Bugünkü Konya’ya iyi bakın
Yerel seçimler yapılalı 2 hafta oldu.
Seçilen belediye başkanları görevlerine başladı ve belediye meclislerinin hemen hemen tamamı ilk toplantılarını yaptılar ve başta bütçe ve imar olmak üzere komisyonların seçimleri de tamamlandı.
Yerel yönetim (özellikle belediye başkanlığı) seçimlerinde milletvekili seçimlerinden farklı olarak adayın daha fazla ön plana çıkması yani şehir açısından adayın sahip olduğu kimi fiziksel, kişisel, eğitim, iletişim becerisi, geleceğe dair projeleri, ideolojik geçmişi, hemşericilik gibi özelliklerin öne çıkması veya etkili olması beklenirken son seçimde bunların hiç esamisi bile okunmadı.
Demokratik toplumlarda merkezi ve yerel yönetimlerde iktidarların yapılanmasına yön veren en önemli faktör hemşerilerin ve vatandaşların siyasal hayata katılma davranışıdır.
Siyasal katılmanın en basit şekli ise seçimlerde oy kullanma işlemi kabul edilse de asıl katılım seçimden sonra yapılan yönetime katılım faaliyetleridir.
Ne yazık ki seçimde seçimlerin asıl patronu sensin denilerek karşısında her türlü siyasi manevranın yapıldığı ve taklanın atıldığı, uluorta söylenmiş ve asla yerine getirilmeyecek türden sözlerin verilmesinde sınır tanınmayan kitle olan seçmenler, seçimden sonra demokratik yönetimlerin gereği olarak siyasi katılıma asla alınmamaktadırlar.
Şehirlerde yaşayan hemşeriler bir tarafa, seçimlerde kazanan siyasi partinin üyeleri bile bu katılımcı sisteme alınmamakta hatta tamamen dışlanmaktadır.
Hâlbuki herhangi bir partinin üyesi durumunda olmayan hatta oy vermeyen bir seçmen kitlesi çoğu zaman sistemin dışında olmanın verdiği avantajla sorunları çok daha iyi görmüş olmaları nedeniyle işbaşındaki başkanların, partilerin yönetim kadrosu veya liderin ürettiği politikalar ve çözümlerden daha iyi politika ve çözümler üretebilmektedir.
Seçmenlerin farklı demografik özellikleri olan sınıf, yaş, eğitim, cinsiyet, meslek, gelir düzeyinin farklılığı gibi özellikler nedeniyle şehrin sorunlarına, her ne kadar toplumun her kesiminden üye alındığı iddiası yapılsa da çoğunlukla belediye meclisine seçilen kişilerden daha pratik ve can alıcı çözümler üretebilmektedirler.
Bütün bunları kısaca hatırlattıktan sonra asıl konuya gelelim:
Geçen seçimlerden bu yana yaptıkları ve yapamadıklarını bir yana bırakarak çok farklı konularda çok farklı sözlerle iddiada bulunan belediye başkanlarını ve belediye meclislerini yeterince değerlendirebilmek için bu günkü Konya’da ne var ne yok, ne fazla ne eksik bir kenara not etmek gerekecek.
Tabi dir ki ve belediyelerde de ne var ne yok bir kenara yazılacak.
Ancak belediye başkanlarının özelde kendilerine oy veren, genel de ise tüm hemşerilerine hesap vermek gibi bir alışkanlıkları olmadığından seçildikleri gün belediyelerinde ne var ne yok açıklamaktan çekinirler. Görevden ayrıldıkları günde açıklamaktan kaçınırlar.
Olsa olsa sadece kendilerinden önceki başkandan kalan enkazı, yani borç durumunu açıklarlar o kadar.
Bu da belediye başkanlarının belediyeye başladıkları ve belediyeden ayrıldıkları günü karşılaştırma yapmayı bir kenara bırakın, bir önceki başkanla sonraki başkanın döneminde yapılanları bile karşılaştırmaya imkân vermemektedir.
Belediye meclislerine bile meclis üyelerine yeterli açıklama yapmayan belediye başkanları artık bu yanlış tavırlarından vazgeçmeli ve seçim sonrası işbaşı yaptıkları gün itibariyle başta belediye personel sayısı olmak üzere, banka mevcutlarını, borç ve alacaklarının miktarı ve cinslerini, belediyeye ait emlakin miktarını ve değerini, belediye araç gereç parkının çeşitliliğini açıklamalıdırlar.
Trafik ve hava kirliliğinin kronikleşmiş yapısına hiç değinmiyorum bile.
Belediye başkanlarının geçen dönem yasak savma kabilinden kurdukları kent konseyi, kadınlar ve çocuk konseylerinin kuruluş ve işleyişinin bir şey ifade etmediği gerçeği de göz önüne alınarak katılımcı bir demokratik yönetimin gereği derhal yerine getirilmelidir.
Geçmiş 10 yıla bakarak bütün bunların bu dönemde olsun yapılacağına olan inancımızın zayıflığı nedeniyle bu günkü Konya nın bir yere yazılması ve gelecek seçimde önünüze gelecek adaylara yapılanları ve yapılmayanları sormak hakkınız olduğunu hatırlatmak istedik.
Bu 5 yıl, geçen 5 yıldan daha çabuk geçecek çünkü.
İnanmazsanız önceki dönem başkanlarına sorun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.