Kerem İşkan

Kerem İşkan

Dilleriniz kopsun…!

Dilleriniz kopsun…!

Deve gibi kösteklendik, diz çökertip bağırtıyorlar sanki”

***

Şehit haberinin dalga dalga yürekleri dağladığı bir anda, televizyon başında bir arkadaşımızın yorumu… En acısı da kendi vatanında hain eller tarafından sırtından vurulmak olsa gerek…

***

Kanın kaldırımdan akarken, vergin ile TBMM’de oturan terör partisinin milletvekillerinin tedirgin tebessümleri, canına bir cam kırığı gibi her zamankinden daha derin batmakta…

***

Avazın çıktığı kadar bağırmak istiyorsun…

***

Ağzını tıkıyorlar… Hemen had (!) bildiriyorlar… Şehit üzerinden siyaset yapmakla, kandan beslenmekle, süreci baltalamakla suçlanıveriyorsun

***

Kopası “Dilin yanlış” diyorlar…

***

Kürtlerle değil, teröristlerle masadayız… Teröristten süreçte delikanlılık, adamlık ve merhamet umuyoruz…

***

Bazı yalaka kalemlerde, fırsatı ganimete çevirip, bizi şehide ağlatmazken, Öcalan’ı kutsayıp, şehit kanı kaldırımdan süzülürken, o kandan PKK’yı sempatikleştiriyorlar

***

Bakın aşağıdaki satırlara…

***

Saldırıları PKK ve Öcalan'a ihale edip, Çözüm Süreci'ni bitirmek ABD-İsrail-Gülen Örgütü komplosudur. Eylemler PKK değil, Paralel PKK'nın!”

***

Yuh sana… Ruh hastası… Yuh bize… Katlanmak zorundayız sanki…

***

Bunu yazabiliyorlar… Onlar bunu yazınca sürece katkı sağlıyor, biz şehidimize ağlayınca süreci tıkıyoruz

***

Öylemi?

***

Öldürüyorlar ama demokratik bir dil kullanıyorlar…

***

Ölüyoruz ama nefret dili kullanmakla suçlanıyoruz… Katillerimize bile kızamıyoruz

***

Yeni Türkiye mi?

***

Kürtler yerine masaya oturduğunuz PKK Terör Örgütü'nün, resmi partisi, koçların kaldırıma yığılmış kalmışken hangi dili kullanıyor peki?

***

“23 Ekim'de Kağızman'da 3 HPG gerillasının infaz edilmesinden sonra bugün de Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde 3 asker öldürüldü.”

***

Dilleriniz batsın…

***

Barış, çözüm, iktidarda kalma ve ölüm üzerine bir oyun var… Aşağı tükürsek orayı tutmuşlar, yukarı tükürsek bıyık bırakmışlar…

***

Her şey gelip o dilin üstüne çöküp kalıyor işte…

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Kerem İşkan Arşivi