Türkiye Süper Ligi’nin en kötü iç saha performansına sahip olan Kayserispor ile en kötü deplasman takımı olan Konyaspor’un karşılaşmasından gol sesi çıkmadı.
Kolay gol yeme alışkanlığı nedeniyle ağır eleştiriler alan Konyaspor, Kayseri deplasmanına önemli eksikliklerle çıktı. Tecrübeli stoper Erdinç ve orta sahanın iyilerinden Ali Çamdalı’nın yokluğunda defans bloğunun nasıl oluşacağı merak konusu olmuştu.
Takımla henüz bir hafta çalışabilen Mesut Bakkal, defans ağırlıklı bir kadro ile sahadaydı. Ali Turan’ı stopere çekerek ilk yarının sonuna kadar Erdinç’in eksikliğini gidermeyi başardı. Yürekten oyunuyla Ali Turan her yere koştu, her topa bastı. Ancak golü önlemek adına sakatlanması takımda dengeleri değiştirdi.
Ali Çamdalı’nın yokluğunda orta sahanın ortasında görev alan Borek, stopere çekildi.
Kayseri deplasmanında alınan bir puan değer olarak en az üç puan kadar önemliydi Konyaspor için.
Özellikle teknik heyette yaşanan kan değişilikliğiyle birlikte, takıma bir hava gelmesini umut ediyorduk bu maç öncesinde.
Ancak takımın genel sorunu yine devam ediyordu. Organize ataklar yapmakta zorlanan Konyaspor, ileri uç elemanlarına topu taşımakta güçlük çekiyor. Takımın Kayseri maçında hiç korner kullanmadığını söylersek ne demek istediğimizi anlatabiliriz sanırım.
Gekas oyunun belirli dönemlerinde kendi sahasına kadar gelerek, top almaya çalıştı. Sağ kanattaki Ömer Ali, 70. Dakikaya kadar gayet iyiydi, özellikle çok koştu. Geride Tolga’ya hemen hemen bütün pozisyonlarda yardım etti. Galatasaray maçında harika işler yapan Ömer Bayram’a pozisyon şansı vermediler.
Ancak sol kanatta, Ergün Teber ve geriye gelmekte zorlanan Hasan Kabze, Kayserili Salih ile Sefa karşısında adeta döküldüler. Türkiye’nin en iyi sol açıklarından olan Sefa, neredeyse her pozisyonda tehlike oluşturdu.
Gerçekçi olmak gerekirse, sahaya beraberlik için çıkan Konyaspor, bulduğu birkaç kontratakla maçı kazanmayı hedefliyordu, bunda da başarılı oldu diyebiliriz. Maç içerisinde nadir yapabildiği hızlı çıkışlarda Gekas’la iki pozisyon yakalayan Konyaspor’da, Hasan Kabze biraz becerikli pas verebilse maçın 84. Dakikasında atılacak golle 3 puanı almak içten bile değildi.
Ancak işin diğer tarafında müthiş baskılı oynayan Kayserispor gerçeği vardı. Oynadıkları futbola göre tek eksikleri goldü. Bobo ve ileri uç elemanlarının şanssız gününde olması, Konyaspor’un puanla dönmesini sağladı diyebiliriz.
Maç içerisindeki oyuncular içerisinde en göze batan isim, ilk yarıdaki özverili oyunuyla Ali Turan oldu. İleride top alamamasına rağmen Gekas’ta oldukça iyiydi. Uğur Tütüneker sonrası Mesut Bakkal’la tekrar buluşan Gekas, formasına kavuştu. Golle buluşamadı ama oldukça iyi pozisyonlara girdi. Kanatların onu biraz daha beslemesi halinde ligin ikinci yarısı için kilit oyuncu olacağını düşünüyorum.
Sol tarafta Djalma, birkaç iyi hareket yaptı ama oyun içinde pek görünmedi. Uzun zaman sonra ilk onbirde bulduğu şansı çok iyi değerlendirdi demek yanlış olur.
Mesut Bakkal da tıpkı Tütüneker gibi Hasan Kabze’yi çizgiye yakın oynattı. Hasan Kabze, maçın ilk 30 dakikasında gayet başarılı olurken geriye kalan 60 dakikada adeta yokları oynuyor. Erdal’ın ise sol kanatta mutlaka oynaması gerekiyor.
Sol bek bölgesinde ise Ergün’ün yerine Mehmet Uslu da ısrar edilmeli. Oyuncuları kazanmak adına Ergün Teber’in sahada olmasını anlayabiliriz ama iyi bir grafik çizen Mehmet Uslu, bu barış döneminde harcanmamalı.
Son sözümüz Itanje’ye.  Altı pas çizgisine bile çıkmayan kaleci büyük kaleci olamaz. Maçı kurtaran kaleci olmak için yan toplara iyi çıkmalı, ceza sahası içerisinde dolaşmalı ve pozisyonları yakından takip etmelisiniz. Karşı karşıya birkaç pozisyonu kurtarıp kahraman olduğunu düşünmek uzun vadede aldatıcı olur.
Mesut Hoca’nın geçen yıl başarılı işler çıkaran Kaya’yı mutlaka denemesi gerekiyor. Itanje ölçülerinde bir kalecinin yan topları elma toplar gibi bir bir toplaması gerekir.