Süleyman Küçük

Süleyman Küçük

CORONA KAPİTALİZMİ

CORONA KAPİTALİZMİ

Bu günlerde sağlıkçılar başta olmak üzere bilim adına çalışan her insanın birinci önceliğinin virüs musibetinin nasıl sona erdirileceği üzerine çalışmalar yapmak olduğunda hem fikir olan insanların bir başka hem fikir oldukları konu corona virüsünün kapitalizmi ve kapitalistliği azdırdığıdır.

Bilim insanlarının kuş gribi ve domuz gribi gibi salgınlardan sonra yaşadığımız son salgında çok daha fazla ölümle yüz yüze kalınacağı hatta ölenlerin bir şekilde acılarını sona ereceği ve kalanların sadece sağlık yönünden değil, karşılaşacakları ekonomik zorluklar nedeniyle ölenler gıpta edecek duruma geleceklerini ifade etmeleri insanların kapitalizmden uzaklaşmalarını sağlaması gerekirken daha da kapitalistleştikleri görülmektedir.

Esasında hala vahşi kapitalizmin temsilcisi olan Amerika’da mı yoksa komünizmden kapitalizme evirilen Çin’de mi başladığını tespit etmek bir yana nerede duracağı bile bilinemeyen bu salgının insanları kapitalizme yeniden bu derece kul edebileceği salgının ilk günlerinde kimsenin aklına bile gelmiyordu.

Başlangıçta sıradan bir grip virüsü olarak görülen ve sonrasında ise beklenmeyen ya da öngörülemeyen bir felaket olarak tarif edilen bu virüs musibeti karşısında dünya kapitalizminin ileri karakolu Amerika’nın bugün ulaşıldığı iddia edilen bilimsel ve teknolojik gelişme düzeyine ve devasa bilgi birikiminin bu salgınla baş edememesinin ortaya çıkardığı çok garipsenecek hatta tiksindirici görüntülerine rağmen insanların kapitalizme olan iştiyakları da anlaşılır şey değildir.

Ortaya çıkan gayri insani ve gayri ahlaki görüntülere rağmen insanların hala kapitalist özel mülkiyet düzeninin insan sağlığı ve onurunu hiçe sayan ben merkezli sömürü yasalarını kendileri için çıkış yolu olarak görmelerinin bu gidişle sonları olacağını hala fark etmemekte olmaları küresel sömürü düzeninin her olayı ve her musibeti kendisi için bir fırsata dönüştürdüğünün göstergesi olmuştur.

Küresel bir kriz haline dönüştürülen corona virüsü salgının görünüşte en önemli aşaması olan birinci aşamasında aciliyet gerektiren tüm tedbirlerin alındığının ifade edilmesine rağmen virüs salgınında ikinci dalganın daha trajik bir aşama olacağını iddia eden küresel emperyalizmin kontrolündeki bilim ve basın temsilcileri bu gidişle insanları daha uzun ve daha bunaltıcı bir ortama doğru götürmeye çalışmaktadırlar.

Bu güne kadar virüs musibeti nedeniyle bizim memlekette yaşanan davranışlardan kapitalizmin iştihasını kabartan olayların ilk işaret fişekleri gayrimenkul ve otomobil piyasasındaki daralmadan sonra aniden atağa geçen öngörülemez fiyat artışlarıdır.

Corona virüsü musibetinin neredeyse bütün kapitalist ülkelerin sağlık sistemlerinde hem de dünya ölçüsünde yarattığı insani yıkımın vahşi kapitalizmin insanlar için bir refah ve mutluluk düzeni olmadığı tam tersine maddi varlığı olanlar için bile bir yıkım ve bir yalnız ölümlerin yaşandığı gayri insani düzen olduğu gerçeğini her akşam televizyonlarda canlı yayınlarda izleyen insanların ertesi sabah kapitalizmin gönüllü köleleri gibi davranmaları insanımızdaki yozlaşmayı sarsıcı bir biçimde yüzümüze vurduğunu artık görmemiz gerek.

İnsanlar bu davranışlarını devam ettirecek olurlarsa corona virüs musibetinin hem kendisinin hem de neden olduğu insani ve ahlaki yıkım hakkında daha fazla bilgi ortaya çıktıkça söylenildiği gibi birinci ve ikinci dalga ile her şeyin sona ermeyeceği belki de on yıllarla ifade edilecek bir büyük kriz ve bir büyük Buhrana dönüşeceği hesaplanarak farklı neticeleri tetikleyeceği ve sonunda bu musibetten faydalanacak olanların her istediğini yapan itiraz etmeden kabul eden robotlara dönüşeceği ortaya çıkabilecektir.

Corona virüsü için tıp camiasının neredeyse genelinin kullandığı tabir olan asemptomatik bulaşma yani tam tercüme olmasa da belirti göstermeden bulaşma halinin esasında kapitalizm için de söylenmesi gerektiğine inanıyoruz.

Şimdilerde sadece gayrimenkul ve otomotiv piyasaları ile sınırlı gibi gözüken ve virüs nedeniyle durgunluk yaşayan piyasaları faiz oranları düşürülmüş bileşik faizli banka kredileri ile harekete geçirme olayı ile öne çıkan daha fazla gelir etme çılgınlığının corona virüsünün ortaya çıkardığı insani ve ahlaki yıkımdan daha büyük yıkım getireceği de ortadadır.

Virüs musibeti karşısında alındığı ifade edilen önlemlerin ve hükümetlerce özellikle dar ve sabit gelirlileri korumak amacıyla ayrıldığı söylenen devasa bütçelerin gerçekte insanları bu musibetten kurtarmak için değil de kapitalizmin duran çarklarının yeniden dönebilmesi için kapitalizmin yerli temsilcilerinin kazançlarına kazanç katmaktan başka bir işe yaramayacağını söyleyenlerin iddialarını siyasi iktidarlar alacakları önlemlerle ortadan kaldırmalıdırlar.

Aksi durumda günlük ölüm sayılarındaki küçük düşüşleri kapitalizmin hayat damarlarından biri olan sağlık sistemlerinin büyük bir başarı olarak sunulması toplum açısından bir anlam ifade etmeyecektir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Süleyman Küçük Arşivi