Büyük düşünmek!
Konyaspor’da bir yandan genel kurulu süreci devam ederken, diğer yandan transfer çalışmaları sürdürülmekte.
Kongre, ilk oturumda çoğunluk sağlanamadığı için 19 Haziran Cumartesi gününe ertelendi..
Bu, Konyaspor’da yıllardır sürüp gelen bir gerçeği bir kez daha ortaya koydu; sağlıksız delege sistemi.. Evet, listede ismi yazılı 825 delege var ama, genel kurul oldu mu hiç biri salonda yok.. Bu görüntü, Süper lige yeniden dönen Konyaspor’a yakışmıyor.. Gönül ister ki, delegelerin tamamına yakın kısmı gelsin, salon dolsun ve kongre ilk oturumda yapılsın. Ama, bu bir türlü gerçekleşmiyor.. Göreve yeni gelecek yöneticiler bu gerçeği göz önüne alarak artık bir delege listesini sağlıklı bir yapıya kavuştursunlar.. Yönetimin öncelikli işlerinden biri de bu olmalıdır.
Konyaspor’da yeni yönetim kurulu oluşturulması da ayrı bir sorun.. Takım Süper lige çıkmış, ekonomik sorun; Federasyon ödemeleri, reklamlar ve yayın gelirleriyle büyük ölçüde çözülmüş, ama gelin görün ki, hala listeler tam olarak oluşturulamadı.. Elbette ki, tüm grupların birleşmesiyle oluşturulacak tek listeyle genel kurula gidilmesi Konyaspor açısından yararlı olacaktır. Böylelikle ayrılıklar ortadan kaldırılmış, yönetim tüm kesimleri kucaklamış olacaktır,. Ama, başta demokrasi olmak üzere, bir-iki listenin çıkması da Konyaspor’un geleceği ve seçilecek yönetimin daha sağlıklı çalışması açısından kaçınılmaz bir gerçek olarak karşımıza çıkmakta.. Yönetim, iki gün sonra çıkıp “kulübe biz sahip çıktık” deme şanssızlığına düşmemelidir.
Bahattin Karapınar Başkanlığındaki yönetim kurulundan 9 kişi birleşerek yeni dönemde de göreve devam etme kararı aldılar.. Önce ayrılma noktasına gelen, sonradan yeniden yönetime giren bu yönetici arkadaşlarımızı, sert açıklamaların ardından ne bir araya getirdi doğrusu merak ediyoruz. Hiç kimse, ligin başlamasının ardından yönetimde ayrışım olmasını istemez!. O nedenle temeller sağlam atılmalıdır.
İnanıyoruz ki, yeşil-beyazlı delegeler 19 Haziran Cumartesi akşamı yapılacak genel kurulda salonu doldururlar ve Konyaspor’a yakışan bir genel kurul gerçekleştirilir.. Gönlümüz; güçlü, Konyayı kucaklayan, şeffaf çalışan, Konyaspor’u geleceğe taşıyabilecek vizyona sahip, Konya dışında çok iyi temsil edebilecek bir yönetim kurulunun göreve getirilmesinden yana.
Transfere gelince;
Her transfer döneminde yazdık-çizdik.. Veya karşılıklı görüşmelerimizde yöneticilere bire bir söyledik. Transferde büyük düşünmeliyiz.. Artık küçük işlerle uğraşmakla, vasat, futbolu bırakma çağına gelmiş futbolcular transfer etmekle Konyaspor’u geleceğe taşıyamayız..
Konyaspor, Bank Asya 1. ligde, yükselme grubunda birinci olarak Süper lige bir yıl aradan sonra yeniden döndü..Daha geçen sezon başı, yapılan transferlerin çok yanlış olduğunu yazdık ve söyledik. Belki diyeceksiniz ki, “takım kötü diyorsun ama şampiyon oldu ve Süper lige çıktı” evet, emeği geçen herkesi bir kez daha kutluyorum. Ama, bugün elde kalan futbolculara baktığımız zaman ne kadar haklı olduğumuz görülüyor.. Geçen yıl ki kadrodan, yeni dönem kadrosunda kalması istenilen futbolcuların sayısı bir elin parmakları kadar..
Başkan Bahattin Karapınar ve yeni dönem yönetiminde yer alacak bazı yöneticilerden oluşturulan transfer komitesi çalışmalara başladı.. Yönetim, iç transferde Erdal ile birlikte dış transferde de 2’si yabancı 4 futbolcuya imza attırdı.. Kayserisporlu Hakan ile de anlaşıldı..
Bir kere, ligde yer alan diğer takımlar oturmuş kadroya sahip olmaları nedeniyle Konyaspor’dan çok çok öndeler.. Hatta, ligin yeni takımlarından Karabükspor da Konyaspor’dan bir adım önde.. Bucaspor ise iyi transferler yapıyor. Bu gerçekler göz önünde bulundurulmalı.
Yapılan transferlere baktığımız zaman, geçmişteki kaygılarımız, haklılığımız bir kez daha ortaya çıkmakta.. Bir kere; yönetim, teknik direktör Ziya Doğan’a sıkı sıkıya bağlanmış, onun istediği futbolcuları transfer etme zorunluluğunu yaşıyor gibi bir görüntü var... Evet teknik direktör kadronun oluşturulmasında etken olmalı ama, işin içerisine çok girmesi de geçmişte olduğu gibi büyük yanlışları birlikte getirir..
Ziya Doğan, her dönemde kendisine itaat edebilecek, sözünü dinleyecek futbolcuları istemiştir. Konyaspor’dan geçtiğimiz yıllarda da bu nedenle ayrılmıştı. Dahası, devre arasında isimlerini vererek kendisine yakın 5-6 transfer istemiş, yönetimde buna karşı çıkmıştı. Konyaspor yönetimi, transferi hocaya bırakırsa yanılır. Bu, ileride “transferi biz yapmadık, hoca yaptı” şeklindeki açıklamaları yapmalarına da bir neden oluşturmaz..
Konyaspor yönetimi, artık Süper lige yakışır şekilde, büyük düşünmelidir.. Konyaspor’u geleceğe taşımak için transferde gerçekçi davranılmalıdır..
Yapılan transfere baktığımız zaman; yöneticiler belki kendilerini savunacaklar ama, hiç kimse küsmesin, kırılmasın çok iyi transferler yapıldığını hiç kimse söyleyemez.. Spor kamuoyunda dolaşan söylentilerde bu şekilde.. Bakıyorsunuz, küme düşmüş takımdan 3 futbolcu alınıyor..
Yine bakıyorsunuz, 30 yaşında ki Adnan, geçen yıl Diyarbakırspor’da çok maçta oynamamış Burak transfer ediliyor.. Yine Diyarbakırspor’da vasat bir sezon geçirmiş Bassim Abbas Konyaspor’a imza atıyor.. Diğer yabancı, Burkina Faso’lu Mahamoudou’nun ismi geçtiğimiz yıllarda da geçmişti. Transfer nihayet gerçekleştirildi. Umarız ki iyi bir futbolcudur.
Bir kez daha tekrarlıyorum; Konyaspor’un geleceği açısından transferde büyük düşünmeliyiz..
Evet, şayet 30 yaşında futbolcu transfer edecekseniz, o Adnan değil, takımda ağabeylik yapabilecek, yeri geldiği zaman takımı kurtarabilecek özelliklere ve futbol kapasitesine sahip bir futbolcu olmalıdır.. İşte örnek: Antalyaspor’un transfer ettiği Deniz Barış.. Transfer yapılacaksa, takıma gelecekte para kazandıracak genç isimler üzerinde de durulmalıdır. Diyarbakırspor’dan futbolcu alınacaksa, bu Adnan, Burak ve Abbas değil, Barış olmalıdır.. Beşiktaşlı Emre Özkan, Galatasaraylı Emre Çolak, Ankaragücü’nün Samsunspor’dan transfer ettiği Doğan Turgut Şahin, Adanaspor’dan Ersan Adem, Offenbach’dan Tufan Tosun olmalıdır.. Gerekirse, bu genç futbolcuların transferi için kulüplerine bonservis ücreti de ödenmelidir ki, Konyaspor’un bir geleceği olsun..
Kongre, ilk oturumda çoğunluk sağlanamadığı için 19 Haziran Cumartesi gününe ertelendi..
Bu, Konyaspor’da yıllardır sürüp gelen bir gerçeği bir kez daha ortaya koydu; sağlıksız delege sistemi.. Evet, listede ismi yazılı 825 delege var ama, genel kurul oldu mu hiç biri salonda yok.. Bu görüntü, Süper lige yeniden dönen Konyaspor’a yakışmıyor.. Gönül ister ki, delegelerin tamamına yakın kısmı gelsin, salon dolsun ve kongre ilk oturumda yapılsın. Ama, bu bir türlü gerçekleşmiyor.. Göreve yeni gelecek yöneticiler bu gerçeği göz önüne alarak artık bir delege listesini sağlıklı bir yapıya kavuştursunlar.. Yönetimin öncelikli işlerinden biri de bu olmalıdır.
Konyaspor’da yeni yönetim kurulu oluşturulması da ayrı bir sorun.. Takım Süper lige çıkmış, ekonomik sorun; Federasyon ödemeleri, reklamlar ve yayın gelirleriyle büyük ölçüde çözülmüş, ama gelin görün ki, hala listeler tam olarak oluşturulamadı.. Elbette ki, tüm grupların birleşmesiyle oluşturulacak tek listeyle genel kurula gidilmesi Konyaspor açısından yararlı olacaktır. Böylelikle ayrılıklar ortadan kaldırılmış, yönetim tüm kesimleri kucaklamış olacaktır,. Ama, başta demokrasi olmak üzere, bir-iki listenin çıkması da Konyaspor’un geleceği ve seçilecek yönetimin daha sağlıklı çalışması açısından kaçınılmaz bir gerçek olarak karşımıza çıkmakta.. Yönetim, iki gün sonra çıkıp “kulübe biz sahip çıktık” deme şanssızlığına düşmemelidir.
Bahattin Karapınar Başkanlığındaki yönetim kurulundan 9 kişi birleşerek yeni dönemde de göreve devam etme kararı aldılar.. Önce ayrılma noktasına gelen, sonradan yeniden yönetime giren bu yönetici arkadaşlarımızı, sert açıklamaların ardından ne bir araya getirdi doğrusu merak ediyoruz. Hiç kimse, ligin başlamasının ardından yönetimde ayrışım olmasını istemez!. O nedenle temeller sağlam atılmalıdır.
İnanıyoruz ki, yeşil-beyazlı delegeler 19 Haziran Cumartesi akşamı yapılacak genel kurulda salonu doldururlar ve Konyaspor’a yakışan bir genel kurul gerçekleştirilir.. Gönlümüz; güçlü, Konyayı kucaklayan, şeffaf çalışan, Konyaspor’u geleceğe taşıyabilecek vizyona sahip, Konya dışında çok iyi temsil edebilecek bir yönetim kurulunun göreve getirilmesinden yana.
Transfere gelince;
Her transfer döneminde yazdık-çizdik.. Veya karşılıklı görüşmelerimizde yöneticilere bire bir söyledik. Transferde büyük düşünmeliyiz.. Artık küçük işlerle uğraşmakla, vasat, futbolu bırakma çağına gelmiş futbolcular transfer etmekle Konyaspor’u geleceğe taşıyamayız..
Konyaspor, Bank Asya 1. ligde, yükselme grubunda birinci olarak Süper lige bir yıl aradan sonra yeniden döndü..Daha geçen sezon başı, yapılan transferlerin çok yanlış olduğunu yazdık ve söyledik. Belki diyeceksiniz ki, “takım kötü diyorsun ama şampiyon oldu ve Süper lige çıktı” evet, emeği geçen herkesi bir kez daha kutluyorum. Ama, bugün elde kalan futbolculara baktığımız zaman ne kadar haklı olduğumuz görülüyor.. Geçen yıl ki kadrodan, yeni dönem kadrosunda kalması istenilen futbolcuların sayısı bir elin parmakları kadar..
Başkan Bahattin Karapınar ve yeni dönem yönetiminde yer alacak bazı yöneticilerden oluşturulan transfer komitesi çalışmalara başladı.. Yönetim, iç transferde Erdal ile birlikte dış transferde de 2’si yabancı 4 futbolcuya imza attırdı.. Kayserisporlu Hakan ile de anlaşıldı..
Bir kere, ligde yer alan diğer takımlar oturmuş kadroya sahip olmaları nedeniyle Konyaspor’dan çok çok öndeler.. Hatta, ligin yeni takımlarından Karabükspor da Konyaspor’dan bir adım önde.. Bucaspor ise iyi transferler yapıyor. Bu gerçekler göz önünde bulundurulmalı.
Yapılan transferlere baktığımız zaman, geçmişteki kaygılarımız, haklılığımız bir kez daha ortaya çıkmakta.. Bir kere; yönetim, teknik direktör Ziya Doğan’a sıkı sıkıya bağlanmış, onun istediği futbolcuları transfer etme zorunluluğunu yaşıyor gibi bir görüntü var... Evet teknik direktör kadronun oluşturulmasında etken olmalı ama, işin içerisine çok girmesi de geçmişte olduğu gibi büyük yanlışları birlikte getirir..
Ziya Doğan, her dönemde kendisine itaat edebilecek, sözünü dinleyecek futbolcuları istemiştir. Konyaspor’dan geçtiğimiz yıllarda da bu nedenle ayrılmıştı. Dahası, devre arasında isimlerini vererek kendisine yakın 5-6 transfer istemiş, yönetimde buna karşı çıkmıştı. Konyaspor yönetimi, transferi hocaya bırakırsa yanılır. Bu, ileride “transferi biz yapmadık, hoca yaptı” şeklindeki açıklamaları yapmalarına da bir neden oluşturmaz..
Konyaspor yönetimi, artık Süper lige yakışır şekilde, büyük düşünmelidir.. Konyaspor’u geleceğe taşımak için transferde gerçekçi davranılmalıdır..
Yapılan transfere baktığımız zaman; yöneticiler belki kendilerini savunacaklar ama, hiç kimse küsmesin, kırılmasın çok iyi transferler yapıldığını hiç kimse söyleyemez.. Spor kamuoyunda dolaşan söylentilerde bu şekilde.. Bakıyorsunuz, küme düşmüş takımdan 3 futbolcu alınıyor..
Yine bakıyorsunuz, 30 yaşında ki Adnan, geçen yıl Diyarbakırspor’da çok maçta oynamamış Burak transfer ediliyor.. Yine Diyarbakırspor’da vasat bir sezon geçirmiş Bassim Abbas Konyaspor’a imza atıyor.. Diğer yabancı, Burkina Faso’lu Mahamoudou’nun ismi geçtiğimiz yıllarda da geçmişti. Transfer nihayet gerçekleştirildi. Umarız ki iyi bir futbolcudur.
Bir kez daha tekrarlıyorum; Konyaspor’un geleceği açısından transferde büyük düşünmeliyiz..
Evet, şayet 30 yaşında futbolcu transfer edecekseniz, o Adnan değil, takımda ağabeylik yapabilecek, yeri geldiği zaman takımı kurtarabilecek özelliklere ve futbol kapasitesine sahip bir futbolcu olmalıdır.. İşte örnek: Antalyaspor’un transfer ettiği Deniz Barış.. Transfer yapılacaksa, takıma gelecekte para kazandıracak genç isimler üzerinde de durulmalıdır. Diyarbakırspor’dan futbolcu alınacaksa, bu Adnan, Burak ve Abbas değil, Barış olmalıdır.. Beşiktaşlı Emre Özkan, Galatasaraylı Emre Çolak, Ankaragücü’nün Samsunspor’dan transfer ettiği Doğan Turgut Şahin, Adanaspor’dan Ersan Adem, Offenbach’dan Tufan Tosun olmalıdır.. Gerekirse, bu genç futbolcuların transferi için kulüplerine bonservis ücreti de ödenmelidir ki, Konyaspor’un bir geleceği olsun..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.