Kerem İşkan

Kerem İşkan

Çumra Haber Gezisi!

Çumra Haber Gezisi!

Merhaba’dan Rasim Atalay ve Konya Televizyonu’ndan Fatih Ersoy ile birlikte, şehrin trafiğini ve gürültüsünü arkamızda bırakarak, dün Çumra tarafına haber turuna çıktık…

***

İlk durağımız Karaman Yolu üzerindeki Saman Pazarı… Saman üreticileri dertli… Samanın tonu tam tamına 300 TL’yi bulmuş… Geçen sene bu zamanlar 200 TL’ idi diyor üretici…

***

“Köylü ayağında 200 TL’ye satıyor” samanını diye ekliyor diğer bir üretici… Nedeni saman kıtlığı… Doğu ve Güneydoğu’ya saman yetiştirilemiyormuş… Üretilen tüm saman bu bölgeye gidiyor…

***

Saman yarım altınla yarışıyor…

***

Kaşınhanı’na uğruyoruz… Havuç üreticileri tedirgin… Tepki gösteriyorlar; “Aman resmimizi çekmeyin!”

***

Neden? Cevap düşündürücü; “Havuç dondu, bu sene battık, alacaklılardan kaçıyoruz, gazetede falan görmesinler bizi” diye ekliyor Üretici…

***

Kaşınhanı’nda kahveye konuk oluyoruz… İşçi emeklileri Sabri Avcı (78) ve Hüseyin Özdemir (72) masalarınabuyur ediyorlar…

***

Çaylar tavşan kanı… Muhabbet; su paraları…”Sebze yetiştiriyoruz, su parasının hakkından gelemiyoruz” diyorlar…

***

“Pazardan alsak daha ucuza geliyor sebzeyi, eskilerin bir lafı var; 1 tosbayı 40 paraya suluyoruz ” diye ekliyor diğer Emekli…

***

Kaşınhanı Köprüsü’nden geçiyoruz… Yol hala trafiğe kapalı… Tek şeritten işliyor trafik… Köprü yapımına neredeyse 2 yıl önce başlanmış… Hala bitirilememiş...

***

Yazık “ diye iç geçiriyor yolda karşılaştığımız Çoban… “Kazalar bir yana, koskoca devlet bir köprünün hakkından gelemedi” diye ekliyor…

***

Efes Pilsen Tesisleri’nin yanından geçiyoruz… Öyle iğrenç kokuyor ki, ‘bu ne kokusu’ diye otomobili kenara çekiyoruz…

***

Tesis, tarım arazilerine su götüren kanallara atık bırakıyor… Zehir gibi kokuyor… Atık, geçtiği yerde tüm sazlıkları asit gibi yakmış ve kurutmuş… Hiç mi ilgileneni yok diye hayıflanıyoruz…

***

Aslında biracıları buraya getirecen… Bir daha bira içmemeye tövbe ederler…

***

Aslım Kırı’na su salıyorlar… Tüm mera göllenmiş… Muhteşem bir görüntü var… Coşkulu ve neşeli akan su, kıraç topraklarla buluşuyor… Leylek sürüleri kalkıyor camaklardan… Eski camızlar aklımıza geliyor… Tam da onların arazisi diye iç geçiriyoruz…

***

 

Her taraf su… İnsanın neşesi yerine geliyor… Yoldan aldığımız bir kangal sucuk ve ekmekle suyun başına küçük bir ateş yakıveriyoruz… Yok böyle bir koku, gerisi “Yalan dünyanın cenneti…”

***

Kısa yemek molası çabuk bitiyor, rotamız Çumra’ya giriyoruz…

***

Tüm neşemiz kaçıyor… Niğde’nin en geri ilçeleri bile modern görünür Çumra yanın da… Yollar çukur, toz-toprak, ilçe merkezi ise tarlaya dönmüş…

***

25 yıldır ilk kez gidiyorum Çumra’ya… Çok ciddi gelişmeler var, inşaatlar yükseliyor, hizmet sektörü tüm aktörleriyle Çumra’da… Ancak belediyecilik faaliyetleri hayal kırıklığı yarattı bende…

***

Yarın ki rotamız, Ladik-Sarayönü, Gözlü…
 
 
 
 
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Kerem İşkan Arşivi