Nurten Selma Çevikoğlu

Nurten Selma Çevikoğlu

Derdin derdimdir benim

Derdin derdimdir benim

Mü’minler olarak birbirimize karşı yapmamız gerekenleri, kardeşlik hukûku açısından değerlendirelim istiyoruz bugünkü yazımızda efendim. Bir kere mü’min mümini sevecek. Onun sevinmesiyle sevinecek, derdiyle dertlenecek, acısı acısı olacak. Müslümanlar birbirlerine madden ve mânen yardım edecek. Kendisinin bulunmadığı yerde kardeşinin hukûkunu çiğnemeyecek, iftira ettirmeyecek, malını-ırzını-şerefini koruyacak. Hastaysa ziyâret edecek, öldüyse cenâzesinde bulunacak, ihtiyâcı olduğunda borç verecek, sırını gizleyecek, gıybetini etmeyecek, zan yürütmeyecek. Dahası var bunlar hep hadisi şeriflerde belirtilmiştir; Selam verdiğinde daha güzeliyle mukâbelede bulunacak, iyiliği emredecek-kötülükten sakındıracak, onu himâye edecek, ezâ ve cefâsına tahammül göstererek sabredecek. Mü’min kardeşiyle küsmeyecek, kin gütmeyecek, haset etmeyecek her zaman merhametli, şefkatli ve yumuşak olacak. Müslümanlar arasında husûmet olursa arayı bulacak, zâlimin zulmüne engel olacak, mazluma sâhip çıkacak. Ne aldanacak ne aldatacak. Komşuluk ve akrabalık hukûkuna riâyet edecek.

İşte bu saydığımız ölçüler insanlar arası geçimde en temel fazilet prensipleridir hepsi de Hz. Peygamber Muhammed Mustafa aleyhissalâtu vesselâm’ın bütün insanlığa hassaten de Müslümanlara tavsiyeleridir. Bugün nasıl da bu ölçülere muhtâcız, değil mi? Çünkü günümüzde insanlar olarak bir arada yaşarken en temel ölçütleri kaybetmiş bir halde yaşıyoruz. Toplumda müthiş bir ahlâkî savrulma mevcut. Kimse birbirini önemsemeden, birbirine değer vermeden hayâtını sürdürüyor. Sosyal ilişkilerde değer tanımazlık had safhada. Bunları akıl sâhibi kimse tasvip edemez.

Biz yalnızca dindaşlarımıza değil dünyâdaki tüm mazlumların derdiyle hemhal olacak ulvî değerlere sâhib bir milletiz. Dünyâdaki tüm zulme uğrayan biçâreler bilhassa da kendi din kardeşlerimizin ‘dertleri, derdimiz’dir; acıları acımızdır. Onların üzüntüleri bizim üzüntümüzdür, onların problemi bizim problemimizdir. Hele ağlayan İslam coğrafyasında her ağlayan Müslüman bizim mü’min yüreğimizi kanatmaktadır. Ne yapılabilir? Endişesiyle kıvranıyoruz… Zirâ biz Müslüman’ız ve biz kardeşiz. Kardeşlik hukûkumuz çiğnenmesin isteriz.

Sûriye’de aylardır akan kan benim derdimdir.

Gazze’deki evsiz kardeşlerim benim üzüntümdür.

Irak’ta bombalarla tahrip olan yerler benim geçmişimdir, târihimdir.

Yıllardır İsrâil’de zulme uğrayan Filistinli kardeşlerim benim canımdır.

Doğu Türkistan’da zâlim Çin yönetimi tarafından oruç tuttuğu için katledilen Müslümanlar benim üzüntümdür, sıkıntımdır.

Afganistan’da ‘el-Kâide’ denerek bombalanan siviller benim kardeşlerimdir.

Mısır’da zâlim Sisi’nin tıpkı bir zamanların ‘Abnunnasır’ı gibi hapislere doldurulup işkencelere tâbi tutulan İhvan-ı Müslümin’in acısı acımdır.

Afrika’nın pek çok ülkesinde açlık sınırının altında yaşamaya çalışan kardeşlerimin derdi derdimdir.

Tunus’ta, Libya’da, Yemen’de, Çeçenistan’da, Sırbistan’da daha sayamıyorum pek çok farklı ülkelerde haksız yere öldürülen, hakları gasp edilen müminler benim kardeşimdir.

Ülkemdeki Kürt, Arap, Laz, Çerkez, Roman benim kardeşimdir.

Kardeşlerimin derdi benim derdimdir.

Ey aziz Müslüman derdin derdimdir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nurten Selma Çevikoğlu Arşivi