Dr. İbrahim Büyükeken

Dr. İbrahim Büyükeken

Bu veballer kimin?

Bu veballer kimin?

Bugüne kadar toplumsal sorunlarını elimizden geldiği kadar yazmaya gayret ettik. Ama bazen yazarken defalarca düşündük. Başımıza bir iş gelir mi? Bize de bir etiket yapıştırırlar mı diye?

**

Maalesef bu yazıyı bile yazarken çekiniyorum.  Ama yazmak zorundayız. Sustukça ülkemizde yaşanan veballere biz de ortak oluyoruz. Nafaka mağdurları, evlatlarından koparılan babalar, EYT ve KHK mağdurları…

**

Türkiye geçtiğimiz günlerde bir askerini daha sonsuzluğa uğurladı. 32 yaşındaki Er Zekeriya Altunok, Ağrı'nın Doğu Beyazıt ilçesinde PKK’lı teröristlerin saldırısında şehit düştü. Bu şahadet olayı yandaş medyada sansürlenerek verildi…

**

Ama gerçek çok farklıydı. 32 yaşında er mi olur? Zekeriya Altunok, 10 yıllık polis memuruydu. Bir gecede çıkarılan KHK ile görevinden alındı ve 16 ay cezaevinde yattı…

**

Yargıtay'ın geçen şubatta Altunok hakkında "ceza verilmesine gerek yoktur" kararı verdiği öğrenildi. Yargıtaya suçsuz ilan etti. Ama buna rağmen görevine iade edilmedi ve askere alındı. Vatani görevini yaparken şehit düştü…

**

2 yıl önce terörist diye görevinden alınan hapise atılan Zekeriya Altunok, başka bir terör örgütü tarafından şehit edildi. Geride gözü yaşlı iki yetim bıraktı…

**

Oğulları ve eşi cenaze törenine polis kıyafeti ile katıldı…Yandaş medya asker kıyafeti ile katıldılar diye yazdı. Halbuki bildiğin polis üniformasıydı. Birkaç yayın kuruluşu hariç kimse KHK ile ihraç edildiğini yazmadı…

**

2 yıl önce kendi devleti tarafından terörist ilan edilen birisi, 2 yıl sonra şehit edildi. Bu insanların suçsuzluğunu ispat etmesi için illa şehit mi olması gerekiyor?

**

Bu olayın vebali çok büyük? Bu vebali kim ödeyecek? Bu çocukların ahı hepimizi yakar. Beni de yakar sizi de yakar. Susan gazeteci de, susan iktidar da, susan muhalefet de bu vebale ortaktır…

**

Hükümetin ve muhalefetin bir araya gelip KHK mağdurları ile ilgili yeni bir karar alması, elma ile armudu birbirinden ayırması gerekmektedir… Kurunun yanında yaş da yanmasın tek derdimiz…

**

FETÖ ile bağı olan, onların vasıtasıyla bir yerlere gelenler tabii ki görevlerinden ihraç edilecek. Bu saatten sonra devletin bu insanlara zaten güvenmesi çok zor.. Ama bir mücadele yürütürken, haktan hukuktan ayrılmamız lazım…

**

Benzer bir durumu ise süresiz nafaka mağdurları yaşıyor. Hükümet 2 yıldır düzenleme yapacağız diye açıklama yapmasına rağmen hala somut bir adım atılamadı…Süresiz nafaka toplumsal bir yara olmaya devam ediyor…

**

Çocuk haczi meselesi de Türkiye’nin baş belası sorunlarından biri. Babalar evlatlarından koparılıyor, evlatlar babalarına düşman olarak yetişiyor. Sonra ortaya büyük aile dramları çıkıyor…

**

Bir ülkede aile kurumu çökmüşse o ülkeye savaş ilan etmenize filan gerek yok. Aile kurumu çöken bir ülkede devlet de çöker, millet de. Sağlıklı bir nesil yetiştirmek istiyorsak, aile kurumunu korumak zorundayız…

**

Hükümetin daha fazla geç kalmadan çocuk haczi, süresiz nafaka, EYT mağdurları ve KHK mağdurları ile yeni bir düzenlemeye gitmesi gerekiyor. Bu sorunlar ileride Türk toplumunun başına büyük belalar açacak gibi görünüyor…

**

Biz toplumsal görevimizi yapmak zorundayız. Bu uyarılarımızı defalarca yazdık. Kaç defa haber yazdığımı hatırlamıyorum bile. Ama lütfen haberlerimizi, yazılarımızı ciddiye alın.. Derdimiz memleketimizin ve insanlarımızın huzuru ve mutluluğudur…

**

Daha fazla vebale girmemek için bir an önce somut adımlar atılmalıdır. Sürekli erteleyerek, sorunlar çözülemez bir hale geliyor. Bu ülkede yaşanan tüm mağduriyetlerde hepimizin ortak vebali var. Daha çok gecikmeden herkes üzerine düşeni yapmalı…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Dr. İbrahim Büyükeken Arşivi