı yayın araçlarınızı sınıra sürmüyorsunuz, siz de mi işbirlikçi misiniz” diye eleştiriyor…

***

Troller, malum isimler daha düne kadar öve-öve öküz ettikleri Öcalan, PKK, Kandil, başlıklarına bugün “Ya Allah Bismillah, Allahü Ekber” diye saldırmaları, sizi bilmem ama beni fena halde kıllandırıyor…

***

Eski ve yeni hatırlatıldığında papağan gibi metin hazır ; “Yanılmışız, “Aldatılmışız” türküsünün en yanık versiyonu…

***

Günlerce Türkiye'nin gündemine oturan skandal PKK'lı heykeline haber değeri vermeyerek, olayı tek bir haberle bile gazetesine taşımayan yandaş medya, heykelin yıkılmasının ardından güvenlik güçleri ve PKK'lılar arasında çıkan çatışmada şehit olan askerlerimizin haberine de yer vermeyerek adeta sus pus olmamışlar mıydı ?

***

Ne değişti ? Oy oranları mı ?

***

Vatan, millet aşkı mı ?

***

Sabah akşam televizyonlara ne uzmanı olduğunu söylemeye telaffuzunuz yetmeyecek muhteremler, her konuda bilgi sahibi olduklarından terör konusunda da izleyicileri “birikimleriyle” büyülüyorlar(!)…

***

Kimse ama kimse bu programlarda, istihbarat eksikliğinden söz etmiyor…

***

En acı, en olmaz dediğimiz hadiseler burnumuzun dibinde olmaya devam ederken, en kanlı faturalar karşımıza çıkartılırken ; “MİT Teşkilatımız ne yapar ?” diye sorgulayan yok… Bombalar patlıyor, 2 tonluk bomba yüklü araçlar, okul servisi gibi cadde ve sokakları geziyor, kimsenin haberi yok…

***

Bütün enerjisini, iç politikaya, ihtiraslara harcayan Milli İstihbarat Teşkilatımız son dönemde aldığı onca yetki ve bütçeye rağmen, bunca ölüme ve provokasyona “Neden mani olamaz ?” sorusunu da kimse birbirine soramıyor…

***

Ama seçim meydanlarından dün tuka kaka dediğimiz ABD, içinde Mısır ve İsrail’in de bulunduğu koalisyon güçlerine üslerimizi açıveriyoruz... Bir dönem Çekiç Güç’ün hamisi, Irak’ın Resmi işgalcisi, Libya’nın bombacısı, İŞİD’in Babası, PKK’nın Garantörü, Ortadoğu’nun ŞEYTANI, ABD’nin içinde bulunduğu “İyiliğimizi isteyen(!)” her türlü gelişme safça hala parlatılıyor…

***

Her şeye rağmen Davutoğlu ve ekibinin hem IŞİD hem PKK terörüne karşı bugün ki operasyonlarını samimi bulup, kurulan oyunların içinde olmadıklarına inanmak istiyoruz… Oy ve sandık hesabıyla değil, Millet ve vatan aşkıyla hareket ettiklerini ümit ediyoruz…

***

Öyle olması içinde “dua” ediyoruz…