Nurten Selma Çevikoğlu

Nurten Selma Çevikoğlu

Bugün alçaklar tarih yazıyor

Bugün alçaklar tarih yazıyor

İsrâil-Filistin meselesi bugün bölgede herkesin kendi çıkarı için kullandıkları bir mesele olmuştur. Gazzeliler yüzyıllardır köşeye sıkıştırılmış ölüme yatmış insanlar durumundadır. Günümüzde doğruyu söyleyenlere, hakkı haykıranlara ‘dur-sus-konuşma’ deniyor. Bir İsrâil askerine karşılık çoğu kadın ve çocuklardan oluşan 2 bine yakın insanın katledilmesi, on bine yakın kişinin yaralanması kabul edilemez bir adâletsizliktir.

Aslında İsrâil’in bugüne kadar Filistinlilere yaptıkları, akıl dışı gerçekleştirdikleri katliamların ciddi bir şekilde psikolojik bir incelemeden geçirilmesi lâzımdır. İsrâil psikolojisi bozulmuş katil terörist bir devlettir. Yaptıklarını başka türlü izah edemeyiz. Yıllarca halkını, Filistinlilere karşı, öldürülmesi gereken pis Araplar olarak düşmanlık psikolojisiyle eğitmiştir. Onun için öldürülen çocukların, vurulan hamile kadınların o üzüntü verici hallerine dans ederek sevinç gösterisinde bulunuyorlar. Bu devlet halkıyla berâber tümden hastadır ve durumları psikolojik bir vakıadır. Psikiyatri bilimiyle meşgul olanları, duruma âcilen el koymaya çağırıyoruz.

İsrâil terörist bir devlettir. Yaptıkları alçaklıktır, hâinliktir. Ateşkes karârı geçicidir. Maksat ölüleri saymaktır. İsrâil’in asıl hedefi Filistinlileri öldürmek, Gazzeyi, insanlarını, tünellerini, kurumlarını yerle bir etmektir. Maalesef bugün alçaklar ve alçaklık târih yazıyor. Birleşmiş Milletler haysiyetli bir durum sergileyemiyor. Okullar, hastaneler neden vuruluyor? Dünyâda 15 milyon Yahudi var, 5 milyon İsrâil de hepsi de alçaklığı destekliyor. Bugün insanlığın iflâsı yaşanmaktadır. İsrâil’in yaptığı soykırımdır. Geçmişte Saddam’ın, Kaddafi’nin kafası gövdesinden ayrıldı, bugün Netenyâhu için hiçbir şey yapılmıyor!

Bütün dünyânın gözü önünde güçlünün güçsüzü acımasızca ezmesi karşısında kimsenin gıkı çıkmıyorsa mutlaka bugün dünyânın artık yeni bir anlayışa sâhip olması, yeni bir fikir yapısı geliştirmesi gerekiyor. Birleşmiş Milletler Teşkilâtı neden vardır? B.M Avrupa’nın göbeğinde geçmişte hatırlayın Sırpların Boşnaklara yaptığı mezâlimi, soykırımı seyretmiştir bugün de Suriye’deki, Irak’taki, Mısırdakileri seyrediyor şimdi de Gazze’yi görüyor ve hiçbir şey yapmıyor. Bu kabul edilemez bir durumdur. Acaba Filistinliler Müslüman değil de Katolik olsaydı durum böyle olur muydu? Avrupa’nın bugün insanlık anlayışı iflas etmiştir, hiçbir inandırıcılığı kalmamıştır, en ufacık vicdan kırıntısı bulunmamaktadır. B.M.nin sergilediği tavır karşısında biz böyle düşünüyoruz.

Bu kanayan suruna uzun vâdede çözüm aramak gerekiyor. Bu insanlık için hüzün verici fotoğraflara bir daha bakmamak için uluslar arası sonuç alıcı girişimler olmalı. Çünkü ortada tek İsrâil askerine karşılık 2 bine yakın masumları katleden bir katil var. İsrâil çeşitli vesilelerle Filistinli Müslümanları öldürmeye soykırım yapmaya devam ediyor. İsrâil terör devletinin yaptıklarına dünyanın seyirci kalması hatta desteklemesi, meşru savunma hakkı demesi kabul edilemez. A.B.D’nin insanlık nâmına her hâlükarda İsrâil’in yaptıklarını dur demesi lâzım. Yoksa gün gelecek mazlumların âhında İsrâil, A.B.D ve onların arkasında duran tüm zâlimler kalacaklardır.

Hadi bunlar neyse asıl üzücü olan ise ayni soya sâhip olan Arap ülkelerinin, İslam Birliği Teşkilâtının bu alçaklığa sessiz kalması utanç verici bir durumdur. Her ülke kendi çıkarını önde tutarak bu vahşete dur diyemiyor. Bugün ne yazık ki ülkeler kendi ulusal çıkarlarında ilke yerine ekonomik getiri amaçlı hareket ettiklerinden ‘zulme dur’ adımı atılamıyor. Avrupa’nın Ortadoğu’daki stratejik dengelerinin sarsılmaması adına vahşete-dehşete göz yumuluyor. Bütün bu olanlarda her ülkede mevcut olan İsrâil lobilerinin etkisi var.

Bugün İsrâil’in yaptıklarının yanlış olduğunu anlatarak ‘savaşa hayır’ diyecek bir platform oluşturmak gerekiyor. Ortadoğu’da Türkiye bu arayış için de olmalı ki oluyor da. Diyânet işleri Başkanlığı geçtiğimiz ay bu amaca hizmet eden bir zirve düzenledi. Bu zirvenin hedefi, İslam dünyâsında Avrupa’daki Yüzyıl Savaşları benzeri bir çatışma ortamının doğmaması için ‘Akil İnsanlar Heyeti’ oluşturmaktı. Zirveye Irak, Suriye, İran, Filistin, Çad, Rusya, Mali, Mısır, Japonya gibi 32 ülkenin önde gelen İslam âlimleri katıldı. ‘Filistin’de insanlık onuru ölüyor, insanlık ölüyor. Özellikle de Müslümanların izzeti, şerefi ölüyor.’ Denildi. Ve şu önemli gerçek vurgulandı:

‘Müslümanlar, Filistinlilerin 1948’den beri yaşadığı çile içinde kıvranırken ardından Afganistan çıktı. Afganistan’a Lübnan eklendi. Filistin meselesinde, İslam dünyâsı dik dursaydı belki Afganistan olmayacaktı. Afganistan olmayacaktı. Afganistan’da sağduyu hâkim olsaydı belki de bugün İslam coğrafyası her yanından kanıyor olmayacaktı.’

İşte gerçekler, işte olanlar ortada! Askeri gücüyle bugün tam bir savaş makinesine dönmüş İsrâil durdurulamıyorsa bunda biz Müslümanların kusurları var, yapamadığımız şeyler var. Mevcut vahşete-dehşete B.M’den, Batı’dan destek gelmesi ne yazık ki artık beklenmiyor. Ancak Ortadoğu’da dâhil, Batı’da, A.B.D.de sivil toplum kuruluşlarıyla bu zulmete karşı çıkanlar var ama etkin değiller. Bunun sebebi ise İslamafobidir. Bugün ne yazık ki iş, sivil toplumun bağırıp-çağıran üç-beş cılız sesine indirgenmiş durumdadır. Bu da içler acısı bir hâdisedir.

Fakat her şeye rağmen Filistinliler için bir şeyler yapılmalı, herkes mevcut zulmet adına elini taşın altına koymalı, bu vahşet durmalı, İsrâil savaş suçlusu ilan edilmeli, yargılanmalı. Yoksa zâlimin arkasında duran diğer zâlimler Hakk’ın ‘KAHHAR’ ismi şerifince gün gelecek kahrolacaklar, kazdıkları kuyuya kendileri düşeceklerdir. Zulüm elbette sonsuza kadar devam etmez. Adâlet er ya da geç tecelli edecektir. O zaman zâlimler ezdikleri mazlumların ahlarında boğulmaktan kurtulamayacaklardır. Zâlimler için yaşasın cehennem!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nurten Selma Çevikoğlu Arşivi