Sadık Küçükhemek

Sadık Küçükhemek

Doğu Ve Batı Medeniyetlerinde Kadın Ve Ailenin Önemi -1-

Doğu Ve Batı Medeniyetlerinde Kadın Ve Ailenin Önemi -1-

Hz. Muhammed’i Tanıma Ve Tanıtma Uluslar Arası Derneği, 16–17 Mayıs 2009 günlerinde Konya Konevi Kültür Merkezi’nde, Doğu Ve Batı Medeniyetlerinde Kadın Ve Ailenin Önemi konulu sempozyum düzenledi. Sempozyum, sabah ve öğleden sonra olmak üzere bir günde dört oturum yapıldı. İkinci gün dört oturumdan sonra beş profesör tarafından bir değerlendirme yapıldı.

Böyle bir sempozyumdan bizim önceden haberimiz olmadı. 16 Mayıs Cumartesi günü MÜSİAD Konya Şubesi’nin, Konya Sanayi Odası’nın ve Konya Ticaret Odası’nın, ortaklaşa Konya Dedeman Otel’de düzenlemiş oldukları  “Türkiye’nin Küresel Güç Olmasında İş Adamlarının Rolü” konulu konferansta haberimiz oldu.

Pazar günü öğleden önceki oturma katılamadım. Öğleden sonraki oturuma katılabildim. Orada dinleyicilerin de ifade ettiği gibi zamanında iyi bir şekilde duyuru yapılamadığı için sempozyumu izleyenlerin sayısı  azdı. Oturum verimli geçti.

Değerlendirmeciler, iki gün süren sempozyumun özetini verdikleri için bu sempozyumdan az da olsa biz de nasibimizi almış olduk.

 Okuyucularımı, önemine binaen bu sempozyumdan haberdar etmek ve onlarla izlediğim oturumda konuşulanları paylaşmak istedim. 

Geçen Cumartesi günü bu sempozyumdan haberdar edecektik. Araya Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Kurucusu ve Başkanı Türkân Saylan’ın ölümü üzerine, Çağdaş Eğitim konusu girdi. Bu konuyu ele aldık. Biraz geciktik. Okuyucularımız kusura bakmasınlar.

 Efendim, konuya girmeden önce bu derneği kuran ve bu sempozyumu düzenleyen MÜSİAD’a ve konuşmacılara teşekkür eder, başarılar dileriz.

 Dernek Başkanı Muhterem Prof. Dr. Naci Bor, bir soru üzerine derneğin kurulma amacını özet olarak şu şekilde açıkladı: “Dernek dört sene önce kurulmuştur. Batı’da Hz. Muhammed (s.av.) Efendimize yapılan hakaretler karşısında Müslümanlar bir şey yapmayacak mı? Bir şey söylemeyecek mi?  Gayrimüslimler methedecek değil.

Garplılar, Allah Resul’ünün Hz. Aişe ile çocuk yaşta iken evlendiğini dillerine doluyorlar! Bunu sakız haline getirdiler. Bu sakızı ağızlarından almak gerekir.

 130 sene önce Mısır’da yazılmış, Ömer Rıza Doğrul tarafından 1911’de Türkçeye kazandırılmış olan “Asr-ı Saadet’te” Hz. Aişe’nin Hz. Muhammed (s.av.) Efendimizle evlendiğinde 17- 18 yaşında olduğu ifade edilmektedir.

Önde oturan bayan araştırmacılarımıza bu görevi verdim. Bu konuda yazılan eserleri taradılar. Şu sonucu çıkardık: Hz. Aişe, Hz. Peygamberle evlendiği zaman çocuk yaşta değildi;  17 veya 18 yaşında genç bir kızdı.

Hz. Aişe’nin doğum tarihi bilinmemektedir, diyorlar. Biz, Hz. Aişe’nin, ablası Hz. Esma’dan on yaş küçük olduğunu tespit ettik. Hz. Esma’nın nasibi çıkmamış, Medine’ye hicret ettiğinde 27 yaşındaydı. O yıl evlendi. Arabistan’da bu yaşta evlenmek geç kalmış bir evliliktir. Orada kızların ekseriyeti 15 yaşında iken evlenirler. Çünkü oranın iklimi sıcak olduğu için çocuklar 9- 10 yaşında buluğ çağına girerler. 

Hz. Aişe Medine’ye hicretten bir sene sonra evlenmiştir. Hz. Esma’dan 10 yaş küçük olduğuna göre 17- 18 yaşında olduğu anlaşılmaktadır.”

 

******

Asr-ı Saadet’in muharriri, Mevlana Şibli’dir. Hz. Aişe hakkında geniş malumat isteyen okuyucumuz, adı geçen eserin üçüncü cildinde geçen Hz. Aişe bölümünü okusun. Şu değerlendirmeyi görecektir: “… Bu itibarla Hz. Aişe, Peygamberimizle evlendiği zaman dokuz yaşında değil, 15.16.17, hatta 18 yaşında idi.”  (S:267)

 Konuşmacıların sözlerini özet olarak Cumartesi günü vereceğiz. Allah’a emanet olun.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sadık Küçükhemek Arşivi