Sanayideki durgunluk kimin umrunda...

Suriye sınırındaki karışıklık sanayiyi de vurdu. Daha önceleri "Piyasada para yok" diye duyduğumuz sıkıntılara bir de ihracat kanallarının kapanması eklenince büyükten başlamak üzere küçük firmalar da darbe aldı.

Sanayide çark şöyle işliyor: Büyük firmalar bir kısmı ihracata olmak üzere Türkiye'nin dört bir yanına imal ettikleri ürünleri gönderiyor. Bir de bu büyük firmadan beslenen ve iş yükünü hafifleten küçük firmalar bulunuyor. Küçük firmalar (bunlar genelde Karatay, Zafer Sanayi'nde bulunuyor) büyük firmaların talebine göre fason imalat yapıyor.

Büyük firmaların işlerin hareketliliği veya yavaşlaması küçük üreticiyi de direkt olarak etkiliyor. Orta Doğu'ya mal gönderen bir firma sınırdaki problemler nedeniyle mal gönderemeyince parça tedarik ettiği küçük firmaya “üretimi durdur, stok eriteceğiz” diyor. Şu sıralar piyasada ciddi bir sıkıntı var. Bu sıkıntıdan büyük-küçük neredeyse tüm firmalar etkilenmiş durumda...

KOBİ veya küçük işletmelerin durumuna bir de resmi rakamlardan bakalım. BDDK tarafından açıklanan verilere göre ülkemizde 3 milyon KOBİ bankaların ağına düşmüş... Geçen seneye göre yüzde 15 artış var. Kullanılan kredi miktarı ise geçen seneye göre yüzde 23 artışla 316.4 milyar liraya çıkmış. KOBİ'ler bankalara koşuyor...

Bizim esnaf-sanayi-ticaret odalarımızdaki durum ise şöyle: “Şöyle ihracat arttı, Böyle büyüdük,...” Ortalık sıkıntılı bir durumda iken 2023 hedeflerinden bahsediyoruz... Sanayicinin derdini konuşan yok.

Gerçek şu ki piyasada bir durgunluk var. Herkes beklenti içerisinde. Sıkıntılar gündeme getirilmiyor. Temsilcilerin gündemi farklı. Sorunlar gündeme gelerek çözülür. Çözülmezse elbet bir yerde patlak verir.

ABD'nin gazına getirilip “Onurlu yalnızlık!” çekmek böyle bir şey...