Sadık Küçükhemek

Sadık Küçükhemek

Bize ne oldu böyle?

Bize ne oldu böyle?

        Bize ne oldu da böyle kavim kavim, kabile kabile, aşiret aşiret ayrıldık. Bize ne oldu da böyle Sünnî Şia diye ayrıldık. Bize ne oldu da böyle parti parti, hizip hizip, grup grup ayrıldık. Türkiye, Rusya ve İran ile anlaşarak İdlib’e girmeye hazırlanırken aklıma geldi. Bize ne oldu böyle diye. Gerçekten kavim kavim, kabile kabile ayrılmışız, kimimiz Türk milliyetçiliğini bayrak edinmişiz, kimimiz Kürt milliyetçiliğini, kimimiz Arap milliyetçiliğini bayrak edinmişiz. Böyle giderse daha küçük gruplara bölüneceğiz ve her birimiz kavim, kabile, aşiretimizi öne çıkararak milliyetçilik peşinde koşacağız, mezhepleri bayrak edineceğiz; yani Sünnî Şia kavgasını daha da körükleyeceğiz.

         Biz bu sevdada iken ilin oğlu geldi Irak ve Suriye’yi 63 parçaya böldü. Söz konusu ülkelerde 63 tane devletin bayrağı dalgalanmaktadır. Bu durumu fırsata çeviren Kuzey Irak ise bağımsızlık sevdasına düşerek İsrail bayrağı dalgalandırmaya başladı. Demek ki “arz-ı mev’ut” yavaş yavaş gerçekleşiyor, ayak sesleri Kuzey Irak’ta duyulmaya başladı. İsrail komşumuz oluyor!

        Böl parçala politikası hızlı bir şekilde icra edilmektedir. ABD, PYD’yi yedeğine alarak Irak ve Suriye’de alan kazanmaya çalışıyor, Rusya ve Çin, “Baas rejimi”ni yedeğine alarak alan kazanmaya çalışıyor. Ahrarü’ş -Şam gibi örgütler ÖSO ile beraber olmayıp alan kazanmaya çalışıyor. Olan Suriye, Irak halkına ve Türkiye’ye oluyor. Milyonlarca göçmen Türkiye’de binlerce göçmen Avrupa’da aç ve sefil, Batı tarafından hor görülmekte ve itilip kakılmaktadır.

       Muhalefet, “Bize Çankaya yeter” “Yurtta sulh cihanda sulh” diyerek bas bas bağırıyor.  Kapıları kapatalım, Irak ve Suriye’de olup bitenlere kulak tıkayalım diyor. Slogan atmak kolaydır. Slogan atmak ile bu iş olacaksa biz de atalım. Atalım da Bağdat ve Dimeşk’in düşmesi, Diyarbakır’ın ve Ankara’nın düşmesi anlamına geldiğini ne zaman öğreneceğiz acaba? Hâlâ kuş gibi kuma başımızı sokmaya devam edecek miyiz? Irak ve Suriye’yi bu durma düşüren AK Parti demek kolay. Irak’ı AK Parti mi işgal etti. Şu anda Irak kimin egemenliği altında? Arap Baharı’nı başlatan AK Parti mi? AK Parti dış politikada hatasız demiyoruz, eleştirilir. Erdoğan ve AK Parti düşmanlığı yapmak kimsenin yararına değil.  Sayın Erdoğan halkın seçtiği bir cumhurbaşkanı’dır. Ak Parti diğer partiler gibi legal bir partidir.

        Kuzey Irak’ın bağımsızlık sevdasına düşmesi bölgemizde daha da derin yaraların açılması demek olduğunu Barzani’nin anlamaması ve bu hususta ısrar etmesi düşündürücüdür.  İçerde Erdoğan ve AK Parti düşmanlığı sebebiyle FETÖ’nün, illegal örgütlerin Kuzey Irak’ın bağımsızlığını desteklemesi ayrı bir problem.

    Bize ne oldu da bu duruma düştük. Bunun cevabını tarihte aramak lazım, Bayrak Karahanlılar’dan itibaren elden ele Osmanlı’ya kadar gelmişti. Osmanlı yıkılınca yerine İslam medeniyetin aynı bayrağı sürdürülemedi,  İslam medeniyeti bayrağı yerine Batı bayrağı yani Batı zihniyeti bayrağı dalgalandırıldı. Bu medeniyetin gereği kavim kavim, kabile kabile, aşiret aşiret ayrıldık. Mezhep kavgasına tutuştuk, milliyetçilik sevdasına kapıldık. Türk, Kürt Arap derken harim-i ismetimize 63 tane yabancı devlet girdi ve her birimizi peşine takarak alan peşinde koşmaktadır. 

         Tavsiyemiz şudur: Türk, Kürt ve Arap kavimleri Sünnî ve Şia bir araya gelip İslâm medeniyetini tekrar canlandırarak tarihteki yerimizi almamız gerekir; plan ve proje bu yönde hazırlanması gerekir. İslam Konferansı Örgütü,  bütün İslam Coğrafyasından sorumlu olmalı.   Bu düşüncemiz hayata geçirilirse harim-i ismetimize giren Batı’nın ileri karakolu olan ne İsrail ve ne de Irak ve Suriye’ye giren 63 devlet alan kapmak için bizi yedeğine alabilir. Bu yönde çalışma yapma azmi içerisinde olma arzusuyla ordumuza İdlib’de başarılar dilerim. Hoşça kalın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sadık Küçükhemek Arşivi