Ehli salip saldırıyor
Haçlılar, İslâm coğrafyasını talan ediyor. ABD koalisyonu adı altında Afganistan’da, Irak’ta, Suriye’de çoluk- çocuk, kadın- kız, ihtiyar demeden katlediyor. Şimdi de katil Esed’e destek adı altında İslam coğrafyasının kadim düşmanı Rusya, İŞİD’i bahane ederek Suriye’ye saldırıyor; masum çocukları, kadın ve kızları, yaşlıları öldürüyor, evlerini başlarına yıkıyor.
Bu ne gaddarlık, bu ne vahşilik, bu ne insanlık duygusundan mahrumiyetsizlik, güya medeni dünya (!?) hayır, hayır, kuzu postuna bürünmüş canavar dünya, ahtapot dünya. işte yaptığı ortada. Vahşi Batı, Ortadoğu’daki işbirlikçileriyle birlikte İslam coğrafyasını yağmalıyor, talan ediyor. Vampir gibi kan içiyor, içtikçe saldırıyor, bir taraftan Ortadoğu’nun maddi ve manevi zenginliklerini yok ediyor.
Çeçen halkını zalimce yok eden Rusya, DEAŞ’e değil muhalefete, diğer guruplara ve Türkmenlerin hâkim olduğu bölgelere saldırıyor, Hama ve Humus’a saldırıyor ve çoluk-çocuğu ve masum halkı katlediyor.
DEAŞ’a saldırırken çoluk-çocuğu, masum halkı öldürmek de suçtur ve caniliktir. Gaye DEAŞ’ı yok etmek değil, Esed’i diriltmek de değil; İslâm coğrafyasını yağmalamaktır; güçsüz düşürüp kendine yem yapmaktır.
Çin, İran ve Rusya Esed’i desteklemekte, ABD koalisyon’u muhalefeti desteklemektedir. Görünen manzara budur. Böyle olmuş olsaydı şimdiye kadar zalim Esed yıkılmış olurdu. Madalyonun diğer yüzüne baktığımız zaman meselenin böyle olmadığını görürüz. Orada leş kargaları, akbabalar, Ortadoğu’nun nimetlerini yeme kavgası vermektedir. Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar bunu neden görememektedir? Meseleye sadece neden DEAŞ penceresinden bakılıyor? Esed gitse DEAŞ gelmez, halkın istediği gurup gelir.
Abbasiler yıkıldığı zaman Memlukiler, hilafeti yüklenmediler. Neden? İslam coğrafyası bizi kabullenmez, diye. Bu da böyledir. Irak ve Suriye halkları, bütün Ortadoğu halkları DEAŞI istemiyorsa, DEAŞ gelemez, İslam coğrafyasının istediği, gurup gelir ve böyle olacaktır; bundan kimsenin şüphesi olmasın.
Onun için Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar kendine saldırmayan guruplarla iyi geçinmesi gerekir, çünkü bu guruplar bizim komşumuzdur. Artık leş kargalarıyla ve akbabalarla işbirliği yapmamaları gerekir; yapmaya devam ederlerse ehlisalibin, yağmalamasına ve talan etmesine destek olmuş olurlar.
Unutmayınız ki, zalime yardım edene ateş dokunur. Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulur: “Zulmedenlere meyletmeyin. Yoksa size de ateş dokunur. Sizin Allah’tan başka dostlarınız yoktur. Sonra size yardım da edilmez.” (Hûd:113)
Ey Haçlılar ve işbirlikçileri, sizin bir hesabınız varsa Allah’ın da bir hesabı vardır. Şunu unutmayın ki, o masum çocukların ve o masum halkların kanları bir gün sizi kesinlikle boğacaktır, tahtlarınızı ve saraylarınızı kesinlikle başınıza geçirecektir.
Zalim Esed’in gitmesini, Suriye ve Irak’ın hürriyetine kavuşmasını isteyen guruplara da bir çift sözüm var: Gevşemeyin, hüzünlenmeyin inanıyorsanız galip gelecek olan sizsiniz.
Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulur: “Sakın yılmayın, üzüntüye kapılmayın, eğer iman ediyorsanız mutlaka üstün gelirsiniz!” (Ali İmrân:139)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.