Câmilere yeni model
Yaz tatilinin gelmesiyle câmilerimizde koşan-oynayan çocuklar bu kutsî mekanlarımıza ayrı bir renk ve canlılık kattı. Kur’an öğrenmek için gelen bu şeker çocuklar câminin o mûtenâ havasını her zaman teneffüs etmeliler. Câmiler yeni yetişen nesle tüm personeliyle cânı gönülden yüce dînimizi sahici anlamda sevdirici çalışmalar yapmalılar. Câmi çalışanları görevlerini yerine getirirken bıktırıcı, nefret ettirici olmamalı bilakis bu kutsî iş yürekten, büyük bir aşk ve coşkuyla yerine getirilmelidir. Böyle yapılırsa bir semere alınır, çalışanlara ahret birikimi olur.
Ancak câmilerimizin hâli mâlum. Giden çocuklar istemiye istemiye, zorâkî gidiyorlar. Velide evde tâkip etmiyor. Sâdece iyi bir yere çocuğunu göndermenin hazzını yaşıyor sonra da etrâfına şikâyet ediyor, bir şey öğrenemedi diye. Şikâyet ediyorsan o müşteki olduğun husûsu gidermek için sen de bir şeyler yapmalı değil misin? Bir veli olarak denetle kursları, beğenmediğin problemleri ilgilerle konuş bir çözüm bulma gayretinde ol. Yanı sıra Kurs hocaları da bu özel ve güzel işi sırf maaş almak için, vakit doldurmak için değil sırf Allah (c.c) rızâsı için yapmalı. Candan, yürekten her bir öğrencisiyle ayrı ayrı ilgilenmeli, fedâkarlık göstermeli. Çocuğa İslam, câmi ve Kur’an sevdirilmeli, çocuk isteyerek, koşa koşa câmiye, Kur’an kursuna gitmeli.
Yanı sıra Kur’an eğitimi veren kurumlar yeni yetişen neslin ilgisini çekebilecek çağın teknolojisiyle donatılmalı. Görevliler bu husus için özel gayretler sarf etmeli. Klasik metot ve usullerle bu iş yapılmamalı artık farklılıklardan faydalanılmalı. Devletimiz bu konuda yardım istendiğinde asla duyarsız kalmıyor. Eskiden ödenek yok, devletimizin imkânı yok, denirdi. Şimdi yeni nesil için maddi olarak elden gelen asla esirgenmiyor. Hatta bu sene normal okullarda dahi Kur’an kursları açıldı. Bunlar vakıflara bağlı çalışan kuruluşlar vasıtasıyla çok cüzi bir ücret karşılığında veriliyor. Böyle bir uygulama doğrusu çok takdir topladı ancak yine iş ehliyle yapılmalı diyoruz yine de. Zaman doldurmak kabilinden olmamalı. Hocalar ellerine gelen materyallerin kıymetini bilmeli. Gelen mutlak din adına güzel bilgiler öğrenmeli.
Bilhassa günümüzde dîni faaliyet yapan kurum ve kuruluşlar, eğitim çalışmalarına çocukların yaş seviyelerine uygun kültürel faaliyetleri de eklemeli ki çocuklarda ders hâricinde farklı alanlarda coşku, istek ve heyecan uyansın. Oraları sevsin, gönülden câmilere gitsin. Bu mutlak temin edilmeli. Dîni yaz etkinliği veren kurumlar çeşitli kulüp çalışmaları kurarak Kur’an, siyer, ilmihal, İsiam târihi yanında tiyatro, ney, ahşap, hat çalışmaları ve sportif aktiviteler de icra etmeli. Câmiler bünyesinde bilim-teknoloji ve bilgisayarlı değişik fâliyet alanları ifâ eden etüt salonları bulunmalı. Hatta buralara öğrenciler öyle istekle gelmeliler ki sene içi okul eğitimleri başlandığında bile haftada en az iki defa gelmeli hem Kur’an eğitimlerin devamı buralarda sağlanmalı hem de çocuğu câmiye-cemaate-dîni bilgi aktivitelerine bağlayacak imkanlar sunulmalı.
Bugün câmiler yeni yetişen nesli İslam sevgisiyle bütünleştirecek bir dinamizmde olmalı, diyoruz. Gençler ve çocuklar câmiden uzak yetişmemeli. Neslin imanla büyümesinde câmilerin mutlak en etkin rolü oynaması dileğimizdir. Câmi deyince hemen aklımıza namaz kılınan sonra da kapısı kilitlenen mekanlar gelmemeli. Görevliler yatsı namazı sonrasına kadar bütün gün câmi içinde halkla, gençlerle olmalı, sorular cevaplanmalı, sohbetler yapılmalı. Câmi içinde ve dışında koşan oynayan çocuklar hep bulunmalı, yaşlılar buna kızmamalı. Kısaca câmilerimiz eski Osmanlı modeliyle toplumun özündeki birikimlerini unutturmayan temel merkez üsleri olmalı diyoruz efendim, haksız mıyız? Diyânete de duyurulur. Hayırlı cumâlarınız olsun efendim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.