Nurten Selma Çevikoğlu

Nurten Selma Çevikoğlu

Çocuk  ve  Ramazan

Çocuk  ve  Ramazan

Kutlu Ramazan ayının güzelliklerini âilecek hatta daha geniş çerçevede akraba, komşu ve dostlar olarak yaşarken göz nûrumuz çocuklarımızı da bu kutlu iklime dâhil etmememiz şarttır. ‘Yok efendim büyüme çağındalar oruç için daha küçükler’ veya; ‘Okula gidiyorlar, imtihanlara giriyorlar, oruçla olmaz’ yâhut farklı gerekçelerle evlatlarımızı Ramazan ayında yaşanan güzelliklerden Müslümanlar olarak uzak tutamayız, tutmamalıyız. Aksi İslâm’a yabancı bir neslin yetişmesine katkı sağlar.

Ramazan ayı ile birlikte hayâtımıza giren oruç, niyet, imsak, iftar, sahur, davulcu, câmi, cemaat, namaz, terâvih, ibâdet, Kur’an, mukâbele, sadaka, zekat, infak, arefe günü, bayram, yardımlaşma, dayanışma gibi kavramları somutlaştırmak için evcek hep birlikte çeşitli etkinlikler yapılabilir. Bu uygulamalar dînimizin yüce ve şerefli önderi Peygamber Efendimiz aleyhissalâtu vesselam üzerinden misallendirilerek daha kolay anlatılabilir. 

Oruç tutmanın Kur’ân-ı Kerim’de emredilmesinin ehemmiyeti, çocukların anlama seviyelerine göre hikâyeleştirilse onlara câzip gelebilir. Peygamberimiz devrinde yaşanmış olaylardan bahsedilebilir. Zira peygamberimizin yakın arkadaşları olan sahabeler Ramazan ayında coşkulu bir ibâdet iklimine girerlerdi. Onlar kendi oruçlarına itina gösterdikleri gibi çocuklarını da bu idrakle yetiştirmeye özen gösterirlerdi. Hatta yalnızca Ramazan’da değil diğer zamanlardaki nafile ibâdetlerde dahi çocukların iştirâkına bilhassa oruç tutma alışkanlığını kazanmalarına büyük önem verirlerdi. 

Bu hususta hanım sahabelerden Rubeyyi’ binti Muavviz (r.a) anlatıyor; ‘… Biz aşure orucu tutardık. Küçük çocuklarımıza da tuttururduk. Mescide gider çocuklarımıza yönelik küçük yünden oyuncaklar yapardık. Onlardan biri yiyecek için ağladığında bu oyuncağı ona verir ve iftar vaktine kadar beklemesini sağlardık.’ (Buhârî, Savm, 47 / Müslim, Siyam, 136) Sahabeler bir oruçluya iftar ettirmenin, bir açı doyurmanın sevâbı peşinde koşarlardı pek tabi hânedeki çocuklar bu imrenilesi halleri görerek etkilenirlerdi. Bunlar çocukların ruh dünyâlarını şekillendiren ne ulvi misallerdir. Hiçbir anlatım görülenin yerini tutmaz. Yâni tatbikatli misaller evde bizzat yaşanmalıdır. Unutulmasın ki en güzel Ramazan çocukken yaşananlardır. O misaller tek tek zihne kazınır. Yine bu güzel ayda sırf çocukların çağrıldığı bir çocuk iftarı neden düşünülmesin? Hatta eskilerin ‘diş kirâsı’ âdetini de uygulasanız ne unutulmaz hatıra olur!

Yine Kur’an okumanın, Kur’ân’ı aziz bilmenin Müslüman’a cennet kazandıracağı en güzel davranış tarzıyla bildirilmelidir. Bizim kutsal kitâbımızın Kadir gecesi gibi özel bir gecede indirildiği anlatılarak çocuğun bizzat kendisine beğendirilerek o geceye özgü özel bir Kur’ân’ı Kerim hediye olarak alınabilir. Namaz kılmanın bizi yaratan yüce Allâh’a daha çok yakınlaştırdığını, O’nu sevmenin göstergesi olduğu izahları yapılarak Ramazan başında bir seccâde hediye edilerek üzerinde namazlar kılınarak güzel bir mânevi atmosfer oluşturulabilir. Yanı sıra seccâdesine takım ayni renkte tesbih, zikirmatik hediye alınarak ‘Lâ ilâhe illallah’ ‘Allah’ ya da ‘Salavat’lar çekilmesi tavsiye edilebilir. Çocuklar için olumlu duyguları ibâdetlerle özdeşleştirmek yeni yetişen yavrularımızın zihnini ve kalbini dîne açmak gelecekte onların mânevî hayâtının ilerlemesine olumlu katkılar sağlar. 

Hiç şüphesiz mübârek Ramazan ayında yaşanabilecek pek çok güzellikler vardır.  Paylaşma ve yardımlaşmanın en yoğun olarak yaşandığı bu zaman diliminde sâdece bunları anlatmakla yetinmeyin, bu güzelliği birlikte pratik olarak gerçekleştireceğiniz fakir-fukara yardım ziyâretlerinin yapılması, çocuğun tertemiz zihninde yardım etmenin güzelliğini hissettirecektir. Bu haller onun şefkat ve merhamet duygularının oluşmasını, gelişmesini temin edecektir. Böylesi faaliyetler çocuğun şahsiyet yapılanmasına inanılmaz güzellikler koyar.

Ramazan boyunca çocukların câmiye götürülmesi normal namaz cemaatine alışması veya akşam terâvihlerle namaz coşkusunun hep birlikte yaşanmasına vesile olur. Hatta her gün farklı câmilere gidilerek evde ayrı bir coşku oluşturulabilir. (Biz öyle yapardık. Her akşam Ramazan günleri evde ayrı bir heyecan olurdu.)  Bu aktiviteler çocuklar için çok güzel ruh birikimleridir. Zaman zaman teravih kılmasalar bile câmi bahçesinde oynamaları o lâhûtî havayı teneffüs etmeleri dahi onların ruh dünyâlarını şekillendirmeleri için yeter de artar bile. 

Yine çocuğunuza sene içindeki birikimlerini toparlayabileceği bir kumbara hediye alınsa Ramazan ayında onları ihtiyaçlı mümin kardeşleri adına bizzat kendisi bu yardımı yapabileceği teşvik edilse ne güzel olur değil mi? Ve daha pek çok Ramazan güzelliği evlatlarımıza yaşatılabilir. Tabi bunları bilgi bombardımanı şeklinde değil de tatlı tatlı bâzen oyunlaştırarak bâzen mizah edilerek anlatım tarzınıza değişik farklılıklar, canlılıklar, câzibeler getirilerek yapılırsa çok iyi olur. 

O halde Ramazan ayının güzelliklerini çocuklarınıza da yaşatma adına anne babalar haydi iş başına. Hayırlı, nurlu cumâlar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nurten Selma Çevikoğlu Arşivi