Geçtiğimiz hafta Katolik dünyasının ruhani lideri Papa Francis Türkiye'ye geldi. Bu sıradan bir ziyaret değildi. Papa'nın ziyaretiyle ilgili çok sert eleştiriler oldu. Haksız değillerdi. Papa'nın ziyareti Türkiye için çok hayırlı bir ziyaret değildi. Bu ziyaretle birlikte Ortodoks ve Katolik kiliselerinin birleştirilmesi için ilk adımlar atıldı.. Hem de İstanbul'da atıldı...

**

Hıristiyan alemi biraraya gelirken, İslam alemi ne yapıyor diye sorarlar? İslam aleminde kan gövdeyi götürüyor. Suriye, Irak, Pakistan, Afganistan, Mısır, Libya, Doğu Türkistan, Arakan, Somali ve Filistin'de Müslüman kanı akıyor. Hem de oluk oluk akıyor. Bu ülkelerde kimi mezhep yüzünden kimi siyaset kimi de aşiret kavgası yüzünden insanlar birbirini boğazlıyor...

**

4 yıldır Suriye'de devam eden iç savaşta 300 bin insan hayatını kaybetti. 5 milyondan fazla Suriyeli ülkesini terketti. Güzel Halebimiz, Şamımız, Humusumuz tarumar oldu. Halep diye bir şehir Suriye diye bir ülke kalmadı. Milyonlarca çoçuk öksüz ve yetim kaldı. Sonradan türeyen IŞİD diye bir örgüt Müslüman kanı içti. Sözde din adına cihat ediyor ama Müslüman katlediyor. Ne yazık ki; Suriye'de öldüren de ölen de 'Allahuekber' diyor.

**

Irak'ta da durum çok farklı değil. Iraklılar, bölünmenin her türlüsünü yaşamış. Bir mikroorganizma bile bu kadar kötü bölünemezdi. Şiiler, Sunniler bile kendi aralarında 7-8 gruba ayrılmış. Kürtler ve Türkmenler de paramparça olmuş. Iraklılık diye bir şey kalmamış. Irak diye bir ülke artık mazide kaldı. Iraklılar, Saddam Hüseyin'i mumla arar hale geldi. ABD işgaline direnmeyen Iraklılar tanımadıkları şeytanın yani ABD'nin kurbanı oldu. Halbuki her zaman "Tanıdığın şeytan, tanımadığın şeytandar iyidir"...

**

1979 yılına kadar Orta Asya'nın en müreffeh ve en modern ülkesiydi Afganistan. Afgan mücahitler, Sovyetler Birliği'nin işgaline 10 yıl direndi ve Sovyet ordusunu ülkeden kovdular. Fakat bu zaferi taçlandıramadılar. Savaş bittikten sonra post kavgası başladı. Peştun, Özbek, Tacik, Hazara birbirine girdi. Yıllarca kardeş kardeşi öldürdü. Sonra ortaya Taliban diye radikal bir örgüt çıktı. Afganistan halkının üzerinden tank gibi geçti. Yetmedi El-Kaide örgütüne destek veriyor diye 11 Eylül saldırılarının ardından ABD tarafından işgal edildi. Afganlının çilesi hiç bitmedi...

**

İslam aleminin yetim çoçuğudur Filistin. Ne dindaşları ne de en yakınındaki soydaşları sahip çıktı Filistin halkına. Mısır, Ürdün, Lübnan, Suudi Arabistan, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri hepsi Filistin'i Siyonistlerin zulmüne terketti. Güney Amerika ülkeleri bile Filistin davasına sahip çıkarken, Mısır hükümeti Gazze'ye ambargo konusunda İsrail'in her talimatını anında yerine getiriyor. Filistinliler bile kendi aralarında paramparça. Hamas, El-Fetih, Filistin Kurtuluş Örgütü hepsi birbiriyle mücadele haline. Onların düştüğü bu durum en çok Siyonist İsrail'in işine geliyor...

**

3 bin yıllık bir geçmişe sahip olan Mısır, firavunlardan bu yana zulüm görüyor. 2011 yılında demokratik yollarla iktidara gelen Muhammed Mursi, darbeyle devrildi. Sisi denilen darbeci bir general yönetimi ele geçirdi. Ülkede binlerce insan hayatını kaybetti, on binlerce insan tutuklandı. Hüsnü Mübarek bile aklandı. Mısır halkı tam özgürlüğe kavuştuk derken 3 bin yıl öncesine, Firavunlar çağına gitti. Mısır'da 2 yıldır kardeş kanı akıyor. Mısır ordusu kendi halkı üzerine ölüm yağdırıyor...

**

Libya, Doğu Türkistan, Arakan, Somali, Burma, Sudan ve Patani'de de durum çok farklı değil. İslam aleminin her bölgesinde ya kardeş kavgası var ya da zulüm. Sadece Müslümanların kanı akıyor. Müslümanlar birbirini sudan sebeplerle boğazlarken, Hıristiyan dünyası birliğe gidiyor. Budistler birleşiyor. Küfür biraraya gelirken, Müslümanlar paramparça oldu. Farklılıklarımız zenginliğimizdir. Kimsenin kimseye üstünlüğü yoktur. Sunnisi, Şiisi, Türkü, Arabı, Kürdü, Afganı.. Bir ağacın dallarıyız. Bu ağacın adı İslam'dır.

**

"Ayrılıkta azap, birlikte rahmet vardır" diyen bir Peygamberin ümmeti nasıl oldu da bu hale geldi. Nasıl bir ümmet lime lime oldu. Batı'yı suçlamak yerine kendimizi suçlasak daha mantıklı olur. Ortodokslar ve Katolikler bin yıllık husumeti ve kan davasını rafa kaldırmaya hazırlanırken, İslam dünyasındaki kardeş kavgasının kanlı bir iç savaşa dönmesi dayanılmaz bir hal alıyor. Milli Görüş lideri Necmettin Erbakan'ın dediği gibi tek çözüm "İslam Birliği"dir. Başka bir çözüm yolu görünmüyor...